6284’ün hedef alınmasına tepki: Cevabımızı vereceğiz

  • 09:03 5 Nisan 2023
  • Güncel
 
Rozerin Gültekin-Elfazi Toral
 
İSTANBUL - İktidarın seçimlere giderken 6284’ü pazarlık konusu yapmasına ilişkin tepkilerini dile getiren kadınlar, bu seçimin kadınların seçimi olduğunu ifade ederek, “Rejime son verip yeni bir ülke kuracağız” dedi.
 
Kadına yönelik şiddetin, kadın katliamlarının, taciz ve tecavüzün giderek artmasında büyük rolü olan AKP iktidarı, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılması, miting alanlarından kadınlara hakaret edilmesi gibi kadın bedenine ve kazanımlarına yönelik çeşitli saldırılar gerçekleştirmeye devam ediyor. Çeşitli zamanlarda 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”un kaldırılması için kamuoyu yoklaması yapan AKP, seçim takviminin açıklanmasının ardından ittifak yaptığı partilerle 6284’ü hedef almaya devam etti. 
 
Yeniden Refah Partisi’nin kanunda değişiklik yapılması yönünde sunduğu teklifi kabul ederek ittifakına dahil eden AKP-MHP, daha sonra HÜDA PAR’ı da yanına alarak “kadın düşmanı” politikalarına yenileri ekledi. 
 
İlk günden bu yana tepkisini yüksek sesle dile getiren ve kazanımlarını pazarlık konusu yaptırmayacaklarını söyleyen kadınlar, iktidarın politikalarına ve oluşturduğu ittifaka dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘Erkeğin iktidar olduğu bir aile yaratmak istiyorlar’
 
Yeniden Refah Partisi gibi “kadın düşmanı” partiler tarafından hedef gösterilen 6284 sayılı kanunun önemini dile getiren Kadın Zamanı Derneği üyesi Berivan Saruhan, yasanın aile içi şiddeti önlemek için var olan yasaların yetersiz kalması sonucunda sivil toplum örgütleri ve kadınların mücadelesi sonucunda 6284 sayılı kanunun oluşturulduğunu hatırlattı. Berivan, bu yasasının kadını, çocuğu sadece şiddete uğramasına karşı değil yaşamın her alanında oluşan tehlikeye karşı koruduğunu belirterek, “Cumhur İttifakı’nın Yeniden Refah Partisi gibi kadın düşmanı partiler ile bir araya gelmesinin amacı bütün kadınların alanlarda kazandıkları kazanımları ortadan kaldırmak. Biz kadınların kazanımlarına yönelik saldırıların İstanbul Sözleşmesi ile son bulmayacağını biliyorduk. Şimdi de 6284 yasasına saldırıyorlar. Bütün mesele kadın ve erkek eşitliğinin sağlanmasının istenmemesi, LGBT+ düşmanlığı, ev içi şiddetin derinleştirilmek istenmesi ve erkeğin iktidar olduğu bir aile yaratmak” ifadelerini kullandı. Berivan, bu yaklaşımın ittifakın zihniyetini ortaya koyduğunun altını çizdi.  
 
‘Kadınlar saldırılara karşı cevabını verecek’
 
Kadınların kazanımlarına yönelik saldırıları gerçekleştirenleri göz önünde bulundurarak oy kullanacağını dile getiren Berivan, kadınların yaşamın her alanında olduğu gibi seçimlerde de rolünü oynayacağını vurguladı. Berivan şöyle devam etti: “Demokrasinin olduğu ülkelerde seçim çok önemli değil ama bizim için önemli. Kadınlar yaşamları için, çocuklar için, LGBT+’lar için iyi olandan yana seçimi kullanacak. Kadınlar saldırılara karşı cevabını seçimde ve alanlarda verecek. Kadınların mücadelesinden korkuyorlar. Biz onları daha da korkutacağız. Biz biliyoruz başarıya yakınız, bu yüz yıl bizim yüzyılımız olacak. Kadın düşmanı politikalarına karşı her zaman mücadele edeceğiz. Güzel günler yakındır.” 
 
