Kadınlardan Leyla Güven için imza kampanyası

  • 14:26 1 Mart 2019
  • Güncel
İSTANBUL - Kadın örgütleri, 114 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan Leyla Güven'e destek olmak için topladığı imzaları duyurmak amacıyla toplantıda bir araya geldi. Toplantıya mesaj gönderen Leyla Güven, “8 Mart direniş gününü kutluyorum ve inanıyorum ki her gelen yeni gün, yeni  8 Mart’ların daha özgür günlerin müjdeleyicisi olacak” dedi.
 
Çok sayıda kadının bir araya geldiği ve kendilerine “Leyla ile dayanışan ve ses veren kadınlar” diyen kadınlar, İmralı tecridinin kaldırılması talebiyle 114 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven için topladıkları imzaları Taksim Hill Otel’de düzenledikleri basın toplantısı ile duyurdu. “Leyla’ya ses veriyoruz, hayatı savunuyoruz” pankartının asıldığı toplantı salonunda Leyla Güven’in fotoğrafları da yer aldı. Toplantıda basın açıklması yapılmadan önce Leyla’nın kadınlara gönderdiği mesajı okundu.
 
‘Yeni gün yeni 8 martların müjdecisi olacak’
 
Leyla, kadınlara gönderdiği mesajda şunları kaydetti: “Merhaba sevgili kadınlar. Öncelikle 8 Mart haftasındayız. Bütün dünya kadınlarının ve sizlerin 8 Mart direniş gününü kutluyorum ve inanıyorum ki her gelen yeni gün, yeni 8 Martların, daha özgür günlerin müjdesi olacak. 8 Martlarda bizler kadınların yani toplumun taleplerini alanlarda haykıracağız. Her gün direnişi yükselterek kadının toplum içerisindeki haklarını ve hukukunu en üst seviyeye ulaştıracağız. Bundan hiç şüphemiz yok. Cezaevlerinde yüzlerce arkadaşımız de böyle diyor. 
 
Tarih boyunca demokrasinin özgürlüklerin artması kadının hak ettiği yere gelebilmesi için kadınlar birçok eyleme öncülük yapmışlardır. Ben de böyle bir eylemin öncülüğünü yapmaktan onur duyuyorum. Ben birçok kimlik taşıyorum ve çoğunu ben seçmedim. Ben kendim karar veremedim birçok konuda. Hayatıma dair bütün kararları kendim almadım. Örneğim feminist olmak kararını kendim aldım. Eylem kararını da kendim verdim. Kendi kafamda tasarlayarak her şeyi tek başıma adeta ilmek ilmek ördüm ve bu greve öyle başladım. Hala da ruhen kendimi iyi hissediyorum. Fiziğim zorlasa da beynim bana moral veriyor. Kendi kararımı kendim verdim.
 
Sizlerin bir araya gelmesi çok değerli. Kadın mücadelesi çok anlamlıdır. Kadın ziyaretçiler bana ayrı bir coşku veriyor. O açıdan biz diyoruz ki bir kadın şiddet görüyorsa bütün kadınlar şiddet görüyordur. Bir araya gelen bütün yüreklere ve canlar sevgilerimi iletiyorum. Başarmaya çok yakınız. Kendimi şanslı hissediyorum değerli arkadaşlarım ve yoldaşlarımdan dolayı.  Gelecek 8 Martlarda olacağımızın umudunu taşıyorum. İyi ki ben de sizin arkadaşınız ve yoldaşınızım. Hoşça kalın.”
 
'Duymak ses vermek yaşatır'
 
Leyla’nın mesajının ardından 525 kadın örgütü ve kadının hazırladığı ortak basın metni yazar Ayşegül Devecioğlu tarafından okundu. Leyla'nın hayata sahip çıkmak için açlık grevinde olduğunu belirten Ayşegül, "Duymak, ses vermek yaşatır. Depremlerden hatırlarız ‘Orada kimse var mı’ diyen sesi. Can kurtarmanın çabasıdır o ses. Bir ses gelsin diye umut ederiz. Yaşamın sesidir o. Leyla Güven orada Diyarbakır’da. Hayata sahip çıkmak için açlık grevinde" dedi. 
 
