Kayıp yakınları Ahmet Bulmuş’un akıbetini sordu

  • 12:00 1 Nisan 2023
  • Güncel
AMED - Kayıp yakınları, eylemlerinin 738’inci haftasında 29 yıl önce gözaltında kaybettirilen Ahmet Bulmuş’un akıbetini sordu. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemlerine devam etti. Amed’de 738’inci haftanın eylemi Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Gözaltında kaybettirilenlerin fotoğraflarının açıldığı eylemde, 1994 yılında beyaz toros marka bir araç ile kaçırıldıktan sonra haber alınamayan Ahmet Bulmuş'un akıbeti soruldu. Ahmet’in kaybettirilişine dair açıklamayı, İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim kurulu üyesi Jiyan Ormanlı okudu.
 
29 yıldır akıbeti bilinmiyor
 
Jiyan, 1994 yılında bozulan radyosunu tamir etmek için Mardin Caddesi’ndeki dükkana giden Ahmet Bulmuş’un beyaz Toros bir araca bindirilip kaçırıldığını, sonrasında Ahmet Bulmuş’tan bir daha haber alınamadığını hatırlattı. Jiyan, “Birkaç gün sonra İlçe Jandarma Komutanı Cemal Temizöz, Ahmet’in evinde arama yaptırır fakat bir şey bulmazlar. Daha sonra eşi Fatma’ya, ‘eşini götürdük, misafirimiz oldu, üç dört güne bırakacağız, sen bize evde ne sakladığını göster” der. Fatma, hiçbir şey saklamadıklarını söyleyince de tartaklanarak fiziksel şiddete maruz kalır. Jandarma ve polisler tarafından ev birkaç kere daha baskına uğrar. Gündüz vakti evin avlusuna el bombası atılarak ev tahrip edilir. Bunun üzerine ev sahibi Bulmuş ailesini evden çıkartır. Fatma, bu olaydan 3 gün sonra dilekçeyle ilgili mercilere başvurur ancak başvurusu yanıtsız kalır. İsmini vermek istemeyen ve aileye ulaşan bir kişi, ‘Ahmet Bulmuş ile birlikte gözaltındaydık, gözlerimiz bağlıydı ama sesimizden birbirimizi tanıdık’ diyerek aileye haber verir” diye belirtti.
 
‘Yürütülen davada bir sonuç elde edilemedi’
 
Silopî’de 1996’da bir kuyuda 6-7 kişinin cenazesine ulaşıldıktan sonra Fatma’nın, Ahmet’in de çıkarılan cenazeler arasında olacağı düşünceyle Silopi’ye gittiğini aktaran Jiyan, “Fatma Bulmuş, cenazeler çıkarılırken, bir çuvalın içinden çıkan ve kafası kesilmiş bir cenazenin üzerindeki kıyafetlerden eşini teşhis eder, ancak korktuğu için şikayette bulunmaz. Silopî Belediyesi, kuyudan çıkan cenazeleri, toplu olarak kimsesizler mezarlığına defnedilir. Daha sonraki yıllarda Şirnex’in Cizîr ilçesinde bulunan BOTAŞ kuyularında yapılan kazılarda bir insana ait kafatası bulunması üzerine, Ahmet Bulmuş’un ailesi, Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’na yeniden başvuruda bulunur. Ailenin başvurusu üzerine 2009 yılında soruşturma başlatılır. Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı, aileye üç ay içinde DNA eşleşmesi için kan örneği vermesi için çağrılacaklarını belirtir. Ancak aradan 4 yıl geçmesine rağmen savcılık tarafından aileye DNA örneği verilmesi ile ilgili herhangi bir çağrı yapılmaz. Savcılık tarafından yalnızca Ahmet Bulmuş’un oğlu Vedat Bulmuş ile iki tanığın ifadesi alınır. İfade işlemlerinden sonra savcılığın yürüttüğü soruşturma kamu davasına dönüşmüştür. Ancak dava ile ilgili yürütülen yargılamadan bir sonuç elde edilemez” dedi. 
 
Açıklama, oturma eylemiyle son buldu.