Yüzbinler Yenikapı’da: Abdullah Öcalan özgür olmalı
- 15:22 19 Mart 2023
- Güncel
İSTANBUL - Yenikapı Meydanı’nda yüzbinlerin katıldığı Newroz’da Abdullah Öcalan’ın özgür olması gerektiği belirtilirken, 14 Mayıs’ta AKP-MHP iktidarına son verileceği mesajı verildi.
2023 Newrozu’nun görkemli kutlamasına ev sahipliği yapan İstanbul’un Yenikapı Meydanı’nı dolduran yüz binler, öfkeyi coşkuya çevirdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük taleplerinin yükseldiği Newroz’da sahne alan sanatçı Arhat, ezgilerini Mereş merkezli depremlerde yaşamını yitirenlere adadı.
Amedspor Barikat İstanbul taraftar grubu, pankartlarıyla sahneye çıkarak, Yenikapı Meydanı’nı dolduran halkları selamladı. Uzun süre alkışlanan Amedspor taraftar grubunun ardından Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir, yüz binlere seslendi.
‘Biat etmeyenlerin meydanı’
Esengül, halkların Newroz bayramını kutlayarak, “Newroz birlik, kardeşlik ve dünya halkları için kutlu olsun. Bugün burada yok sayılan kitleler, alanları doldurdu. Newroz ruhuyla Yenikapı’da bambaşka bir renk oluşturdu. Bu meydan, biat etmeyenlerin, diz çökmeyenlerin meydanı, hoş geldiniz. 2023 Newrozu’nun ülkemizde yaşanan deprem felaketinde karşılıyoruz. Yas ve acı içindeyiz, halklarımıza yaşatılan yıkımın acısını yürekten hissediyoruz. Bütün halklarımıza başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Halkımızın ilk günden yanında olduk, bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
‘Hesap soracağız’
“Yastayız, aynı zamanda öfkeliyiz” diyen Esengül, “Halkları depremde yalnız bırakan, insanları ölüme terk eden bu iktidara karşı öfkemiz, isyanımız dimdik ayakta. Öfkeliyiz, günlerce kurtarılmayı bekleyen, donarak ölen yurttaşlarımıza ulaşmayan iktidara, devlete öfkeliyiz. Bu iktidar günlerce deprem bölgesine gitmedi, enkaz bölgesinde olanları görmedi. Halka yardım, çadır gönderilmedi. İnsanların ölmesine seyirci kalmıştır. Bu iktidar ırkçılığı körükleyen, Alevi, Kürt, Arap halklarına ‘başınızın çaresine bakın’ demiştir. Ülkeyi yöneten faşist iktidar depremin altında kalmıştır. Onlara bu yaptıklarından dolayı hesap vermeye, iktidardan alaşağı etmeye de halkımızın önünde söz veriyoruz. Bizler, meydanı dolduranlar, kadınlar, gençler, sosyalistler, devrimciler, Aleviler, Çerkezler, LGBTİ+ bireyler, Araplar, 14 Mayıs gecesi bu iktidarı yerle bir edeceğiz. Bitmedi, hesap soracağız. Kemal Kurkut’un, İsmail Korkmaz’ın, Deniz Poyraz’ın katledilmesinin hesabını soracağız. Bağımsız yargı önünde hesap verecekler, toplumun önünde hesap verecekler” ifadelerini kullandı.
Abdullah Öcalan’a özgürlük vurgusu
Kürt sorununda çözümsüzlük politikalarına dikkati çeken Esengül, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın toplumsal barış için çaba gösterdiğine işaret etti. Esengül, devamında şöyle konuştu: “Sayın Öcalan 24 yıldır İmralı tecrit işkence sisteminde tutuluyor. İmralı işkence rejimidir. Zindanlarda başta hasta tutsaklar olmak üzere tüm siyasi rehineler ölüme terk edilmiştir. Başta Sayın Öcalan olmak üzere bütün siyasi ve hasta tutsakların bir an önce özgürlüğüne kavuşması, halkların çözümsüzlüğe terk edilmesine karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Bu rejimde yaşanan siyasal, ekonomik, ekolojik sorunlar tamamen çözümsüzlüğe mahkum edilmiştir. Kürt sorunu içeride ve dışarıda savaş politikaları, siyasal ve toplumsal kutuplaştırmadır. Ülkenin tüm olanakları savaşa seferber edilmiş durumda. Bu savaşın ağır yükü, Türkiye halklarına, emekçilere ve ezilenlere ödetiliyor. Buna karşı faşizmi yıkacağız. Sömürülen, yok sayılan, dini, inancı, varoluşu için mücadele edenler, zindanlardan ses verenler, çocuklarının mezarını arayanlar, deprem bölgesinde feryadı yükselenler sizi alaşağı edecektir.”
