15 yıldır Amara yürüyüşlerine katılıyor: Önderlik umudumuz

  • 09:08 1 Nisan 2023
  • Güncel
 
 
Gülistan Dursun
 
RIHA – PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yaş günü kutlamaları için gerçekleştirilen Amara yürüyüşlerine 15 yıldır katılan Barış Annesi Miyaser Korkmaz, “Önderliğimiz umudumuzdur. Biz Önderliği aramızda görmek istiyoruz. Fiziki özgürlüğünü talep ediyoruz. Onun fiziki özgürlüğü bizim hem fiziki hem de düşünce özgürlüğümüzdür” diyor.
 
İmralı’da 24 yıldır ağırlaştırılmış tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021 tarihinden bu yana haber alınamıyor. En son 7 Ağustos 2019 tarihinde avukatları ile görüşebilen Abdullah Öcalan için yapılan aile ve avukatların görüşme başvuruları ise cevapsız bırakılıyor. Abdullah Öcalan’a yönelik sistematikleşen ağır tecrit koşulları sürdürülürken paradigması ise bütün halklara umut olmaya devam ediyor. Diğer yandan Kürt halkının iradesi olarak kabul ettiği Abdullah Öcalan’ın 74’üncü doğum günü için eylem-etkinlik hazırlıkları sürerken, bunlardan her yıl geleneksel olarak organize edilenlerden biri de Amara yürüyüşü. Riha’nın (Urfa) Xelfetî (Halfeti) ilçesine bağlı Amara (Ömerli) köyünde doğan Abdullah Öcalan için bu yıl da “Özgürlük için Amara’ya” şiarıyla yürüyüş düzenlenecek.
 
Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kendi doğum günleri sayan Kürtler, ilk kitlesel kutlamayı 2004 yılında on binlerce insan yönünü Amara’ya çevirmesiyle gerçekleştirdi. O günden bu yana yürüyüşler kitlesel şekilde devam ediyor. 2008 yılından beri Amara yürüyüşlerine katılan Barış Annesi Miyaser Korkmaz, yürüyüşlerin amacını ve yaşadığı hisleri JINNEWS’e anlattı. 
 
Sabırsızlıkla beklenen gün
 
2008 yılında Kürdistan ve Türkiye kentlerinden gelen on binlerce kişi Amara’ya ulaşmak için Pirsûs ilçesinin Aligör Mahallesi’nde buluştu. Bu kitlenin içinde bulunan Miyaser, o dönemin ruhunu şu ifadeler ile anlatıyor: “Festival havasındaydı. Bir gün bir gece boyunca sürüyordu. Çadırlar kurulup, ekmekler yapılıp, yemekler dağıtılırdı. O ortamın sıcaklığı barış sürecinin yakın olduğunun mesajını veriyordu. O ortamda insanlığın ne olduğunu anlıyorduk. Çünkü kurulan çadırlar, dağıtılan yemekler bize kolektif bir yaşamın önemini gösteriyordu. O günlerimiz çok güzel geçiyordu. Müzikler dinletilip, konuşmalar ve sinevizyon gösterimi yapılırdı. İnsanlar o günün gelmesini sabırsızlıkla bekliyordu.”
 
2009 yılında da halkın Aligör’de bir araya geldiğini söyleyen Miyaser, Abdullah Öcalan için fidanlar dikildiğini paylaşıyor. Yine büyük bir coşku ile geçen günlerin ardından kitlenin Amara’ya doğru yola çıktığı esnada polisin kitleye saldırdığını dile getiren Miyaser, Mustafa Dağ ve Mahsum Karaoğlan’ın da burada katledildiğini hatırlatıyor.
 
Özgürlük aşkı…
 
Miyaser, kadınlar ve gençler olarak 3 gün boyunca yürüyüp Amara’ya vardıklarını söylerken, “Özgürlüğe, Önderliğe ve barışa olan bağlılık olmazsa 70-75 yaşında kadınların 150 kilometre yürümesi mümkün değil. O ruhla yürüdüler. Tabi ki Önderlik bizim umudumuzdur. Onsuz bir yaşam mümkün olmaz. Önderlik çıkmadığı sürece Kürt halkının bir yaşamı olmaz”  diyerek halkın Abdullah Öcalan’a olan bağlılığını dile getiriyor.
 
Özgürlüğü Ortadoğu’nun özgürlüğü…
 
Halkın eski yıllardaki  gibi tekrardan yürüyüşle Amara’ya gitmek istediğini söyleyen Miyaser, son olarak şunları ifade ediyor: “Orası Önderliğimizin doğduğu köy. Şu an da hiçbir şekilde haber alınamıyor. Biz Önderliği aramızda görmek istiyoruz. Fiziki özgürlüğünü talep ediyoruz, onun fiziki özgürlüğü bizim hem fiziki hem de düşünce özgürlüğümüzdür. Fiziki özgürlüğü Ortadoğu’nun özgürlüğüdür.”