ÖHD açlık grevinde olan tutsaklara ilişkin hak ihlali raporunu açıkladı
- 13:19 22 Şubat 2019
- Güncel
ANKARA - ÖHD'nin açlık grevindeki tutsaklara ilişkin hak ihlali raporunu paylaştığı basın toplantısında konuşan Şevin Kaya, “Kişinin savunma hakkı bağlamında adil yargılanma hakkı ve manevi varlığını geliştirme hakkına açıkça aykırı olan bu tecrit uygulamasının bir an önce ortadan kaldırılması gerekmektedir” dedi.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Hapishane Komisyonu, İç Anadolu Bölgesi'ndeki cezaevlerinde yaşanan açlık grevi eylemleri ve hak ihlallerine ilişkin hazırladıkları raporu yaptıkları basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaştı. Mülkiyeliler Birliği binasında yapılan basın toplantısına ÖHD'li avukatlar da katıldı. Açıklamayı avukat Şevin Kaya yaptı.
‘330 tutsak açlık grevinde’
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı başlattığı süresiz -dönüşümsüz açlık grevinin 107’nci gününe girdiğini hatırlatan Şevin, “Leyla Güven’in talebini sahiplenen Türkiye genelinde hapishanelerde 27 Kasım tarihinde süreli ve dönüşümlü olarak başlayan açlık grevleri, 16 Aralık 2018 tarihinde bazı cezaevlerinde süresiz ve dönüşümsüz açlık grevleri olarak devam etmiştir. Bugün Türkiye genelinde çeşitli tarihlerde başlatılan açlık grevlerini 330 mahpus devam ettirmektedir” dedi.
‘Açlık grevine giren 3 kadın tutsakta sağlık sorunları görüldü’
Şevin, Ankara’daki Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde açlık grevine giren 3 tutsağın kilo kaybı, baş ağrısı, halsizlik, mide krampları, sese hassasiyet gibi sağlık problemleri yaşandığını aktardı. Şevin, “Bu süre zarfında mahpusların sağlık durumlarının ve yaşanabilecek tehlikelerin önceden öngörülebilmesi için kan ve idrar örneği alınması gerekliliğinin Tabip Odası doktorlarınca hatırlattı. Ardından hastanede herhangi bir tedaviyi kabul etmeyen mahpuslar tarafından, bulundukları koğuşlarda kan ve idrar örneği alınması koşuluyla; kan ve idrar örneği alınması için idareye dilekçe yazılmış ancak buna ilişkin herhangi bir sonuç alınamamıştır” diye belirtti.
‘Meyve suyu ve Meyve çayları satılmamaya başlandı’
Cezaevlerinde açlık grevinde olan tutsaklara karşı cezaevi idaresinin tutumu da raporlaştırılan konular arasında yer aldı. Şevin, cezaevi idaresinin tutsaklara yönelik tutumunu şöyle açıkladı: “10 gün etkinliklerden uzaklaştırma disiplin cezası verilmiş. Bu cezaya dair yapılan itirazların sonucu beklenmeden disiplin cezası uygulanmaya başlanmıştır. Açlık grevinin ilk günlerinden bu yana açlık grevindeki mahpuslar etkinliklere katılma ve sohbet hakkından faydalanamamaktadır. Ayrıca cezanın kesinleşmesi sonrası 10 gün daha uygulama yapılacağı bilgisine ulaşılmış olup, bu da mükerrer uygulama anlamına gelmektedir. Açlık grevindeki mahpuslar günlük iaşe olarak verilen tuz, şeker, karbonat ve kuşburnu çayı dışında, meyve suyu ve meyve çayları açlık grevleri başladığından bu yana kantinde satılmamaktadır. Açlık grevindeki mahpuslar, kantinden alamadıkları bu ihtiyaçlarını koğuşlarında bulunan diğer mahpusların daha önceden aldıkları sayesinde karşılayabilmektedir.”
‘Aykırı olan tecrit uygulamasını bir an önce kaldırın’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yasalar ve uluslararası mevzuata ile tanınmış avukat ve aile görüşü hakkının kullanılmasının engellenmesine son verilmesi gerektiğini belirten Şevin, “Yasal ve uluslararası mevzuat evrensel hukuk ilkeleri ile birlikte göz önüne alındığında; mahpusların talebinin hali hazırda yürürlükte olan hukuk normlarının uygulanması talebinden ibaret olduğu açıktır. Kişinin savunma hakkı bağlamında adil yargılanma hakkı ve manevi varlığını geliştirme hakkına açıkça aykırı olan bu tecrit uygulamasının bir an önce ortadan kaldırılması gerekmektedir” diye konuştu.
‘Gerekli girişimleri sağlamaya davet ediyoruz’
Şevin, ÖHD Ankara Hapishane Komisyonu olarak, Adalet Bakanlığı’na şu çağrıda bulundu: “Tüm ulusal ve uluslararası kurumları, açlık grevindeki mahpusların yaşam hakkının korunması ve sağlıklarının tehlikeye girdiği bugünlerde, daha fazla yıkıcı etki yaratmadan, mevzuata uygun ve açıkça meşru olan taleplerini yerine getirmeye, Abdullah Öcalan hakkındaki tecrit uygulamasının kaldırılması için gerekli girişimleri sağlamaya davet ediyoruz.”
