Yardımları istediklerine veriyorlar!
- 09:06 1 Nisan 2023
- Güncel
Melek Avcı
ANKARA - Depremin yıkıma neden olduğu Dîlok’tan ailesiyle birlikte göç ettiği Ankara’ya yerleşen depremzede Hatice Kiral, hem artan kira fiyatları, hem de ekonomik krizin depremzedeleri daha fazla etkilediğine dikkat çekti. Devletin yardımları, kişileri seçerek yaptığını söyleyen Hatice, kendilerine verilen bin liranın ise ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini vurguladı.
Mereş merkezli 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin ardından süren ihmaller ve yurttaşların karşı karşıya kaldıkları ihlaller sürüyor. Birçok insan hala enkaz altında kalan cenazelerini beklerken, birçoğu ise dayanışma ile kurulan çadırlarda yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Hasarlı evlerine giremeyen depremzedelerin bir kısmı da şehirden geçici süreliğine göç etmek zorunda kaldı.
Depremden 15 gün sonra yaşadığı Dîlok’tan (Antep) ailesiyle birlikte Ankara’ya göç eden Hatice Kiral, yaşadıklarını ajansımıza anlattı.
‘Çaresizliğin tarifi yok’
Depreme eşi ve çocuklarıyla yakalanan Hatice, 6 Şubat’ı “Yaşadığım ve görüp görebileceğim en kötü gündü” diye tarif etti. Hatice, “O gece yaşadığım çaresizliğin tarifi yok. Bir yandan yaşadığınız evin yıkılma ve altında kalıp ölme korkusu diğer yandan tüm bunlara rağmen kaçacak yerinizin olmaması hepsi büyük çaresizlik. Yer gök sallanırken tek yapabildiğiniz izlemek ve dua edebilmekti. Bu psikoloji, çaresizlik de çok zordu” dedi.
‘Bir litrelik suyu iki katı fiyatına aldık’
Devletin günlerce Dîlok’a gelemediğini söyleyen Hatice, “Bölgeye günlerce gelen olmadı. Su ve gıda olmadığı için açık olan marketlerde de bir litrelik suyu iki katı fiyatına aldık. Kalacak yerimiz yoktu eve giremiyorduk. Gecenin soğuğunda küçük büyük herkes sokakta üşüdü, çünkü herkes yataktan fırlayıp sokağa çıkmıştı. Çadır gelmedi. Acil yardım günlerce ulaşmadı” dedi.
Ayaküstü hasarsız raporu
Hasarlı evlerine giremedikleri için Ankara’ya geldiklerini kaydeden Hatice şöyle devam etti: “Ankara’ya depremden 15 gün sonra kendi imkanlarımızla gelebildik, çünkü mecbur kaldık. Sallantılar hiç bitmediği için hasarlı evlere giremedik ama kalacak yerimiz yoktu Antep’te. Devlet desteği de alamadığımız için çıktık geldik. O hengamede evimize geldiler ve ayak üstü, üstünkörü bir bakarak eve hasarsız raporu verdiler. Fakat beş katlı bir bina ve beşik gibi sallanıp durdu çok şiddetli bir şekilde. Yapılan tespite güvenemedik gerçekten ayaküstü bakıp gittiler ve biz de evden, Antep’ten ayrıldık.”
Deprem desteği adı altında bin lira yardım
Kentte yurttaşların dayanışma çerçevesinde kendilerine yardım ettiğini paylaşan Hatice, “Bize elini halkımız ve sivil toplum kuruluşları uzattı. İnsanlar bize sahip çıkarak ekmeklerini, sularını, kıyafetlerini ve battaniyelerini paylaştı” sözleriyle dayanışmanın boyutunu anlattı. Ankara’ya geldikten sonra yardım için sosyal dayanışmaya başvurduğunu söyleyen Hatice, “Ulaşım için kullanılan Ankara Kart verdiler. Bunun haricinde deprem desteği adı altında bin lira para yardımı yapıldı. Kızılay’a başvurduk fakat hala bir dönüş almış değiliz. Bekliyoruz” sözlerini kullandı.
'Hasarlı binalar dışında yardım yok'
Barınma sorununun da dayanışma ile çözüldüğünü ifade eden Hatice, henüz inşaatı bitmemiş bir ev bulduklarını ve oraya yerleştiklerini söyledi. Hatice devamında şunları dile getirdi: “Burada inşaat halinde bir ev bulduk ama kira desteği almıyoruz. Hasarlı raporu alınan binalarda oturanlara kira yardımı ödendiği söyleniyor. Deprem bölgesindeki herkes bu durumdan şikayetçi, çünkü böyle büyük bir felaketten 13 milyon kişi etkilendi ve insanlar evlerine giremiyor. Yardımın seçilerek yapılması çok üzücü. Devlet herkese gereken yardımı nerede olursa olsun seçmeden yapmalı. Ben hasarsız raporu verildiği için kira yardımı alamıyorum ama şu an evimde değilim ve başka bir şehirde kirada kalıyorum. Maddi ve manevi yetersiz durumdayız. Gidip sallanan, çatlayan ve belki bir artçı depremde daha başımıza yıkılacak olan eve nasıl girelim? Biz o evlere girseydik ya ölecektik ya enkazda kalacaktık. Bize sunulan seçenek buydu. “
‘Şehrimiz tehlikeden arındığında dönmek isteriz’
Yaşadıkları acı ve kaybın üzerine bir de ekonomik krizle uğramak zorunda kaldıklarını belirten Hatice son olarak şöyle konuştu: “Artan kira fiyatlarında kalacak yer bulmak çok yıpratıcı ve zor. Neresinden bakarsanız bakın görünen o ki bizi daha zor günler bekliyor. Psikolojik olarak da kötüyüz fakat ayakta kalmak ve yeniden doğrulmak için çabalıyoruz. Antep’te tehlike geçtiğinde, enkazlar kalktığında evimize dönmeyi düşünüyoruz. Gerçek bir organizasyon ve örgütlenme ile iş yerlerimiz, barınma alanlarımız hasardan arındığına dönmek isteriz. Fakat şu anki şartlarda çok zor görünüyor. Bu uzun bir zaman alacak.”
-