Koza Derneği: Kozadan ipeğe dönüşen süreci hedef aldılar

  • 09:04 10 Eylül 2023
  • Güncel
 
BURSA - Kozadan ipeğe dönen süreci kadının hayatı boyunca verdiği yaşam savaşına benzeten kadınlar, Bursa’da 2012 yılında Koza Kadın Derneği adıyla kuruluşlarını ilan etti. Dernek, şiddete uğrayan kadınlar için çeşitli alanlarda mücadele yürütürken, kadınların ihtiyaçlarına cevap olmayı hedefliyor.
 
Bursa’da farklı alanlarda yıllarca kadın çalışmaları yürüten kadınlar tarafından 2012 yılında kurulan Koza Kadın Derneği şiddete uğrayan kadınlara yönelik hukuki, psikolojik yardımların yanı sıra şiddete maruz kalan kadınların istihdamı ile ilgili tüm sorunlarının çözümü için destek veriyor. Dernek, kadına yönelik şiddet konusunda özellikle istihdam süreçleri içerisindeki şiddet incelemesi ve müdahalesiyle kadınların yanında yer alıyor. Şiddete maruz kalan kadınların destek talep etmesi halinde ise kadınları ilgili kurum, kuruluş, vakıf ve derneklere yönlendiriyor.
 
Neden Koza?
 
“Minicik bir böcek, milyonlarca yıldır yeryüzünün bilinen en sağlam ipliğini üretir. Bu böceğin yumurtaları bir yıl uyuyarak canlanmayı bekler, yeni doğanlar ise kısa sürede ilk ağırlığının 10 bin katına çıkarak mucizevi bir gelişim gösterir. Yumurtadan çıkan ipek böceği tırtılı; önce büyük bir titizlikle seçtiği “askı” olarak kullanacağı dallardan birine, çıkarak kendini aynı iplikle oraya bağlar. Daha sonra salgıladığı ipeğe sarılmaya ve koza örmeye başlar. İpek böceği, ipliğini çıkardığı sürece, başını 8 çizer gibi sürekli oynatır, kozanın bir bölümünden diğer bölümüne geçerek örme işlemine devam eder. Başı dönmeden ve dengesini hiç kaybetmeden yaptığı bu hareketi, 3-4 gün süresince yaklaşık 130 bin kez tekrarlar. Bu süre içerisinde tırtıl, ortalama 900-1500 m uzunluğunda bir iplik çıkarır. Tırtıl, bir iki gün içinde daha güçlü bir yapıda olan kelebeğe dönüşeceği son hale gelir.”
 
Dernek, Kozadan ipeğe dönen bu süreci kadının hayatı boyunca verdiği yaşam savaşına bir örnek olarak görüp bu ismi tercih etmiş. Koza Kadın Derneği Başkanı Necla Türemen, derneğin faaliyetleri ve derneğe başvuran kadınların neler yaşadıklarına dair değerlendirmelerde bulundu.
 
Yangında yaşamını yitiren kadın işçilerden sonra dernek kurma kararı
 
Derneğin, bir grup feminist kadın tarafından “Bursa’da bağımsız bir kadın derneğine ihtiyaç var” denilerek kurulduğunu aktaran Necla, derneğin şiddete uğrayan kadınlara yardımın yanı sıra boşanmış veya mağdur edilmiş kadınların istihdamı konusunda da çalıştığını söyledi. Derneği kurmaya 2004 yılında karar verdiklerini ancak 2012 yılında kurduklarını söyleyen Necla, “ Özel Tekstil Fabrikası’nda çıkan yangından sonra kurmaya karar verdik. Gece vardiyasında çalışan 5 kadın işçi, patron kapıyı dışarıdan kilitlediği için yangında can verdiler. Biz de Bursa Kadın Platformu olarak 2005 8 Mart’ını yangında yaşamını yitiren işçi kadınlara adadık. Bursa, geçmişten bu yana tekstil alanı. Fabrikaları, kozaları bir sürü izleri var.  Osmanlı döneminde 1800’lü yıllarda Gökdere’de küçük yaşta çalışan kız çocukları o süreçte greve çıkıyorlar. Ulucami’nin önünde ilk kadın grevini yapıyorlar. Biz Koza Kadın Derneği kurarken adını Koza işçilerinden esinlenerek aldık” dedi.
 