Şevin, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini şöyle sıraladı:
“*Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'nde 26 Aralık 2018 tarihinden bu yana açlık grevini sürdüren 6 mahpusta kilo kaybı, baş ağrısı, halsizlik belirtileri görülmüştür. Açlık grevindekilerin günlük sağlık kontrollerini hapishane hekimi yerine sağlık memuru yapmakta, muayeneler koğuşlarının dışında, koridorda sağlıklı olmayan koşullarda yapılmaktadır. Mahpusların bu güne kadar hekim tarafından kontrolleri sağlanmamıştır. Açlık grevindeki mahpusların, grevin ilerleyen günlerde olması dolayısıyla yataktan ani çıkmalarının zorluğundan dolayı sağlık kontrollerinin koğuşta yapılması talep edilmiş; fakat reddedilmiştir. 15 Şubat 2019 tarihinden itibaren koğuşların dışında muayene kabul etmeyeceklerini bildirmişlerdir.
*Kayseri Bünyan 2 No’lu T Tipi Hapishanesi’nde, Özkan Kart, Bülent Öztürk, Mehmet Aydın Söğüt, Mehmet Nuri Tanış, Emrullah Abay 5 Ocak 2019 tarihinden bu yana açlık grevini sürdürmekte olan tutsaklarda kilo kaybı, halsizlik, baş ağrısı, konsantrasyonda güçlük belirtileri görülmüştür. Mahpuslara tuz, şeker ve limon hapishane idaresi tarafından verilmektedir.
*Kayseri Kadın Kapalı Hapishanesi’nde açlık grevinde olan 6 mahpusta; kilo kaybı, kalp çarpıntısı, eklem ve kas ağrıları, konsantrasyonda güçlük, baş dönmesi, baş ağrısı, uyuyamama belirtileri görülmüştür. Hapishane idaresi tarafından açlık grevinde olan mahpuslara günlük tuz, şeker ve limon verilmektedir. Mahpuslar, açlık grevinin başından beri B kompleks vitamini kullanmakta olduklarını ve ayrıca kilo ve tansiyonlarının 3-4 günde bir sağlık memurları tarafından ölçüldüğünü ifade etmişlerdir. Açlık grevindeki mahpuslar bu güne kadar hekim kontrolü olmamıştır.
*Karabük T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde 5 Ocak 2019 tarihinden bu yana mahpuslardan Ali Haydar Elyakut, Seyfettin Kurt ve Murat Kozat süresiz ve dönüşümsüz açlık grevini sürdürmektedir. Süresiz açlık grevindeki mahpusların sağlık kontrollerini hapishane yönetimi her gün düzenli olarak yapmaktadır. B vitamini kompleksi yeteri kadar grevdeki mahpuslara verilmiştir. Açlık grevindeki mahpuslara disiplin soruşturması açılmamıştır.
*Bayburt M Tipi Hapishanesi’nde, 5 Ocak 2019 tarihi itibari ile Delila Roj Ekmen, Fatma Yıldırım ve Sevgi Aka Gündüz süresiz ve dönüşümsüz açlık grevini sürdürmektedir. Açlık grevindeki mahpuslara B1 ve B12 kompleks vitamin verilmemektedir. Temmuz 2016 tarihinden bu yana sosyal etkinlik ve spor faaliyetleri gerçekleştirilmemekte, süreli yayınlar verilmemektedir. Ağrı Patnos hapishanesinden sevk edilen 8 erkek mahpusa bir ay önce Bayburt’a kabulleri sırasında çıplak arama yapılmak istenmiş fakat mahpusların çıplak aramayı kabul etmemesi nedeniyle kötü muamele uygulanmıştır.
*Eskişehir H Tipi Hapishanesi’nde 20 Ocak 2019 tarihinden bu yana Cihan Alkan, Davut Barin, Mustafa Filitoğlu süresiz dönüşümsüz açlık grevini sürdürmektedir. Açlık grevinde olan mahpuslarda kilo kaybı, baş dönmesi ve ishal belirtileri başlamıştır. Günde bir kez sağlık memurları tarafından düzenli olarak kilo ve tansiyon takiplerini yapılmaktadır. Açlık grevinin ilk günlerinde B vitamini komplekslerinden günde bir tablet almakta iken, bilgilendirmemiz üzerine günde iki adet tablet almaya başlamışlardır.
Açlık grevinde olan 3 mahpus koğuşlarından çıkarılarak, 3’ü başkaca bir koğuşa alınmıştır. Mahpusların yanında refakatçi olarak kimse bulunmamaktadır. Bulundukları koğuş dar ve mahpuslardan birinin ranzanın üstünde yatması gerekmekte, bu nedenle mahpuslar ranzaya iniş ve çıkışta oldukça zorlanmaktadır. Mahpusların, hapishane idaresinden kendi koğuşlarına dönme talepleri cevapsız kalmıştır.
*Çankırı E Tipi Kapalı Hapishanesi’nde Ocak 2019’dan bu yana Aziz Baday ve Ersin Sömer isimli mahpuslar açlık grevini sürdürmektedir. Her ikisinde de kilo kaybı yaşanmıştır. Hapishane hekimleri tarafından haftada yalnızca bir kez, revirde açlık grevindekiler muayene edilmekte, sadece kilo ölçümleri yapılmaktadır. Tansiyon ölçümü en son 2 hafta önce yapılmış, karbonat talepleri hapishane kantininde bulunmadığı için karşılanmamıştır.”