Yeşim Oruç 

 

HABER MERKEZİ - AKP’nin 22 yıllık iktidarlığında tozlu raflara taşınan şüpheli kadın ölümlerinden biri de Yeldana Kaharman. AKP Milletvekili Tolga Ağar ile röportaj yaptıktan bir gün sonra şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Yeldana’nın ölümüne dair otopsi raporu sonucu iki yıl sonra ortaya çıkarken, dosya yine de açılmadı. 

 

Kadın kazanımlarının çeşitli zaman aralıklarında hedef haline getirildiği 22 yıllık AKP iktidarında, kadına yönelik şiddet, saldırı ve katliamların arttığı birçok araştırma ve veriye de yansıyor. Kadına yönelik şiddetin artmasının kaynağı da AKP’li yetkililerin zihniyeti ve bunun yansıması olan kullandıkları dil olarak değerlendiriliyor.

 

Öte yandan İstanbul Sözleşmesi’nin çıkılmasının ardından ajansımızın derlediği şiddet çetelesine göre 2022 yılında en az 348 kadın katledildi, 206 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 

 

‘Kovuşturmaya yer yok’

 

AKP’nin iktidarlığı süresince kadın katliamlarında failler cezasızlıkla ödüllendirilirken, şüpheli kadın ölümlerinde de artış yaşandı. Şüpheli kadın ölümlerine dair dosyalar ya hiç açılmazken, ya da etkili bir soruşturma dosyaları ya hiç açılmıyor ya da etkili bir soruşturma yürütülmeden “kovuşturmaya yer olmadığı” gerekçesiyle kapatılıyor. 

 

Yeldana’nın şüpheli ölümü 

 

Kadın katliamlarının ve şüpheli kadın ölümlerinde failler yargı zırhına büründüğü 22 yıllık AKP sürecinde Xarpet’te (Elazığ) Kanal 23 Televizyonu'nda program sunuculuğu yapan Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi Yeldana Kaharman, 28 Mart 2019'da AKP Elazığ Milletvekili Tolga Ağar’la röportaj yaptıktan bir gün sonra evinde yaşamını yitirmiş halde bulunmuştu.

 

Dosya hemen kapatıldı

 

Yeldana’nın şüpheli ölümüne ilişkin dosyaya bakan savcı dosyayı, “kovuşturmaya yer olmadığı” gerekçesiyle kapatmıştı. Suç örgütü lideri Sedat Peker yayınladığı video ile Yeldana’nın şüpheli ölümüne ilişkin ifşaatta bulunmasının ardından Yelda’nın ölümü yeniden gündeme geldi. Sedat Peker, videosunda, Tolga Ağar’ın, Yeldana’ya tecavüz ettiğini, sonrasında babası Mehmet Ağar’ın Yeldana’yı helikopterle aldırdığını ve ardından da Yeldana’nın yaşamını yitirmiş halde bulunduğunu dile getirmişti. Bu ifşanın ardından Tolga Ağar da açıklama yaparak hukuki sürecin tamamlandığını söylemişti. Jandarma Genel Komutanlığı da, Sedat Peker’in iddialarını yalanmıştı. Açıklamada, “Yeldana Kahraman isimli kadının, jandarmaya herhangi bir müracaatının kesinlikle söz konusu olmadığı gibi helikopterle aldırılması iddiası da tamamen gerçek dışıdır” denilmişti.

 

Cumhuriyet Başsavcılığı ‘intihar‘ dedi

 

Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı açıklamada, "Yeldana Kaharman'ın intihar sonucu boğularak öldüğü ve kimsenin intiharda etkisinin bulunmadığının saptandığı" ifadeleri kullanıldı. Savcılığın açıklaması da şu şekildeydi: "Olayla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında yapılan olay yeri incelemesi, ölü muayene ve otopsi işlemi ve dinlenen tanık beyanları sonucunda müteveffa Y.K'nin asıya bağlı gelişen asfiksi sebebiyle vefat ettiği, müteveffayı intihara azmettiren, teşvik eden, intihar kararını kuvvetlendiren veya intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kimsenin bulunmadığı tespit edilerek 16 Ekim 2019 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır."

 

AKP’li Tolga Ağar’dan Avukat Tuba Torun’a tehdit

 

Yeldana’nın şüpheli ölümünü siyasetçiler de gündemine alırken, bunlardan biri de CHP PM üyesi avukat Tuba Torun oldu. Tuba’nın yorumlarına dair Tolga Ağar, tehdit içerikli bir şikayet dilekçesi kaleme aldı. 