Bu sırada meydanda “Bijî Serok Apo” sloganı yükseldi.
‘İstanbul Sözleşmesi’ni geri alacağız’
Karşılarında despotik bir iktidarın olduğunu söyleyen Esengül, “Onları kayyım siyasetinden, Rosa Kadın Derneği’ne yaptıklarından, kadın derneklerini kapatmalarında, katledilen kadınlardan tanıyoruz. Emeğimize, kimliğimize göz dikenlerden İstanbul Sözleşmesi’ni geri alacağız. Katledilen kadınlar olarak, dün Taksim’de, bugün Newroz meydanlarında, yarın 1 Mayıs meydanlarında olacağız. 14 Mayıs’ta tüm bunların hesabını biz kadınlar soracağız” şeklinde konuştu.
Pervin Buldan: Halkların sesini yükselttiği gün
Halkların Newroz’unu kutlayarak sözlerine başlayan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Newroz zalimlere karşı, kötülüklere karşı, baskılara karşı, şiddete karşı, hukuksuzluklara karşı Türkiye halklarının Kürtlerin, Türkler, Ermenilerin, Süryanilerin, Lazların, Boşnakların, Pomakların, bu ülkede baskı altında yaşayan, şiddet gören, haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kalan tüm kimliklerin, inançların bir arada sesini yükselttiği gündür. Onun için bu meydanı dolduran tüm halklarımıza, kimliklerimize, renklerimize, inançlarımıza bir kez daha emeğinize sağlık diyoruz. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Newroz bu ülkeyi yönetenlere siyasi iradeye güçlü bir mesajın verildiği gündür. Aynı zamanda savaş ve tecrit politikalarına karşı Türkiye halkları olarak karşı çıktığımız bir gündür. Ama Newroz aynı zamanda büyük bir direniştir. Çözümün diyalogdan geçtiğinin her anlamda anlatıldığı bir gündür” dedi.
‘İnsanları açlıkla, soğukla terbiye ettiler’
Newroz’u bayram havasında karşılamadıklarının altını çizen Pervin, şöyle devam etti: “Ama iktidara karşı depremi yönetemediğinin, depremde ölenlerin, yaşamını yitirenlerin, enkazların altında kalanların, öfkesinin olduğu bir dönemden geçiriyoruz. Maalesef bu yılki Newroz biraz buruk, acılıdır, öfkelidir. Depremde yaşamını yitirenlere adanmıştır. Bir kez daha can veren, yaşamını yitiren, enkazın altında kalan bütün insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Depremin üzerinden bir aydan fazla bir zaman geçmesine rağmen acıların dinmediğini, yaraların sarılmadığını gördük, buna tanık olduk. Bir şey daha ortaya çıktı, insanlık, dayanışma, birlik ve beraberlik. Herkes bu dayanışma ile yaralarını sarmaya çalıştı, herkes acılarını dindirmeye çalıştı. Bizler bu ülkeyi yönetenlerin depremdeki duyarsızlığını gördük. Bu ülkeyi yönetenlerin depremi bir kader olarak ifade ettiklerinde, depremde zarar görenlerin yaralarını sarmadığını gördük. İnsanları açlıkla, soğukla terbiye etmeye çalıştıklarını gördük. Şunu bilsinler deprem ve AKP-MHP iktidarı bu ülkenin kaderi olmaktan çıkacaktır.”
