AMED- Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Hevsel’deki talana dönük yaptığı basın açıklamasında, “Unesco’nun bir an önce sessizliğini bozmasını ve engelleyici bir tutum almasını istiyoruz” dedi.

 

Amed Emek ve Demokrasi Platformu Hevsel Bahçeleri’nde yapılan talana karşılık Amed’in Sur ilçesinde bulunan Keçi Burcu’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya platform üyeleri katılırken, “Dicle özgür aksın Hevsel reyhan koksun” pankartı açıldı. Ayrıca, “Hevsel reyhan koksun”, “Bıla Dicle azad bıherike” ve “Hevsel Amed’in nefesidir” dövizleri ile Hevsel’de bulunan canlıların fotoğrafları taşındı. 

 

‘İlk olarak ağaç kıyımına başlandı’

 

Platform adına açıklamayı Amed Ekoloji Derneği üyesi Leyla Çite okudu. Leyla, toplum ve doğanın uyum mekanı olan Hevsel bahçelerinin yaklaşık 10 yıldır sistematik bir talana maruz bırakıldığını söyledi. Leyla, “2014 yılında Dicle Üniversitesi rektörlüğü tarafından 10 bine yakın ağacın fermanı verilmişti. Ağaç kıyımı başlandığında ise üniversite gençliği öncülüğünde Amed kent sakinleri, doğa savunucuları, meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri nöbet eylemi başlatınca geri adım atıldı ve neyse ki ağaç kıyımı durduruldu. Ancak bu saldırılar bitmedi. 2015 yılında Unesco tarafından ‘Dünya Kültür Mirası’ olarak tescillendi. Bu tescile rağmen 2016’ da bakanlık tarafından ‘Özel Proje Alanı’ olarak ilan edildi. Bununla beraber projenin içeriğine dair de kamuoyuna herhangi bir bilgilendirme yapılmadan, millet bahçesi, kafe, seyirlik teras, asfalt ve betondan yol gibi yapılar yapılmaya başlandı. Özel proje alanı ilanından bu yana inşaat çalışmaları sonucu hafriyat ve molozlar dökülerek, sazlık alanlar yok edildi. Kirlilik had safhaya erişti. Millet Bahçesi yapımı adı altında doğal bahçeler ve küçük üreticiler alandan tasfiye edilerek ağır makinalarla tahribat yaratıldı. Onlarca yıllık yerleşik ağaçlar söküldü. Böylelikle talan politikası ekokırıma varmış oldu” diyerek Hevsel’de tüm yapılanları hatırlattı.  

 

‘Çeşitli eylem ve etkinliklere başvuracağız’

 

Son zamanlarda kentin tüm bileşenleri olarak gündemlerinde olan ve açıklamayı yapmalarına neden olan duruma değinen Leyla, “Hevsel Bahçeleri’nin Keçi Burcu’nun yanında, nehir kenarında, kimler tarafından ve de ne amaçla yapıldığı bilinmeyen bir biçimde, yaklaşık 10 dönümlük bahçedeki tüm ağaçların söküldüğü, alana iş makineleri ile girildiği gözlemlenmiştir. Yetkili kurum ve şahsiyetlere konu ile alakalı bilgi talebinde bulunulmasına rağmen orada ne yapılmak istendiği ile ilgili henüz herhangi bir bilgi edinilememiştir. Görünen o ki o alan birilerine peşkeş çekilecektir. Yurttaşlar olarak depremden etkilenen canlarımızla dayanışma ruhuyla yaralarımızı sarmak ile uğraşırken, siyasi iktidar ve ona bağlı çıkar grupları, ülkenin her tarafında talan düzenini; doğal yaşam alanlarımızı vahşice sömürerek sürdürmeye devam etmektedir. Bizler emek ve demokrasi platformu bileşenleri olarak hevsel bahçelerinden surlara, yaşam alanlarımızı teslim etmeyeceğimizi söylüyoruz. Yıkımın devam etmesi halinde kentte yaşayan tüm yurttaşlarla çeşitli eylem ve etkinliklere başvuracağımızı buradan bildiriyoruz. Yetkili ve sorumluları bu talanı bir an önce durdurmaya çağırıyor, acil eylem planı oluşturulması ve kent dinamikleriyle ortak düzeltici faaliyetlerin yürütülmesini talep ediyoruz. Unesco’nun ise bir an önce sessizliğini bozmasını ve engelleyici bir tutum almasını istiyoruz” sözlerine yer verdi.

 

Açıklama okunan metnin ardından, “Biji berxwedana Hevselê” sloganıyla son buldu.