Çiğdem Kılıçgün Uçar: Yeni bir Türkiye’nin kuruluşuna adayız

  • 23:20 5 Mayıs 2023
  • Güncel
 
İSTANBUL- “Krizler dünyasında özgürlük mücadelesi” başlıklı toplantıda konuşan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, seçimden sonraki süreç içinde mücadelenin yükseltilmesi çağrısında bulunarak  “Yeni bir Türkiye’nin kuruluşuna adayız” dedi.
 
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), “Krizler dünyasında özgürlük mücadelesi” başlığı ile Beyoğlu’nda bulunan Cezayir Toplantı salonunda toplantı düzenledi. “Kimi dışlıyorsanız hepimiz oyuz; sokakta direnişe, sandıkta Yeşil Sol Parti’ye” konulu oturuma Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün ve DİSP’ten Nuran Yüce de konuşmacı olarak yer aldı.
 
Toplantıda, Kadıköy’de “Ölürüm Türkiyem” şarkısını söylemediği için ırkçı saldırgan Mehmet Caymaz tarafından katledilen sokak sanatçısı Cihan Aymaz’ın katledilmesine ve son dönemde Kürt siyasetçi ve gazetecilere yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamaya tepki gösterildi.
 
Nuran Yüce: Seçimlerden sonra yargılanacaklar
 
Toplantıda ilk olarak söz alan Nuran Yüce, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde AKP iktidarının değişeceğini belirtti. Nuran, iktidarın korku atmosferi yaymaya çalıştığını dikkat çekerek, “Seçimlerden sonra yargılanacaklar. Bu nedenle bu tür açıklamaları yapıyorlar. İktidar toplumun büyük bir kesimini yok ediyor. Bu da kriz yaratıyor. Günün sonunda seçmenin seçim hakkını elinden alırsanız daha fazla tepki verirler. Korku duvarları aşıldı. Bu korku duvarları 6 Şubat’ta Türkiye ve Suriye’de yaşanan depremlerle birlikte de ortaya çıktı. Ayrıca Kızılay’ın durumunu da gördüler. Bu nedenle insanların kaybedebilecekleri bir şeylerin kalmadığını gördüğünü, görmek lazım”  diye konuştu.
 
‘Mücadeleyi yükseltmemiz lazım’
 
AKP-MHP iktidarının gitmesi ve yerine 6’lı masanın gelmesi durumunda da mücadelenin devam edeceğini dile getiren Nuran, “Ezilenlere yönelik saldırıların süreceğini görmek gerekiyor. Kürt halkının, kadınların, işçi sınıfının hakları için mücadele etme bizi bekliyor. Barışçıl dış politika için mücadele etmeliyiz. Ekoloji ve göçmenler için mücadele etme bizi bekliyor. Bu bağlamlarda mücadeleyi yükseltmemiz lazım. Demirtaş, Kavala, Kışanak ve diğerlerinin serbest bırakılması için mücadele etmemiz lazım. Kılıçdaroğlu’na bir gün bile avans veremeyiz” diye konuşarak Yeşil Sol Parti’ye oy verme çağrısında bulundu.
 
Çiğdem Kılıçgün Uçar: Üçüncü İttifakın en önemli dayanağı da dışlananlar
 
Devamında söz alan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Türkiye’de çoğunluğun ezilenlerden oluştuğuna işaret ederek hepsinin ortak hikayesinin olduğunu söyledi. Çiğdem,  “Bu dışlanan kimler? Kürtler, Aleviler, kadınlar, Ermeniler, resmi devlet ideolojisinin kendisine dönem dönem tehdit olarak gördüğü tüm devlet mekanizmalarının uzağında tuttuğu, inkar ve asimile ettiği kesimleriz. Dolasıyla hikayemiz ortak. Hem bir acıyı tarifliyor hem de ortak bir direnişi tarif ediyor. Biz çalışmalarımızı yürütürken yeni bir yol tarifi yaptık. Buna 3’üncü Yol, üçüncü ittifak dedik. Üçüncü İttifakın en önemli dayanağı da dışlananlar, ötekileştirilenler. Bu hikayenin sahibi olarak da çoğuz. Karşıladığımız seçimlerde halklar, inançlar, kadınlar ve emekçiler lehine ve bu ülkede yok sayılan bütün kesimler için bir kazanıma dönüşmek zorunda. Çünkü uzun vadeli bir mücadelenin yolcularıyız. Sadece 14 Mayıs’ın dışlananları ve ötekileri değiliz. Çok ciddi bir hikayemiz var. Bu hikaye de aslında bir direniş hikayesi” diye konuştu.
 
