HABER MERKEZİ - İsviçre’de iki binden fazla kadın, iklim değişikliği politikalarının yaşam ve sağlık haklarını ihlal ettiğini söyleyerek hükümete dava açtı. AİHM’de görülecek dava 46 ülke için emsal olabilir.

 

İsviçre'de iki binden fazla kadın, iklim değişikliği politikalarının yaşam ve sağlık haklarını ihlal ettiğini söyleyerek hükümete dava açtı. Altı yıldır İsviçre mahkemelerindeki girişimlerinden sonuç alamayan kadınlar, davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşımıştı. Dava, AİHM’de iklim değişikliğinin insan haklarına etkisiyle ilgili olarak görülen ilk dava olacak.

 

46 ülke için emsal olabilir

 

İsviçre'de sıcaklıklar küresel ortalamadan daha hızlı artıyor ve artık daha sık sıcak hava dalgaları yaşanıyor. Davacı kadınlar, iklim değişikliğinin insan hakları, sağlıkları ve hatta yaşamları için risk oluşturduğunu vurgulayarak, mahkemeye delil olarak sağlık kayıtlarını da sundu. 

 

Davacılar, İsviçre Hükümeti'nin sera gazı salımlarını azaltması için daha fazla çaba harcamasını isterken İsviçre Hükümeti ise iklim değişikliğinin sağlığı etkileyebileceğini inkar etmiyor ancak bunun doğrudan ileri yaştaki kadınların sağlığına bağlanamayacağınıifade ediyor. 

 

Mahkemeden çıkacak karar, AİHM’e taraf olan 46 ülke için emsal oluşturacak.

 

Öte yandan dünya genelinde sıcaklıklar insan faaliyetleri sonucu artıyor ve iklim değişikliği insan yaşamını her yönden tehdit ediyor.

 

‘Sorun çözülmezse büyük yıkım yaşanacak’

 

Sorunun çözümü için adım atılmaması halinde insanlar ve doğanın, ısınma sonucu büyük bir yıkım yaşayacağı; kuraklıkların artacağı, deniz seviyelerinin yükseleceği ve canlı türlerinin nesillerinin tükeneceği belirtilirken, dünya genelinde şimdiden daha şiddetli görülen aşırı hava olayları, insanları ve geçim kaynaklarını tehdit ediyor.

 

İklim bilimciler böyle bir yıkımın önüne geçilebilmesi için 2100 yılına kadar sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlı tutulması gerektiğini söylüyor. Birleşmiş Milletler (BM) Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli, 1,5 derece hedefinin tutturulamaması halinde Avrupa'nın aşırı yağışlar sonucu sellere maruz kalacağını ifade ederken, aşırı sıcakların Avrupa'da geçen yaz görüldüğü gibi orman yangınlarını da artırabileceğini belirtiyor. Geçen yıl Ocak ile Temmuz ortasında, yanan alanların önceki yılların ortalamasına göre yaklaşık yedi kat daha fazla olduğuna dikkat çekiliyor.