‘Kadınlarına ihtiyaçlarına göre cevap veriyoruz’
 
Derneğin faaliyetlerini anlatan Necla, kadınların kendilerine telefon, yüz yüze ve tanıdıkları aracılığıyla ulaştıklarını söyledi. Necla, devamla şöyle konuştu: “Genelde şiddete uğrayan kadınlar ya da eşinden boşanmak isteyen; ancak bu konuda yol ve yöntem bilmeyen kadınlar ulaşıyor. Yılda 60-70 kadın bize ulaşıyor. Söz konusu rakamın çoğunluğunu şiddete uğrayan, çoğunluğunu da başka şehirlerde yaşayan ve sığınmak için oralardan kaçıp buraya gelen şiddet mağduru kadınlar oluşturuyor. Gizlilik çerçevesinde ev bulması gereken kadınlar oluyor. Kadınlara ihtiyaçlarına göre cevap veriyoruz. Hukuki, psikolojik, barınma veya çocuklarının ihtiyaçları ilgili birimlere yönlendirme yapıyoruz.”
 
‘Pandemi ve afet döneminde başvurular arttı’
 
Kadınların boşanma aşamasında büyük zorluklar yaşadığını, hele maddi olanağı yoksa kendilerine panik halinde ulaştığını dile getiren Necla, “Sadece boşanma aşamasında değil, her konuda zorluk yaşıyorlar. Pandemide arayan kadın sayısı daha da arttı. Erkekler bu süreçte evde kalınca ev içi şiddet arttı. Afet zamanları da kadınları çok fazla etkiliyor. Büyük bir deprem yaşadık, hala afet bölgelerinde temiz suya, barınağa ulaşamayan kadın ve çocuklar var. Bize başvuran kadınlar genelde korku ve panik içinde başvuruyorlar. Deprem bölgesinden Bursa’ya gelen kadınlar oldu mesela, hiçbir şeyleri yok. Sadece üzerindekilerle gelmişler, onlara yardımcı olmaya çalıştık ama kendi bulundukları yerdeki yaşamları önemli. İş yok, aş yok ve gün gittikçe ekonomik kriz artıyor. Asgari ücretin altında alan bir sürü insan var. O kadınların neler yaşandığını düşünmek bile istemiyorum” ifadelerini kullandı.
 
3 milyondan fazla nüfuslu kente 3 sığınak  
 
Resmi verilere göre Bursa nüfusu 3 milyondan fazla. Göçle bu sayı daha da arttı.  Kanuna göre nüfusu yüz bin ve aşan ilçelerin sığınak açması lazım ancak Bursa’da 3 tane sığınak olduğunu ifade eden Necla, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Nilüfer Belediyesi’nin sığınağı koşulları iyi değil diye kapatıldı, yenisinin açılmasını bekliyoruz. Sığınaklar kadınlar için çok önemli. Sadece eş değil, aile fertlerinden kaçan kadınlar da var. Sığınakların çoğalması lazım. Nüfusları yüzü bini aşan belediyelerin sığınak açmaları lazım. Bursa’da 17 tane ilçe var 3 tane sığınak var. Türkiye çapında Sığınaklar Kurultayımız var, bu sene 26’ıncı yılını yapacağız. Türkiye'nin çeşitli kentlerinde ‘şiddet çalışan’ dernekler olarak bir araya geliyoruz. Bu konuda tartışmalar, atölyeler, yapıyoruz.  O atölyelerden çıkan sonuçları her sene 25 Kasım öncesi ilgili bakanlıklara, belediyelere, raporlarımızı sunuyoruz. Hayata geçmesi için kampanyalarla baskı yapmaya çalışıyoruz.”
 
‘ŞÖNİM’den bilgi alamıyoruz’
 
Bursa’daki Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’ne (ŞÖNİM) gittiklerinde ve daha sonra da yazılı olarak bilgi istediklerinde yeterli bilgiyi alamadıklarına dikkat çeken Necla,  “Kollukla çok sorun yaşamadık çünkü o aşamada olmadık hiç. Sığınaklar hakkında bilgi almak için, bir kadın derneği olarak öğrenmek istediğimizde bilgi alamadık.  Koza Kadın Derneği olarak  sığınaklar kurultayına geçen yıl ev sahipliği yaptık. Orada belediyelerin yerel eşitlik birimlerinden gelen kadınlar kendi belediyeleri ile ilgili bilgiler verdiler. ŞÖNİM’den alamadığımız bilgiyi belediyelerdeki yetkililerden aldık” dedi.
 
Necla, son olarak şiddete uğrayan kadınların kendilerine veya baronun kadın hakları merkezine ulaşarak yardım isteyebileceklerini belirtti.