Çiğdem Kılıçgün Uçar: Özel savaş politikalarını teşhir edeceğiz
- 14:02 18 Kasım 2024
- Güncel
ÇEWLÎG - DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, özel savaş politikalarından ve devletin her türlü baskısından en çok kadınların etkilendiğini ifade ederek, Kürt kadınların bu baskılara rağmen hiçbir zaman yılmadığını vurguladı. Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Özel savaş politikalarını teşhir edeceğiz" dedi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi, yaklaşık 3 aydır yürüttüğü “Özel Savaşa Karşı Kadın Buluşmaları” atölyelerinin sonuç raporunu Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Çewlîg İl Örgütü binasında açıkladı.
Burada Zazaca konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, uzun süre kadınlarla çalıştıklarını ve fikir alışverişinde bulunduklarını belirterek, kadınların özgürlüğü için bir yol inşa etmeyi hedeflediklerini kaydetti. Kürdistan’da uzun süredir devam eden özel savaş politikalarına dikkat çeken Çiğdem Kılıçgün Uçar, şu ifadeleri kullandı: “Dağlarımız bombalandı, ağaçlarımız kesildi ve ırmaklarımız kirletildi. Doğa aynı zamanda bizim hafızamızdı. Doğamız üzerinde HES ve JES projeleri yaptılar. Suyun altında kalanlar da bizim hafızamızdır. Özel savaşın amacı, Kürt halkını hafızasız ve sahipsiz bırakmaktır. Kürdistan’da açlık ve yoksulluk yüksektir. Bunun başlıca sebebi, devletin barış yerine savaş politikasını benimsemesidir.”
Kürdistan'da özel savaş politikaları
Devletin halkın ve kadınların sorunlarını çözmek yerine savaşı tırmandırdığını ifade eden Çiğdem Kılıçgün Uçar, bu savaşın kadınlar üzerinde derin etkiler bıraktığını belirtti. Özel savaş politikalarının, özellikle Kürdistan’daki kadınları fuhuşa sürüklediğini ifade eden Çiğdem Kılıçgün Uçar, bölgeye gelen asker ve polislerin yalnızca görev için değil, "sevgi" adı altında genç kadınları “düşürmek” amacıyla geldiğini söyledi. Uyuşturucu kullanımının gençler arasında yaygınlaştırılmaya çalışıldığını belirten Çiğdem Kılıçgün Uçar, bu politikaları teşhir edeceklerini vurguladı.
‘Kürt kadınlar yılmamıştır’
Kadınların, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde alanlarda seslerini yükseltmesi gerektiğini belirten Çiğdem Kılıçgün Uçar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Devlete bakarsanız, ‘Ayrımcılık yok’ diyecek. Ama gerçek şu ki ayrımcılık var. Devlet hiçbir zaman kadının özgürlüğünü istemez. Çünkü kadın uyanırsa çok şey değişecektir. Kadın karar verdiğinde erkekler buna el koyuyor ve ‘Biz karar verdik’ diyor. Onlar da biliyor ki; kadınlar uyanırsa o memleket aydınlanacaktır.
Devlet, İstanbul Sözleşmesi’nden çıktı. İstanbul Sözleşmesi, kadınları savunan bir metindi. Türkiye’de kadınlar her zaman katlediliyor ve bu durum, AKP ve MHP’nin işine geliyor. Ceza kime kesiliyor? Kadınlara. İstanbul Sözleşmesi’ni, kadın haklarını savunacağı gerekçesiyle iptal ettiler.
‘Kadınlar kendi ayakları üzerinde durmayı bildi’
Aslında nafaka bizim hakkımızdır ama devlet kadınların nafaka almasını hiçbir zaman istemiyor. Onlar, ‘Kadın erkeğin hizmetçisidir’ diyor. Kürdistan’da oluşturulan ittifaklarla hizbulkontra aracılığıyla kadınlara yine saldırıyorlar. Herkes kadını kendine göre öldürüyor; kimi bir şekilde, kimi başka bir şekilde. Ancak Kürt kadını her zaman kendi ayakları üzerinde durmayı bilmiştir.
Kendi köyümüzden çıkıp sürgün olmuşuz, dilimizi, evimizi elimizden almışlar. Ama buna rağmen Kürt kadını hiçbir zaman yılmamıştır.”
‘Sayın Öcalan özgürleşsin, sorunlar çözülsün’
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de dikkat çeken Çiğdem Kılıçgün Uçar, şu açıklamalarda bulundu: “İmralı’da tecrit var. Her yerde, ‘Sayın Öcalan özgürleşsin, sorunlar çözülsün’ diyoruz. Onlar ise ‘hayır’ diyor. Kadınların özgürlüğünü isteyenlerin, Kürdistan’ı sahipleneceğini çok iyi biliyorlar. Biz kadınlar her zaman kendi sesimizi çıkardık. Hep birlikte, birlik içinde devletin zulmüne ‘hayır’ diyeceğiz.”