Yıllar geçti, Rozerin Çukur’un dosyası aydınlatılmayı bekliyor
- 09:01 8 Ocak 2025
- Portre
Şehriban Aslan
AMED - Sûr ilçesinde 2016 yılında katledilen Rozerin Çukur’un dosyasında üzerinde yıllar geçmesine rağmen hala bir gelişme kaydedilemedi. Rozerin Çukur’un annesi Fahriye Çukur, “Rozerin'i nasıl anlatacağımı bilmiyorum. O benim mutluluk kaynağımdı” sözleriyle anlatıyor.
Amed’in Sûr ilçesi, 2015-2016 yılları arasında büyük bir direnişe tanıklık etti. İlçede, resmi olmayan bilgilere göre 2 Aralık öncesi yaklaşık 14 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi. İlk yasağın 6 Eylül 2015'te ilan edildiği ilçede, 13 Eylül’de bir yasak daha ilan edildi. Bu yasakta da halkın geri adım atmaması üzerine polis geri çekilmek zorunda kaldı. 13 Eylül ile 10 Ekim tarihleri arasında 4 kez yasak ilan edildi ve bu 4 yasak toplam 27 saat sürdü. 10 Ekim 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı ise 4 gün sürdü. 4 gün boyunca ağır silahların kullanıldığı yasakta iki yurttaş katledildi. Yasağın 2'nci gününde fırından ekmek almaya giden 12 yaşındaki Helin Şen katledildi.
Valilik, 2 Aralık 2015 tarihinde 9 gün sürecek olan sokağa çıkma yasağını ilan etti. 2 Aralık tarihinde Sûr’un içinde ve dışında direnen halka dönük saldırılarda birçok kişi yaralandı, gözaltına alındı, tutuklandı.
Tarihin en uzun yasağı
Çatışmalar kesintisiz sürerken, 6 Aralık tarihinde Paşa Hamamı ve Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) ateşe verildi. 7 Aralık’ta tarihi Kurşunlu Camii havadan bombalandı, 9 Aralık’ta tarihi Keldani Kilisesi ateşe verildi. Valilik tarafından 17 saatliğine kaldırılan yasak polis saldırılarının önüne geçmedi. 17 saat sonrasında ise asker ve polis Sûr’u tamamen kuşatma altına alarak göç etmek zorunda kalan halkın çıkışına dahi izin vermeyerek yasağı yeniden ilan etti. Vali, ardından 103 gün sürecek olan, tarihin en uzun sokağa çıkma yasağını ilan etti. 103 gün süren yasak ve direnişin ardından Mart 2016’da “operasyonlar bitti” açıklaması yapıldı. Açıklamayla birlikte yasaklı mahallelerde de yıkımlar başladı.
Katledilen çocuklardan biri Rozerin Çukur
Eylül’de başlayan yasaklar ve çatışma boyunca çok sayıda yurttaş katledildi. Katledilenler arasında çocuklar bulunurken, bunlardan biri de Rozerin Çukur oldu.
Rozerin Çukur, Amed’in Yenişehir ilçesine bağlı Fiskaya Mahallesi'nde 1999 yılında dünyaya gelir. Üç çocuklu bir ailenin ilk çocuğu olan Rozerin Çukur’u anlatan annesi Fahriye Çukur, “Rozerin'i nasıl anlatacağımı bilmiyorum. O benim mutluluk kaynağımdı. Doğduğu zaman ondan sonra çocuk doğurmak istemiyordum. Çünkü 'Başka çocuğum olursa Rozerin'i bu kadar sevmeyeceğim' diyordum" diyor.
Fotoğraf çekmeye, şiire, edebiyata, resme çokça ilgisi olan Rozerin Çukur, boynunda fotoğraf makinesi bulunan fotoğrafı ile hafızalara kazınır.
Çağrısının ardından cenazeleri teslim edildi
Rozerin Çukur, 8 Ocak 2016’da Sur ilçesinde Fatihpaşa Mahallesi'ndeki Süleyman Nazif İlkokulu yakınlarında katledilir. Katledilmekle kalmaz Rozerin Çukur’un cenazesinin alınmasına da izin verilmez. Rozerin Çukur’un cenazesini arayan annesi Fahriye Çukur, 4 Haziran 2016’da kayıp yakınlarının ve İHD’nin gerçekleştirdiği “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” eylemine katıldığında şunları söyler: “5 aydır kızımın cenazesini sokak sokak arıyorum. Yüz metre ötemdeydi ama bulamıyorum onu. Nerede kızım? Kızım 16 yaşındaydı, oturduğu mahallede katlettiler. Bir kemiği bile olsa kızımı istiyorum."
Fotoğraf makinesi ile defnedilir
Bu konuşmadan 2 gün sonra 6 Haziran’da Rozerin Çukur'un cenazesi tespit edilir. 1 Nisan günü kan örneği veren aileye, uzun süreli bekleyişin ardından haber verilir. Savcılık tarafından çağrılan aileye, Rozerin Çukur’un cenazesinin Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tutulduğu bildirilir. Rozerin Çukur, Piran (Dicle) ilçesine bağlı Herîdan köyünde son yolculuğuna uğurlanır. Sloganlarla defnedilen Rozerin Çukur’un mezarına fotoğraf makinesi ve anı defteri bırakılır.
‘Kovuşturmaya yer yok denildi’
Cenazesi ailesine 5 ay sonra verilen Rozerin Çukur’un katledilmesine ilişkin açılan soruşturmada 2021 yılında “kovuşturmaya yer yoktur” kararı verildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen karara Sivil Savunma Birlikleri (YPS) üyeleri arasında geçtiği belirtilen bir telsiz görüşmesinde Rozerin Çukur’un isminin geçtiği iddiası gerekçe gösterildi. Kararda, “Rozerin Çukur'un olay tarihinde güvenlik güçleriyle çıkan çatışmada öldüğü ve PKK/KCK terör örgütüne katılımının telsiz görüşmelerinden ve emniyet tutanaklarından anlaşılmakla olay nedeniyle şüpheliler adına kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına (…)” ifadelerine yer verildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi Çocuk Komisyonu’nun takipçisi olduğu soruşturmada “kovuşturmaya yer yok” kararı ardından İHD, AYM’ye taşıdı. Dosyada hala bir gelişme yok.