'6284’e karşı olanlara oy yok!'

  • 09:03 30 Mart 2023
  • Güncel
WAN - Seçimler yaklaşırken 6284 sayılı kanunu gündeminden düşürmeyen AKP-MHP İttifakı’na tepki gösteren feminist aktivist Zozan Özgökçe, “6284 sayılı kanunun uygulanmaması üzerine yapılan bir ittifak kadınların öldürülmesine göz yummak anlamına gelir” diyerek kadınlara, Cumhur İttifakı’na oy vermemeleri çağrısında bulundu. 
 
Seçim takviminin açıklanmasının ardından siyasi partiler seçimi kazanabilmek için çeşitli ittifaklar kuruyor. Yakın zamanda AKP-MHP’nin yer aldığı Cumhur İttifakına dahil olan Yeniden Refah Partisi (YRP) ve Hür Dava Partisi (HÜDA PAR), içerisinde 6284 sayılı Ailenin Koruması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlemesine Dair Kanun’da değişikliğin de yer aldığı 30 öneri sundu. Kadına yönelik şiddetin, kadın katliamlarının, taciz ve tecavüzün giderek artmasında rolü olan AKP’nin de dönem dönem söz konusu kanunu hedef almasına yönelik tepiler sürerken, ittifaka katılan diğer partilerle yeniden gündeme gelmesi ise tartışılmaya devam ediliyor. 
 
Uzun süre Wan ve çevre illerde kadın hakları alanında çalışan feminist aktivist Zozan Özgökçe, kadın kazanımlarının hedef alınmasına ve pazarlık konusu yapılmasına tepki göstererek, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
6284 sayılı kanun kadın kazanımıdır
 
6284’nin şiddet gören ve görme ihtimali olan kişilerin korunması ve buna ilişkin alınan her türlü tedbiri içermesi bakımından önemli olduğunun altını çizen Zozan, kanun kabul edilene dek kadınlar olarak sürekli sokaklarda olduklarını hatırlattı.  Zozan, içerisinde koruyucu niteliğinde maddeler ile kadınları ve çocukları gözeten bir yasa olarak 6284’ü hedef alan Cumhur İttifakı’nı, kadına yönelik şiddetin meşrulaştırılması, yaygınlaştırılması ve kadınların korunmaması için kurulan bir ittifak olarak değerlendirdi. Zozan, “İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun uygulanmaması üzerine yapılmış bir ittifak kadınların aile içinde, aile dışında, kamusal alanda öldürülmesine göz yummak demektir. Aynı zamanda kız çocukların istismar edilmesini onaylamak demektir. Bu ittifak kadınların ezilmesi, katledilmesi üzerine kurulmuş oluyor” dedi. 
 
‘Cumhur İttifakı’na oy yok’
 
Cumhur İttifakı’na özellikle kadınların oy vermemesi çağrısında bulunan Zozan, “Kadınları koruyan uluslararası bir sözleşmenin olmamasını şart koşmak ne demek?” diye sordu. Zozan, ülkenin yarısının kadınlardan oluştuğunu söyleyerek, her an her kadının şiddete, tecavüze, tacize maruz kalabileceğini dile getirdi. Zozan, bunun kadınların korunmasını engellemek olduğuna dikkat çekti. 
 
'Uygulamanın kapsamı daraltıldı’
 
6284’ün doğru bir şekilde uygulandığında kadınların her karakola, her sağlık kuruluşuna ulaşabileceğini anımsatan Zozan,  şimdilerde uygulamanın çok daraltıldığını söyledi. Zozan sözlerine şunları ekledi: “Örneğin Van’ın Erciş ilçesinde bir kadın şiddet görüp ilçede bulunan karakola gittiğinde onu başka bir karakola gönderiyorlar. Yani şiddet gören kadınlar tek bir yere gitmek zorunda kalıyor. Bu, kadınların aile içindeki şiddeti rapor etmelerinin önündeki en büyük engel.” Kadına yönelik artan şiddete dikkat çeken Zozan, buna bir dur demek gerekirken şiddeti engellemeye yönelik kanunda değişiklik düşünmenin ülkedeki kadınlar için rejim değişikliği ile eşdeğer tutabileceğine işaret etti.
 