 

Haber ve içeriklere erişim engeli

 

Bu süre zarfında Yeldana ile ilgili yapılan haber ve içeriklere dair de erişim engeli getirildi. Ancak Yeldana’nın nasıl yaşamını yitirdiğine dair Sedat Peker’in ifşalarının ardından Tolga Ağar, kendisine “iftira” atıldığını iddia ederek, bu kez de Sedat Peker hakkında Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Yeldana dosyasını kapatan başsavcılık, Tolga Ağar’ın şikayetinden altı ay sonra soruşturmayı tamamladı. Hazırlanan iddianamede, Sedat Peker’in ifşaları “iftira” suçu olarak ele alındı. 

 

2 yıldır ulaşılamayan otopsi raporu ve toksikoloji sonucu 

 

Gazeteci Baransel Ağca, dijital medya hesabından Yeldana’nın Malatya Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan ve 2 yıldır bulunamayan otopsi raporunu ve toksikoloji sonucunu paylaştı. Raporu inceleyen Türk Tabipler Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, katıldığı HDP MYK üyesi Veli Saçılık’ın Youtube yayınında, Yeldana’ya dair konuştu. Şebnem, ası sonucu ölüm gibi göründüğünü belirtirken, Yeldana’nın alın bölgesinde üç ayrı yaralanmanın 24 saat önce meydana gelmiş olabileceğini paylaştı. Şebnem, “Alın bölgesinde ciltle kemik doku arası çok sıkı yapışıklık olduğu için çok fazla kan birikimi olmaz. Bu, ancak darbenin şiddetiyle ilişkili olarak bu kadar birikim meydana gelmiş olabilir. Şiddetli bir darbeye maruz kaldığını söylemek mümkün bu anlamda. İntiharına neden olmuş bir olayla karşı karşıya kalmış olabilir. Burada bir cinsel saldırı iddiası da var olduğu için bununla ilgili etkili soruşturma yapılması gerekir" ifadelerini kullandı.

 

Yelda’nın şüpheli ölümü Meclis gündemine taşındı 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Yelda’nın şüpheli ölümünü Meclis gündemine taşımış dönemin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün cevaplaması istemiyle soru önergesi sunmuştu. 

 

Dosya kapatıldı ama gazeteciye açılan soruşturmalar devam ediyor 

 

Yeldana’ya ne oldu diye soran Gazeteci Baransel Ağca hakkında otopsi raporunu paylaştığı gerekçesiyle Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Kişisel verileri hukuka aykırı bir şekilde ele geçirmek ve yaymak" iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Yeldana dosyası kapatıldı ancak hakkında üç soruşturma başlatılan Baransel ajansımıza değerlendirmede bulundu. Baransel, şunları söyledi: “Dosya zaten Yeldana öldüğü hafta kapatıldı. Dosyayı yeniden açtırmak için uğraştım ben. Çünkü otopsi raporunda intihardan birkaç gün önce Yeldana'nın darp edildiğine dair bulgular var. Öldüğü gün karakolu arayan bir kadın da Yeldana'nın Kazakistan Türkiye arasında kadın ve uyuşturucu ticareti yapan bir çete tarafından bir süredir tehdit edildiğini ve ölümün arkasında bu çete olabileceğini söylüyor. Polisler kadına ulaşıyor fakat sonrasında savcı bu ihbar ve otopsideki darp bulgusunu soruşturmak yerine dosyayı kapatıyor. 

 

Ölü kişinin kişisel verisi olmaz

 

Yani dosya şu an kapalı durumda. Fakat Yeldana'nın otopsisini yayınladığım için benim hakkımda 3 dava açıldı. Birinde çok garip bir dosya hazırlanmış. Şikayetçi Tolga Ağar, sanık ben, mağdur ise Yeldana Kaharman. Otopsisini yayınladığım için ‘Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ihlali’ görülmüş. Fakat ölü kişinin kişisel verisi olmaz. Hukuken karar var bununla ilgili. Dosya bir kere ‘kovuşturmaya yer yoktur’ denilerek kapatıldı, ama Tolga Ağar'ın emri ve şikayetiyle yeniden açıldı. Tolga Ağar ve otopsinin alakası yok ama bu davada taraflar bu şekilde. Bir de aynı dönem Yeldana haberini yaptığım için troller saldırıp eski bir tweetimi bulup ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ davası açtırdılar. Son olarak da otopsiyi yapan Selma Düzer, tazminat davası açtı. Çünkü haberde onun da şüpheyi artıran bir kişi olduğunu yazdım. Sebebi Hozat'ta gerçekleşen bir şüpheli asker ölümü davasında otopside delil karartma soruşturması geçirmesi.”

 

Baransel son olarak, yapmayı düşündüğü tek şeyin, Yeldana'nın şüpheli ölümüne dair tüm yaşanan süreci açığa çıkarmak olduğunu vurguladı. 

 

Sonuç olarak Yeldana’nın şüpheli ölümüne dair dosya tozlu raflarda yerini almış durumda.