‘Ülkeyi son kez yönetiyorlar’
“AKP’nin ve küçük ortağının bu ülkeyi son kez yönettiğini herkes bilmelidir” diyerek 14 Mayıs seçimlerine işaret eden Pervin, “Çok az bir zaman kaldı. İki aydan az bir süresi var. 14 Mayıs, bizler açısından önemli bir fırsattır. Aynı zamanda milat olacaktır. AKP-MHP’nin bu seçimlerde Türkiye halklarının ne kadar büyük olduğunu, Kürtlerin ne kadar iradeli olduğunu, kadınların gençlerin ülkeyi değiştirme gücünü ortaya çıkaracağı bir tarihtir. Bu meydanı dolduranlar şunu bilsin, demokrasi meydanlarda yazılır, barış meydanlarda ilan edilir. Barışı da adaleti de özgürlüğü de bizler 14 Mayıs tarihinde sandıklarda ilan edeceğiz” şeklinde konuştu.
‘Tehditlere boyun eğecek kimse yok’
İktidara seslenen Pervin, devamında şöyle konuştu: “Kürtlere hakaret ederek, Türkiye halklarına parmak sallayarak, her gün tehdit ederek seçim süreci yürütemezsiniz. Buna müsaade etmeyeceğiz. Hareketlerinize de tehditlerinize de boyun eğecek bir halk yok artık. Kürtler de Türkler de Ermeniler de Süryaniler de bu ülkenin bütün inançları, kimlikleri, mezhepleri, renkleri bu ülkeyi değiştirmek için yaşamı inşa etmek için kadınların özgürlüğü için gençlerin geleceği için el ele omuz omuza 14 Mayıs’ta seçimlerde sandıklarda olacak, seçimleri de kazanacağız, kendi geleceğimizi mutlaka inşa edeceğiz.
Kaynaklar 5’li çeteye aktarılıyor
Bu ülkenin nasıl yönetildiğini biliyoruz, ülkenin kaynaklarını nereye akıtıldığını biliyoruz. Bu ülkenin kaynakları depremde de selde de her türlü doğal afetlerde kendini koruyacak kaynağa sahip olmasına rağmen bu ülkeyi yönetenler kendi kaynaklarına, 5’li çeteye aktarıyor. Bu ülkenin savaşa ihtiyacı yok, toplumsal barışa ihtiyacı var. Kürtlerin kendi anadilinde eğitime ihtiyacı var. Akılcı bir iç ve dış politikayla bütün bunlar sağlanabilirken, onlar kaynaklarımızı savaşa aktarıyor. Bunu kabul etmiyoruz.
Tecrit kaldırılmalı
Türkiye halkları savaş istemiyor, tecrit istemiyor, Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılmasını istiyor. Çünkü biliyoruz ki tecritle sadece İmralı’yı değil, tüm Türkiye’yi tecrit alanına sıkıştırmak istiyorlar. Ağzını her açanı cezaevine koyuyorlar, tweet atan gençler yasaklıyorlar, cezalandırıyorlar. Biz 14 Mayıs’tan sonra öyle bir ülkeye gözümüzü açacağız ki tweetlerinizi de atacaksınız, halaylarınızı da çekeceksiniz.
Kadınları ilgilendiren yasalar yaşama geçirilecek
Sevgili kadınlar, bu ülkede en fazla baskıların şiddete ve katliamlara maruz kalanlar biz kadınlarız. Sizlere de söz veriyoruz. 14 Mayıs’tan sonra kadınları ilgilendiren bütün yasaları yaşama geçireceğiz. İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere kadınların katledilmediği, yasakların çıkarılacağı düzeni inşa edeceğiz.