‘Kötü bir siyasi manevra’
 
Zozan, durumu “kötü bir siyasi manevra” olarak yorumlarken, “ ‘Kadınlara evlerinize geri dönün’, ‘Yaşadığınız şiddete buyun eğin’ diyorlar. Hayatınızdaki erkeler sizin kaderinizi nasıl çizmişse öyle bir yaşam sürün diyorlar” sözlerine yer verdi. Mevcut iktidarın toplumda ve özellikle kadınlar arasında kutuplaşmayı körüklediğini, ‘evde oturan kadın, çalışan kadın’, ‘ başı açık kadın, başı kapalı kadın ’,  ‘ailesinin sözünü dinleyen kadın, kendi hayatını seçen kadın’ kavramlarını üreterek bu kutuplaşmayı derinleştirdiğinin altını çizen Zozan, “Yani görüyoruz ki; şu andaki iktidarın ve bu ittifakın ördüğü, benim yanlış siyasi manevra dediğim şey aslında hepimize dönecek. Makul kadına da dönecek, iktidarın makul görmediği kadına da dönecek” uyarısında bulundu. 
 
Erkek lehine işleyen yargı
 
Eril yargının kararlarına da değinen Zozan, mevcut koşullarda kimsenin yargıya, kamu kuruluşlarının işleyişine ve Meclis kararlarına dahi güvenmediğini belirtti. Zozan, “Uluslararası mahkemelere gittiğimizde bile ülke bu kararları uygulamıyor. Eğer haklarımız güvence altına alınmazsa hak, hukuk, adaletin kalmadığı bu zeminde yaşam çok zor bizim için” ifadelerini kullandı. 
 
‘İstenilen profil itaatkar kadın’
 
Zozan, Cumhur İttifakı’nın erkeklerden oluşan bir nesil yaratmaya çalıştığını dile getirdi. Zozan, şöyle devam etti: “Çocuklarımız için çok ciddi bir sorun. Kadınlara verdiği mesaj ise kendi yaşamlarını değil erkeklerin kurduğu yaşamları seçmeleri. Dayak da yeseler, baskı da görseler cezaevine de girseler her şekilde kabul etmeleridir. İtaatkar bir kadın istiyorlar.” 
 
İktidarın ‘kutsal aile’ tahayyülü
 
İktidarın çizmek istediği ve kutsadığı aile modelinin aslında bu toplumun tabanında olmadığını söyleyen Zozan, illa anne, baba, çocuktan oluşan bir aile yapısı olmadığını; boşanmış kadınların, ebeveynlerden birinin yaşamadığı ailelerin, sadece dede nine ya da ailenin diğer fertleri ile yaşayan bireylerin olduğunu belirtti.  Zozan, “Yalnız yaşayan çok insan da var. LGBTİ+ bireyler var. Eğer siyaset yapan bir siyasi parti, bir iktidar bunları görmezse zaten görüyoruz ki toplumun çok dışında demeçler veriyorlar. Bu söylenenler 'Beni ifade etmiyor' diyen çok kişi var” dedi.  
 
‘Faşizmden öte bir hal’
 
Zozan, son olarak kendine benzemeyen kendi yaşam tarzını benimseyen herkesi, her oluşumu reddeden;  bilimden, siyasetten ve insan odaklı olmaktan uzak olarak gördüğü sistem için şu sözlere yer verdi: “Faşizmden daha öte bir hal aldı. Bütün kötülükleri bir arada barındıran bir sistem haline geldi. Bu seçim ne getirecek bilmiyorum ama umut ediyorum ki daha demokratik bir ortam olur artık.”