İSTANBUL - Kadın Meclisleri şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Aysun Yıldırım'ın dosyanın tekrardan açılması talebiyle düzenledikleri eylemde, "Etkin araştırma kadınlar için bir lüks olmamalı. Yasal hakkımızı istiyoruz. Aysun için adalet istiyoruz. Adalet sağlanana kadar mücadele edeceğiz" dedi. 

 

Kadın Meclisleri iş yerinin üçüncü katından düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Aysun Yıldırım'ı ölümünün birinci yılında andı. Aysun'un kapatılan dosyasının tekrardan açılmasını talep eden kadınlar Küçükçekmece'de bulunan Karadeniz Selamet İş Merkezi'nde eylem gerçekleştirdi. Eyleme Aysun'un ailesi, Kadın Meclisleri üyeleri ve çok sayıda kadın katıldı. İş merkezi önünde bir araya gelen kitle, "Aysun Yıldırım dosyası tekrar açılsın" yazılı pankartı açarak "Aysun Yıldırım için adalet" ve "Sessiz kalmıyoruz" dövizleri taşıdı.

 

'Kadınlar asla yalnız yürümeyecek'

 

İlk olarak konuşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Genel Sekreteri Fidan Ataselim Şule Çet'i ortaya çıkarttıkları gibi Aysun Yıldırım'ın ölümünde de hiçbir şüpheye yer kalmayacak şekilde gerçeklerin açığa çıkması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Fidan, "Bizler yalnızca bu durumlarda yan yana olmak istemiyoruz. Üzeri örtülmüş cinayetleri açığa çıkardığımız günlerde de bir arada olacağız. Kadın cinayetlerinin sonrasında da şüpheli bir şekilde ölen her bir kardeşimizin yaşadığı durumun sonrasında da aileler kadınlar asla yalnız yürümeyecek" diye belirtti.

 

'Tüm gerçekler açığa çıkacak'

 

Ardından söz alan Kadın Meclisleri üyesi Ayşen Ece Kavas, geçtiğimiz yıl 440 kadının erkek şiddeti sonucu hayatını kaybettiğini vurgulayarak, her gün göz göre göre çeşitli şekillerde kadınların katledildiğini belirtti. Ayşen, "Kadın cinayetlerine karşı adalet talep ederken şimdi de kadınların ölümleri açığa çıksın diye mücadele etmek zorunda bırakılıyoruz. Bu ülkede anayasa varsa Aysun Yıldırım'ın da tüm şüpheli ölümlerin de nedenleri açığa çıkmalıdır. Aileler delil toplamak zorunda kalıyor. Adli tıp raporunu okuyup açığa çıkarmaya çalışıyorlar. Aileler delil toplamak zorunda değildir. Herkes kendi görevini yapsın. Devlet yasaları uygulayacak. Öldürülen kadınların ardından adaleti sağlayacak. Her defasında kız çocukları, kadınlar bu şekilde hayatlarını kaybederken biz soruşturma yürütmeyeceğiz lüksüne kimse sahip değildir. Biz de adalet sağlanana kadar mücadele edeceğiz. Biz Şlue Çet için mücadele ettik ve gerçekleri çok büyük oranda açığa çıkardık. Şimdi Aysun Yıldırım için mücadele ediyoruz ve er geç tüm gerçekler açığa çıkacak" diye konuştu.

 

'Yasal hakkımızı istiyoruz'

 

KCDP gönüllü avukatı Leyla Süren ise "Dosyada bulunan öncelikli deliller yeterince araştırılmadığı için hem de dosyada hiç görülmeyen ancak daha sonra ailesine kırık teslim edilen cep telefonu yani yeni bir delil ile dosyanın yeniden açılması için dilekçemizi bugün verdik. Biz Adalet Bakanlığı'na bir fırsat daha veriyoruz. Bizim bu delillerin aydınlanmasını istemeye hakkımız var.  Her şüpheli dosya aydınlanmadığın zaman cezasızlık yeni şüpheli dosyalar açar. Şüpheli ölüm dosyaları 11 yaşa kadar düştü. Etkin araştırma kadınlar için bir lüks olmamalı. Yasal hakkımızı istiyoruz. Artık cezasızlık istemiyoruz. Dosyanın takipçisi olcağız" ifadelerini kullandı.

 

Son olarak konuşan Aysun'un kardeşi Nurgül Yıldırım da Aysun için, yaşam hakkı elinden alınmış kadınlar ve tüm kadınların haklarının ellerinden alınmaması için adalet istediklerini dile getirdi. Nurgül, "Hakkımız olanı istiyoruz. Buradan yetkililere sesleniyorum. Kardeşimin dosyası yeniden araştırılsın. Her şey ortaya çıksın. Başka bir şey istemiyoruz" dedi.

 

Kadınların Aysun'un yaşamını yitirdiği yere karanfil bırakmasının ardından eylem son buldu.