Gençlerle, kadınlarla kazanacağız
Sevgili gençler gelecek sizindir, hep birlikte inşa edeceğiz. Sizlere görev vermek istiyoruz. 14 Mayıs’ta bütün sandıkları gençlere emanet ediyorum. O sandıklarda tek bir hilenin yapılmasına asla müsaade etmeyeceksiniz. İşte biz öyle kazanacağız, gençlerle, kadınlarla kazanacağız. Geleceği Türkiye halklarıyla kazanacağız. Cezaevlerindeki arkadaşlarıma özel selamlar gönderiyorum. Edirne Cezaevinde Selahattin Demirtaş’a, Selçuk Mızraklı’ya selamlarımı gönderiyorum. Sevgili Figen Yüksekdağ’a, Gültan Kışanak’a sevgilerimi gönderiyorum. Sevgili Sebahat Tuncel’ sevgilerimi gönderiyorum. Cezaevinde de olsalar onlar buradalar, bu meydandalar. Ama bir dahaki Newroz’da cezaevlerindeki bütün arkadaşlarımla birlikte el ele Newroz kutlayacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Hep birlikte bu iki ay içerisinde uzun çalışacağız. Gece gündüz demeden her eli tutacağız, her kapıyı çalacağız, herkesin yüreğine dokunacağız. Hepimizin yolu açık olsun, gelecek bizimdir, yarınlar bizimdir. 14 Mayıs sonrası hepimizin…”
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü: Bizi yenemeyeceksiniz
Daha sonra yüzbinlere seslenen Yeşil Sol Parti Eş Genel Başkanı İbrahim Akın, halkları Kürtçe selamladı. İbrahim, “Bir taraftan yasımızı tutarken diğer taraftan Newroz’un direncini yeni yaşamı burada inşa etmeye çalışıyoruz. Dünya’da Türkiye’de ve Ortadoğu’da zalimler bizlerin her türlü özgürlük arayışını direncini mücadelesini bastırmaya çalışıyorlar. Ama yanılıyorlar Demirci Kawa’nın gelenekleri bugün Çağdaş Kawa’nın gelenekleriyle sürüyor. Buradan sesleniyoruz, asla başaramayacaksınız bizi yenemeyeceksiniz bu topraklara atılan tohum mutlaka dirilecek ve sizi yeneceğiz” dedi.
Kötülüğün sebebi AKP
İbrahim, depremde yaşanan her kötülüğün sebebinin AKP iktidarı olduğunu ifade ederek, “Depremin altında kalan tek adam rejimi kendisini kurtarmaya çalışıyor. Ama şunu açık açık gördük. Bu rejim devam ettiği sürece deprem felaketinde görüldüğü gibi bu ülkenin hiçbir sorun çözülemeyecek. Onların yalanı, rantı, talanı var ve başka hiçbir vaatleri yok. Her şeyi özelleştirdiler. Sağlık konut politikalarında hiçbir yatırımları yok. ‘Deprem nerede?’ diye haykıran halkımızın karşısında polisleri jandarmaları var. Bizler şunu biliyoruz k, 14 Mayıs’ta bu iktidarı göndereceğiz” diye konuştu.
‘Yeşil Sol Parti sizlersiniz’
İbrahim, sözlerini şöyle sürdürdü: “HDP’ye yönelik her türlü saldırılar devam ediyor. Bizlerin iradesini yok etmek için kayyım atadılar, arkadaşlarımızı rehin aldılar. Buradan onlara selam söyleyelim. Sevgili Demirtaş ve Yüksekdağ’a selam olsun. Onlara buradan sözümüz var, sizlerle birlikte inanıyoruz ki 14 Mayıs sonrası özgürlüğünüze kavuşacaksınız. Bu iktidarı def edeceğiz yeni demokratik ekolojik bir cumhuriyeti inşa edeceğiz. Türkiye önemli bir dönüşüm sürecine girdi bu iktidardan umudunu kesen halkımızın kendisini göndereceğini görüyor. Kadınların 8 Mart’taki iradesi bugün Newroz meydanlarında herkesi selamlıyor ardından 1 Mayıs’ı karşılayacağız ve 14 Mayıs’ta bu iktidarı göndereceğiz. HDP’ye yönelik her türlü baskı karşısında HDP yalnız değil. Birlikte ortak yürüttüğümüz mücadelede Yeşil Sol Parti olarak kadınların, gençlerin, ekoloji mücadelesi yürütenlerin enkaz altında kalanların yanındayız. Tarihsel buluşmada üzerimize düşen sorumluluğu almaya hazırız. HDP kapatılamaz HDP kapatılırsa Yeşil Sol Parti tarihsel misyonunu üstlenecektir. Soruyorlar ‘Yeşil Sol Parti kimdir?’ diye. Yeşil Sol Parti sizlersiniz, kadınlardır gençlerdir. 14 Mayıs’ta bu iktidarı göndermek için var mıyız? Birlikte hep beraber başaracağız. Her yerde özgürlük her zaman Newroz diyorum. Newroz pîroz be.”
