Tutsak aileleri: Biz neyden korkuyoruz?
- 16:34 27 Şubat 2019
- Güncel
İSTANBUL - Açlık grevlerine dikkat çeken Marmara Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, “İmralılaşan Türkiye gerçeği son bulsun. Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik, iletişim ve tüm siyasal hakları kabul görsün istiyoruz” dedi. Tutsak yakınları ise "Biz neyden korkuyoruz? Bu sadece açlık grevindeki ailelerin yükü değil. Demokrasi sadece bizim için değil" diyerek dayanışma çağrısında bulundu.
Marmara Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden ağırlaştırılmış tecridin ortadan kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlatmış olduğu ve cezaevlerinde de devam eden açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. “Leyla Güven haklıdır. Mutlak tecrit kaldırılmalıdır” pankartının açıldığı toplantıda, HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ve cezaevlerinde açlık grevinde bulunan tutukluların aileleri katıldı.
'Direnişçiler küçümsenmeyecek baraşı elde etti'
Tutuklu ailelerden Hasan Demir basın metnini okudu. Açlık grevinde olan tutsakların oyalayıcı ve aldatıcı çözüm yerine kalıcı ve onurlu barışa giden bir çözümün kapılarını aralamak istediklerini söyleyen Hasan, “Leyla Güven ve Nasır Yağız başta olmak üzere cezaevlerindeki direnişçilerin sağlık durumu her geçen gün kötüleşiyor. Ancak zaman mutlak tecridi kırmak, savaş ve soykırım politikalarını çökertmek için direnenler açısından daralmıyor. Direniş her geçen gün biraz daha rejimi kuşatıyor, onu çaresiz kılıyor. Çünkü direnişçiler küçümsenmeyecek başarı elde ettiler” dedi.
Açlık grevlerinin iktidarın önüne iki yol koyduğunu ve bunun da ya çökmek ya da direnişçilerin taleplerini kabul etmek olduğunu kaydeden Hasan, son olarak, “Bizler açlık grevinde olan tutukluların aileleri olarak bir kez daha sesleniyoruz ve diyoruz ki onların talepleri bizim talebimizdir. İmralılaşan Türkiye gerçeği son bulsun. Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik, iletişim ve tüm siyasal hakları kabul görsün istiyoruz” diye konuştu.
Okunan metin ardından tutsak aileleri söz alarak açlık grevinde bulunan tutsakları selamladı.
'Bu sadece açlık grevindeki ailelerin yükü değil'
İlk olarak söz alan kardeşi açlık grevinde olan tutsak ailelerinden Cahide Yıldırım, “Her zaman kardeşimin yanındayım ve onu destekliyorum. Omuz omuza verip meydanlarda seslerimizi duyuralım yoksa çok geç olacak. Biz neyden korkuyoruz? Sesimizi duyuralım” dedi. Bir diğer tutsak yakını Gülseren Yıldırım da, “Bu sadece açlık grevindeki ailelerin yükü değil. Demokrasi sadece bizim için değil. Bunun için de tüm ülke ayağa kalkmalı. Kardeşimi destekliyor ve gurur duyuyorum. Tecrit kırılana kadar eylemlerimize devam edeceğiz. Gerekirse bütün aileler de açlık grevine girip bu tecridi yıkacağız” diye belirtti.
'Dayanışma içinde olacağız'
Son olarak konuşan HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ise şunları ifade etti: “Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmenin ne anlama geldiğini bu ülke çözüm sürecinden biliyor. Ölüm gelmedi. Camilerden cenaze kalkmadı. Yoksul evlerine cenazeler gelmedi. Çözüm sürecinde baskı ve zulmün geriye püskürtüldüğü bir zaman yaşadı. İmralı Cezaevi’nde sistemin değişmesinin karşılığı şudur. İşçilerin mücadeleye girmesidir, kadınlara karşı baskının ve devlet terörünün geriletilmesidir. Mücadelenin imkanlarının açılmasıdır. Biz hepimiz biliyoruz ki saray ve iktidarı kendi varlığını Kürt halkına düşmanlık üzerinden sürdürüyor. O yüzden de devam eden açlık grevlerinde olan tüm arkadaşlarımızın talebi bizim de ortak talebimizdir. Onların yanında dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha tekrarlıyoruz.”
Yapılan konuşmaların ardından toplantı sona erdi.