Şehriban Aslan

 

ÊLIH - Boşandığı Tuba Özel’i katleden fail Murat Atılgan’ın Tuba’ya sistematik şiddet ve işkence uyguladığı öğrenildi. Tuba’nın ailesi, tüm faillerin cezalandırılmasını isterken, kadınlara da dayanışma çağrısı yaptı.

 

Kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde hakları ve hayatları için alanları doldururken, erkek şiddeti ile bugünde de sürdü. Kadınlar alanları doldurduğu gün İstanbul’un Pendik ilçesinde bir kadın evli olduğu erkek tarafından katledilirken, Zonguldak’ta ise bir kadın katledilmeye çalışılarak yaralandı. Êlih’te (Batman) ise Murat Atılgan isimli erkek, boşandığı Tuba Özel’i (33) ateşli silahla katletti. Tılmerç Mahallesi’nde otobüs durağında beklediği sırada Tuba'yı katleden fail Murat Atılgan bu sırada, durakta bekleyen bir çocuğu da ağır yaraladı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan çocuk tedavi altına alındı. Tuba'nın cenazesi ise Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Tuba’nın cenazesi ailesi tarafından alınarak defnedildi.

 

Fail Murat Atılgan ise olay yerine gelen polislerce gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

 

Tuba’nın ailesi, yaşanan sürece dair ajansımıza konuştu.

 

‘Fail ve babası sürekli şiddet uyguluyordu’

 

Yaşanan duruma tepki gösteren Tuba’nın kardeşi Ayşenur Özel, ablasının yaşadığı şiddeti kendilerine yansıtmadığını belirtti. Ayşenur, “Biz çevreden yaşadığı şiddeti duyuyorduk. Ona sorduğumuzda da öyle bir şeyin olmadığını söylüyordu. Sırf annem, babam ve biz üzülmeyelim diye hiçbir şekilde dile getirmedi. 12 yıla yakın evli kaldı ve o süre boyunca sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet gördü. Evlendiği ilk yıl failin ailesiyle birlikte kaldılar. Ablam bize o evde kaldığı ilk gün failin babasının eşine şiddet uyguladığını söylemişti. Failin bir kardeşi avukat diğer kardeşi de sağlıkçı, onlar annelerine uygulanan şiddeti görmelerine rağmen hiçbir şekilde müdahale edip ses çıkarmıyorlar. Bu durum benim ablam tarafından çok tuhaf karşılanmıştı. Çünkü ablam ailesinden hiçbir şekilde şiddet görmedi” dedi.

 

‘Failin ailesinin her şeyden haberi vardı’

 

Tuba’nın 1 yıl sonra ayrı eve çıktığını paylaşan Ayşenur, bu süreçte de şiddetin sürdüğünü söyledi. Tuba’nın 5 yıl önce kendileri ile durumu paylaşarak aile evine geldiğini kaydeden Ayşenur, “Failin ailesi araya girdi, konuştular anlaştılar, ablam eve geri döndü. 10 ay önce de ablam aradı beni ve bana artık dayanamayacağını söyledi. Fail kendisine ‘Birlikte intihar edelim, fakat önce çocukları annenlere götür’ demiş. Ablam da çocukları götüreceğim diyerek kaçıp bize geldi. 10 ay boyunca ablam bizde kaldı ve failin ailesinden kimse gelmedi. Sadece failin annesi ablamın 6 yaşındaki çocuğunu almak için konuşmaya geldi. Failin annesi ablama, ‘Türkiye Cumhuriyeti kadar dayak yemişim. Sen de dayak yiyip otur yerine’ dedi. Biz de, ‘Sen dayak yerken sustun, oğlun ablama aynısını yapıyor. Biz de bugün susarsak ablamın oğlu da babası gibi olur ve bu döngü devam eder. Biz bunu kabul etmiyoruz’ dedik. Ablamın katili sadece o fail değil tüm ailesidir. Herkes her şeyi biliyordu ama kimse sesini çıkarmıyordu. Bize haber verilseydi belki bunlar olmazdı. Asla geri adım atmayacağız. Tüm kadınların bize ses vermesini istiyoruz” şeklinde konuştu.