‘Değişim talebi ortaya çıktı’
 
İktidarın dışladığı ve yok saydığı tüm kesimler olarak birlikte hareket ettiklerini ifade eden Çiğdem, Yeşil Sol Parti’nin mücadelenin yeni bir ismi olduğunu belirtti. Çiğdem, “Geçmişte elde ettiğimiz tüm kazanımları bu isim altıda büyüteceğiz. Seçime giderken bir darbe polemiği yapılıyor. Çok güçlü bir değişim talebi ortaya çıktı. İktidar ve bundan önce devlet, sağ merkezli bütün iktidarların temel dayanakları böl, parçala ve yönet kıstasları ile mücadelemizi karşı karşıya getirdi. Bu gün geldiğimiz aşamada ekoloji mücadelesi, gençlerin, kadınları, Kürtlerin, Ermenilerin, Çerkezlerin mücadelesinin kendisi tek merkezli bir saldırı ile karşı karşıya. Buna karşı toplu bir mücadelenin olması gerektiği ve bunun kazandırdığı konusunda hem fikiriz. Üçüncü Yolu da tüm bu ezilenlerin yolu olarak tarif ettik” diye kaydetti.
 
‘Yeni bir Türkiye’nin kuruluşuna adayız’
 
Yeni bir Türkiye’nin kuruluşuna aday olduklarını belirten Çiğdem, seçimlerin aynı zamanda Cumhuriyetin ilk yüzyılıyla bir yüzleşme olduğunu söyledi. Çiğdem, “Türkiye’nin kurulduğu paradigmanın çok çok ötesinde bir yerde, kurucu öznelerin dışlandığı, sürecin dışında tutulduğu, tehdit haline getirildiği bir döneme geldik. Bugün geldiğimiz aşamada, bunun bir bütüne sirayet edilen değişim ve dönüşüm ile birlikte kurulacak yeninin de nasıl olacağı dönük bir irade ve talep var. Bu irade de 14 Mayıs’ı belirleyen olacak. AKP iktidarı ya da tek adam rejiminin seçim propagandası bizin kurduğumuz mücadele üzerine.  Kürtlerin, demokrasi mücadelesi yürüten ve inanların mevcut AKP-MHP iktidarı ile kuracağı bir yüzyıl yok. Mücadelemiz ile göstermiş olduk. Dolasıyla biz yüzyılı nasıl kuracağımızı, birlikte tartacağız. Aynı zamanda mevcut Cumhuriyetin yokluğumuz üzerinden yürütülen bu Cumhuriyetin demokratik niteliklere yani bütün hakları, renkleri ve inançları gören bir yerden yeniden tanımlanması gerekiyor” diye belirtti.
 
‘14 Mayıs’ta tamamlayamadığımızı tamamlayacağız’
 
Kadınların verdiği mücadelenin önemine değinen Çiğdem, eşbaşkanlık sisteminin kazanımlarına dikkat çekerek iktidarın şiddet politikaların karşı yeni yollar bulduklarına işaret etti. Çiğdem, “Hukuk hem içerde hem dışarda her birimiz açısından bir şiddet aracına dönüştürüldü. Ekoloji mücadelesi yürütenlerin en önde kadın arkadaşlarımız var. Doğasını. Havasını, suyunu savunan herkes devletin bütün güvenlik güçlerinin uyguladıkları şiddetle karşı karşıya kalıyorlar. Biz 7 Haziran 2015 seçimlerini kritik bir eşik olarak tarif ediyoruz. 2015 seçimlerinde halkların ve inançların Türkiye’de ötekileştirilen bütün kesimlerin kazanabileceği Türkiye’de kurucu özne olabileceğinin bir işaretiydi. Tamamlayamadığımız bir süreç oldu. Biz tamamlayamadığımız bu süreci 14 Mayıs seçimlerinde tamamlayabileceğimizi görüyoruz” dedi. 
 
‘Biz sadece bir nicelik değiliz’
 
Son olarak Çiğdem, “AKP kaybederse devlet kaybeder” söylemlerine karşılık toplumun yeni bir devlete ihtiyacı olduğunu vurguladı. Çiğdem, “14 Mayıs’tan sonra seçimde tek adam rejimine kaybettirmek yeterli bir süreç de değil. Bütün bu bahsettiğimiz şeylerin, toplumun taleplerin hayat bulması için çok güçlü bir mücadele vereceğimiz de kesin. Zaten çok uzun zamandır seçmen siyasete müdahale ediyor. CHP ve diğer partilerin yani Yeşil Sol Parti’ye oy vermeyenler bile Yeşil Sol Parti’nin Meclis’teki varlığının güçlü olmasını demokrasi için kaçınılmaz olduğunun farkındalar. Biz sadece bir nicelik değiliz. Türkiye’de demokratik siyaset adına en nitelikli tartışmaları yürüten bir partiyiz. Yüzde 20 civarında bir hitap alanımız var. Seçime giderken bunu oya dönüştürmeye çalışıyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı. 
 
Çiğdem’in konuşmasının ardından etkinlik forum şeklinde devam ederek son buldu.