‘Son çırpınışları’
 
AKP’nin kadın düşmanı politikalar üzerinden 22 yıldır siyaset yürüttüğünü anımsatan Sol Feminist Hareket üyesi Gizem Kürekçi, AKP’nin bu politikalar ile kadını yaşamdan kopararak evin içine hapsetmeye ve kazanımlarını gasp etmeye çalıştığını aktardı. “Baskılara karşı kadınların güçlü direnişleri onlar için korkutucu bir hal alıyor” diyen Gizem, “Kurulan şer ittifakına bakıldığı zaman bu ittifakın mutabakat noktası kadınların yaşamları. Çünkü başka türlü ayakta kalamıyorlar ve saldırıyorlar. Artık son noktaya geldiler. Eli kanlı Hizbullahçılarla yan yana gelip bu daralttıkları alanda son çırpınışlarını gerçekleştiriyorlar. İstismara maruz bırakılan 6 yaşındaki bir çocuğa yaşatılan karanlık ile iktidarın kurduğu ittifak aynı.  Çocukların hayatlarını gasp edecekler, istismarı meşru görecekler, kadınların yaşamlarını yok sayacaklar. Bu karanlığa bugüne kadar nasıl teslim olmadıysak bu günden sonra da öyle devam edecek. Onların artık sayılı günleri var bu karanlığı ülkeden def edeceğiz.  Laiklik mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz ve kadınların mücadelesi ile laiklik kazanacak” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kendilerini var etmek için kadınları yok ediyorlar’
 
İktidarın kurmak istediği düzene karşı direnenlerin kadınlar olmasından dolayı sürekli hedef haline getirildiklerini kaydeden Gizem, “İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede feshedilmesinden, ‘kafa keserim’ diyen örgütlerle yan yana gelinmesine kadar gelen bir süreç.  6284, Medeni Kanun yani en temel haklarımız gasp ediliyor. Kendilerini var etmek için kadınları yok etmeye çalışıyorlar. Kadınlar bunu kabul etmediği sürece saldırmaya devam edecekler. Bu seçim en temel de kadınların sesinin, yürüyüşünün sesi olacak. Kadınlar bu rejime son verecek. Laikliğin, eşitliğin, özgürlüğün hüküm sürdüğü bir ülke kurmak için mücadele edecek. Kadınlar iktidarın at koşturmaması için bugüne kadar mücadele verdi artık birikimlerimizi yeni bir sürece taşıyacağız. Bu rejime son verip yeni bir ülke kuracağız” diye konuştu. 
 
‘Kadın hareketi ilerliyor’
 
İktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkmasının ardından başta kadınlar olmak üzere birçok kesimden tepki aldığını hatırlatan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Ezgi Aslan, bu sefer 6284’ün pazarlık konusunun olmasının sadece kadınlar tarafından değil AKP içerisinde yer alan kişiler tarafından da tepki gösterildiğini belirtti. Ezgi, “Kadın hareketi ilerliyor buna karşı AKP iktidarı yıllardır kadın düşmanı politikalarını sürdürüyor. AKP siyasal İslamcı bir yapıda onun için haliyle kendi kitlesini çekebileceği politikalar yürütmeye çalışıyor. Refah Partisi’nin 6284’ü dile getirmesi ve göz göre göre ittifak kurmaları büyük bir tepki topladı. Bu politikalar ile iktidar oy potansiyelini daha da düşürdü” diyerek bu seçimin kadınların seçimi olacağını sözlerine ekledi.  
 
‘Kadınlar sandıkta haklarını savunacaklar’
 
AKP iktidarının kadınlara sunduğu vaatler üzerinden iktidara geldiğini, bu sefer kadınların kazanımlarına yönelik gerçekleştirdiği saldırıların iktidarın sonunu getireceğine işaret eden Ezgi, şu çağrıyı yaptı: “Toplumun en güçlü muhalefeti kadınlar bundan dolayı hedef hale gelmiş durumdalar. Toplumun yarısını oluşturan kadınlar kendisinin her türlü hakkına saldıran, çocukların istismarını ve kadın cinayetlerini durdurmayan bir siyasi iktidara karşı kadınlar tabi ki de haklarını savunacaklar ve sandığa gittiklerinde bu doğrultuda hareket edecekler.  Hepimiz sandıklarda olmalıyız. Mücadelemizi korumalıyız. Kadınların kendi haklarına, örgütlü mücadelelerine sahip çıkmaya çağırıyorum.”