İbrahim'in ardından sahne alan sanatçı Gülseven Medar, Kürtçe, Türkçe ve Ermenice seslendirdiği şarkılarını depremde yaşamını yitirenlere adadı.
EMEP Genel Başkanı: 2023 Newrozu çok konuşulacak
Halkların akın ettiği Yenikapı Meydanı’nda 2023 Newroz ateşinin yakıldığı İstanbul’da, Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, “Birlikte mücadele mesajı vererek, seçimlerde tarih yazılacağını vurguladı. “Erdoğan istifa” sloganlarının atıldığı meydana seslenen Ercüment, halkların Newrozu’nu kutlayarak sözlerine başladı. Ercüment, “Bijî Newroz. Newroz pîroz be. Değerli kardeşlerim. Bugün deprem illerinde, sel illerinde onlarca can gitmiş, o insanlarımızın yaşadığı eziyeti biliyoruz. Bu meydanda toplananlar olarak görkemli bir saygı duruşu sergiliyorsunuz. Bu en büyük saygı duruşudur. 2023 yılı Newrozu’nu bundan sonraki yıllarda çok konuşacağız” dedi.
‘Hesap soracağız’
Deprem bölgesindeki dayanışmaya da dikkati çeken Ercüment, “Deprem illerinde sol partileri, HDP’lileri gördük. KESK’lileri gördük. Emek ve meslek örgütlerini gördük. Sizleri gördük, siz oradaydınız. Eğer bu örgütlerimiz olmasaydı halk açlıktan ölürdü. Görkemli dayanışmamız ile halk ayakta durdu. İstanbul’da da bu dayanışmaya ve örgütlülüğe ihtiyaç var. Orada çadırları sattılar. Konteynerlere saat takıp fatura kestiler. Bunların hepsinin hesabını soracağız” ifadelerini kullandı.
‘15 Mayıs’ta bayramımızı kutlayacağız’
Depremde yaşamını yitirenlerin hesabını iktidardan soracaklarını dile getiren Ercüment, “Depremde yaşamını yitiren adı konmamış bebelerin hesabını sormazsak namerdiz. Bugün burada yasımızı tutuyoruz. Bugün burada acımızı yaşıyoruz. Bayramımızı kutlayamıyoruz. Hesap soracağımız günler yakındır. Düğünümüzü de bayramımızı da 15 Mayıs’ta hep birlikte kutlayacağız. Aşağıdan yukarıdan yolun sonu görünüyor. Bunları hep birlikte tarihin çöplüğüne göndereceğiz. Bu ülkede onlar istifa etmez, onları göndereceğiz. Seferberlik çalışmasına var mısınız? Ceberrüt iktidarı göndermeye var mısınız? O zaman göndereceğiz bunları. Bu ülke Bursaspor-Amedspor maçında halka ‘Yeşil’ ve ‘Beyaz toros’ fotoğraflarının gösterildiği bir ülke olmayacak. Halkların ortak vatanı olacak” dedi.
‘Üçüncü Yol’u açtık’
Emek ve Özgürlük İttifakı olarak el ele yürümeye devam edeceklerini vurgulayan Ercüment, “Türkiye’de Cumhur ve Millet ittifakı dışında Üçüncü Yolu açtık. Bu ittifak olmadan yeni bir tarih yazılamaz. Boşuna uğraşmayın. Biz de sarsılma olmaz, dimdik ayaktayız, sonuna kadar hedefimize yürüyeceğiz. Biz kazanacağız, birlikte kazanacağız, halklar kazanacak, berxwedan jiyane” ifadelerini kullandı.
‘Tecrit politikaları ahlaksızlıktır’
MED TUHAD-FED Eş Genel Başkanı Zeki Baran, iktidarın tecrit politikalarının ahlaksızlık olduğunu belirterek, ”Sayın Öcalan’ın şahsında milyonlarca kişi tecrit altında. Milyonlar Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için mücadele ediyoruz. Tecrit topluma uygulanıyor. Bir kez daha söylüyoruz, Sayın Öcalan özgürlüğün umududur” dedi.