Leyla’nın uzun yıllar Türkiye’de kadın mücadelesi yürüttüğünü, belediye başkanlığı yaptığını ve seçmenin yüzde 71 oyunu alarak Hakkari milletvekili olduğunu hatırlatan Ayşegül, “Barış ve demokrasi mücadelesinin uzun yol koşucusu Leyla Güven orada. Barış istiyor sadece. Bedeniyle. Duymadık, görmedik bilmiyoruz diyemeyiz. Leyla Güven orada Diyarbakır’da. Ölümlerden yorulmadık mı. Başkanlarının hayatından daha değerli değil hayatım diyen bir seçilmişim diyerkamlığından etkilenmedik mi? Hayatın gücü yaşatabiliyorsak bir güç. Zaman daralıyor. Yakın tarihimiz elimizden kayan yüzlerce yaşamla dolu. Yeni kayıpları taşımaya gücümüz yok. Biz kadınlar hayatı savunuyor Leyla ile dayanışıyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Basın metninin okunmasının ardından Leyla’yı ziyaret eden kadınlar kısa konuşmalar yaptı.
 
‘Bize düşen Leyla’ya ses vermek’
 
Barış aktivisti Nimet Tanrıkulu yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Leyla’nın eylemine barış yolcuğuna çıkma eylemi olarak baktım. Leyla eyleme kendisinin karar verdiğini ve en fazla kadınların tecrit altında olduğunu söyledi. Yaşadığımız süreç çok zorlu bir süreç ve Leyla bunu kendi bize düşen yaşamı savunmak ve Leyla’ya ses vererek bunu savunmak. Kadınların çok şey yapması gerekiyor. Onun içinde bir araya gelelim. O yaşadığında barışın yolu açılacaktır. Leyla’ya söz olalım.” 
 
‘Hakkımızı alalım diye Leyla bize öncü oldu’
 
Leyla’yı yapılan ziyaret sonucu tanıdığını belirten Demokrasi İçin Birlik (DİB) Girişimi’nden Nesteren Davutoğlu, “Solmuş bedeni ve ışık saçan yüzü ile tanıdım. Sarılasım geldi ve kendimi zor tuttum. Türk kulağıyla dinledim. Oradan öyle bir çıktım ki bu benim bir kardeşimdir ve yasaların uygulanmasıdır. Bu hepimizin altında duracağı şemsiye olmalıdır diye düşünüyorum. Hakkımızı alalım diye Leyla bize öncü oldu” diye konuştu.
 
‘Bu savaş artık bitmeli ve bu haksızlıklar sona ermeli’
 
Tarihçi Ayşe Erzan da Leyla Güven’i yüz yüze görmekten çok büyük bir güç aldığını söyledi. Ayşe, “Leyla’nı çağrısı sadece bize değil. Bu savaş artık bitmeli ve bu haksızlıklar sona ermeli. Bu yasal hakları savunmak barış mücadelesinin de kendisidir. Leyla Güven ‘hadi diyor’ bize. Herkesin bu talebi dile getirmesini ve bu hakların ihlal edilmemesini duyarlılığı arttırmayı istiyor. Bir kadının kendi elindeki tek en kıymetli şeyi yani yaşamı ortaya koyuyor. Bunu anlamasını istedi ve hepimiz onun sesi olmalıyız” diye çağru yaptı.
 
‘Sessizliğe bürünmek öldürür’
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise şunları dile getirdi:“Güven’le çok fazla mesaimiz oldu. Bu süreç toplamda hukuksuz bir süreç diyordu ve tahliye dâhil olmak üzere talebi olmamıştı. Talep çok yalın, hukuksuzluğun kalkmasını istiyor. Bu kadar açık ve yasadan kaynağını alan bir talep ve ne yazık ki 114 gündür bir açlık grevi devam ediyor. Bugün itibariyle bütün siyasi tutsaklar bedenlerini açlık grevlerine yatırdılar. Bu talebi sahiplenmek çok önemlidir. Biz kadınlar barış olsun istiyoruz ve kendimizi özgür hissedeceğimiz bir ülke olsun istiyoruz. Bizim de bu mücadeleye ses olmamız gerekiyor. Leyla’nın taleplerini görünür kılmak gerekiyor. Sessizliğe bürünmek öldürür.”
 
Toplantı kadınların Leyla’yı ziyaretine ilişkin paylaşımlarını aktarmasıyla son buldu.