234'üncü haftada kanser hastası Fatma Özbay'ın durumuna dikkat çekildi

  • 15:20 23 Şubat 2019
  • Güncel
ANKARA -  Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi’nin 234'üncü haftada Erzurum E Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan kanser hastası Fatma Özbay'ın durumuna dikkat çektiği açıklamada, Fatma'nın durumuna ilişkin bilgi veren İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, "Fatma Özbay’ın tedavisine özen gösterilerek devam edilmesi gerekmektedir" dedi.
 
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların sorunlarına ve cezaevlerinde tutsakların maruz bırakıldığı hak ihlallerine karşı İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube önünde  234'üncü haftada bir araya geldi. İnisiyatif üyeleri adına açıklama yapan İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen, bu hafta Erzurum E Tipi Cezaevi'nde bulunan kanser hastası Fatma Özbay'ın durumuna dikkat çekti. 
 
İnsan hakları ihlallerinin en çok yaşandığı alanlardan biri olan cezaevlerinde tutsakların tutuldukları fiziki koşullarından, yaşamsal faaliyetlerinin kısıtlanmasına kadar birçok hak ihlali yaşandığına dikkat çeken Nuray, "Cezaevlerinde binlerce hasta mahpus ölüm ile burun buruna, hayatını güçlükle devam ettiriyor. Hasta mahpusların yaşam hakkı yok ediliyor. Kelepçeli muayene ve tedavi, tek kişilik ring araçları, geç veya hiç yapılamayan sevkler, hapishanelerin sağlıksız fiziki koşulları, yetersiz ve sağlıksız beslenme, temiz suya erişim imkanlarının kısıtlılığı gibi birçok etken cezaevlerinde hastalıkları beraberinde de ölümleri arttırmaktadır" dedi. 
 
'Adli Tıp Kurumu adil rapor düzenlemiyor'
 
Cezaevlerinde 264 binin üzerinde tutsak bulunduğu bilgisini paylaşan Nuray, şunları söyledi: "Cezaevleri kapasitelerinin yüzde 20 doluluk oranlarına sahiptir. Bu durum zaten kendi başına zorluk içeren hapislik koşullarını daha da ağırlaştırıyor. Oysa mahpusların temek hakları yasalarla düzenlenmiş ve yaşamları devlet tarafından garanti altına alınmıştır. Üçlü protokol içerisinde yaşanan aksaklıklar çözülemiyor bu aksaklıklar yaşam hakkı ihlali olarak karşımıza çıkıyor. Adli Tıp Kurumu adil raporlar düzenlemekten uzaklaşmıştır. Adli Tıp Kurumları raporları ile üniversite hastaneleri ve özel hastanelerin raporları arasında farklar olmakta ve ne yazık ki Adli Tıp Kurumu raporu geçerli sayıldığından ağır hasta olan mahpuslar 'cezaevinde kalabilir' hükmü ile içeride tutulmaya devam edilmektedir. İnsan hakları derneği olarak yaptığımız çalışmaların içerisinde yüzlerce ağır hasta mahpus olduğu tespit edilmektedir. Ne yazık ki bu hastalara yönelik kamu kurumlarına yapmış olduğumuz başvuruların neredeyse tamamının sonuçları olumsuz olarak tarafımıza iletilmektedir. "
 
'Fatma Özbay'ın iyileşebilmesi için infazının ertelenmesi gerekir'
 
Bu hafta kendi de Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Gülser Özbay’ın Erzurum Cezaevi’nde bulunan kardeşi Fatma Özbay hakkında verdiği bilgileri aktaran Nuray, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fatma Özbay Erzurum E Tipi Hapishanesi’nde kanser tedavisi görmektedir. Ellerini hala sağlam kullanamadığından mektuplarını yazmakta zorlanmaktadır. Mayıs 2018 yılında kanserin üçüncü aşamasında iken teşhisi yapılmış ve tedavisine başlanmıştır. Ameliyatı yapılarak sol göğsü tümden alınmıştır. Ardından 8 seans kemoterapi almış ve ardından da 25 gün radyo terapi tedavisi görmüştür. Bu tedaviler sona erdikten sonra da ilaç tedavisine başlanmıştır. Fatma Özbay’ın tedavisine özen gösterilerek devam edilmesi gerekmektedir. Kanser gibi riski yüksek olan hastalıkların ve enfeksiyon riski de ameliyatlardan dolayı fazladır. Bu nedenle kanser gibi ağır hastalıkların cezaevleri dışında tedavilerinin yapılması iyileşme açısından büyük bir önem arz etmektedir. Bu nedenle Fatma Özbay’ında tamamen iyileşebilmesi için infazının ertelenmesi önemlidir."
 
'Bu hastaların hapishanelerde tedavileri yapılamaz'
 
Cezaevlerinde yüzlerce kanser hastası tutsağın bulunduğunu ve bu nedenle yaşamını yitiren tutsakların sayısının çok fazla olduğuna işaret eden Nuray, "Bu hastaların hapishanelerde tedavileri yapılamaz. Yeterli sağlık imkanları bulunamayan, hapishaneler sağlığa erişim için en olumsuz ortamlardır. Tüm bunların gözetilerek Sağlık bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve ilgili tüm kurumlar acilen çözüm üretmelidir. Bizler Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi olarak 234. Haftada Hasta Mahpusların durumlarını dile getirdik. Bu sorunlar kalıcı bir şekilde çözülünceye kadar dile getirmeye taleplerimizi kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz" diye konuştu.