 

‘Kızım sistematik şiddet görüyordu’

 

Tuba’nın annesi Caziye Özel de kızının 8 Mart’ta katledildiğinin altını çizdi. Kızının ve torunlarının sistematik şiddete uğradığını ve farklı işkencelere maruz bırakıldığını belirten Caziye, “Kızım boşandıktan sonra fail her şey normalmiş gibi davrandı. Çocuklarını görmeye geldiğinde kızım asla sorun çıkarmıyordu. Ardından fail Kuşadası’na gideceğini iki çocuktan erkek olan çocuğu yanına alacağını söyledi. Sonrasında iki torunumu babaannesinin evine gönderdim. Çünkü okulları oradaydı ve oradan okullarına gitsin istedim. Torunlarımdan biri 6 yaşında, biri 11 yaşında. İki gün geçti torunlarım eve geldi ve nenesi ile dedesinin onları kovduğunu söyledi. Sonradan öğrendik ki bu çocuklar okuldan gelince onlara kapıyı açmıyorlarmış. Erkek torunum içeri alınmadığından sürekli rahatsız ve tuvaletini altına yapıyormuş. Komşular dayanamayıp eve alıp, banyo yaptırıp yemek veriyormuş. Biz de torunlarımı yanımıza aldık. Kızım failden kaynaklı psikolojik destek alıyordu. Kendini biraz toparladıktan sonra ayaklarının üzerinde durup çocuklarına bakacağını söyledi. Biz de ona destek verdik” ifadelerini kullandı.

 

‘Sebebi cezasızlık!’

 

Caziye olayın olduğu güne değinerek, şöyle konuştu: “Bize telefon geldi durağa koştuk. Gittik ki kızım katledilmiş. Kızımın yanında 17 yaşında bir kız çocuğu daha vardı. Fail çocuğu Tuba’nın kardeşlerinden biri sanıp onu da katletmek istemiş. Çocuğun depremzede olduğunu ve buraya yakınlarının yanına okumak için geldiğini öğrendik. Bu adam iki kişinin katilidir. Bilerek, isteyerek, tasarlayarak kızımı katletti. Kızım sürekli takip edilmiş özellikle son bir haftada her gün kızımın işyerinin önünde ve evimizin yakınında araçla gelip saklandığını öğrendik. Bu tasarlama ve planlama değil de nedir? Erkeklere ceza verilmediği sürece böyle elini kolunu sallayıp cesaret alıp kadınları katlederler. Neden bir ceza sistemi getirilmiyor? Daha kaç annenin yüreği yanacak, benim yüreğim yanıyor o adama ne olsa da içim soğumaz ama en azından içeride çürüsün de bir nebze nefes alabilelim. Bakın 8 Mart’ta kızımla birlikte 3 kadın katledildi. Nedeni çok açık ortada cezasızlık politikalarıdır. Bir kapıdan alınıp diğer kapıdan çıkarıyorlar.”

 

‘Caydırıcı cezalar verilsin’

 

Tuba’nın bir diğer kardeşi olan Şenay Kayan, “Ablam kendi isteğiyle evlendi diye yaşadıklarını hiçbir zaman bize yansıtmadı. Keşke bize yansıtsaydı. Mesela hamile olduğu dönemde bize gelip birkaç ay kaldı. Biz hamileliğin zorluğundan kaynaklı kaldığını sanıyorduk fakat meğerse gördüğü şiddetten kaynaklı bize gelmiş. Evine gittikten sonra tekrar şiddet başlamış. Bir sabah polis merkezinden bizi arayıp gidip ablamı almamızı söylediler. Babam gidip ablamı getirdi, geldikten sonra ablamın vücudundaki morlukları gördük. Vücudunda morarmamış yer yoktu. Anladık ki ablam işkence görüyormuş” dedi. Şenay, son olarak tepkisini şöyle dile getirdi: “Erkeklere ceza verilmiyor, resmen daha fazla kadın katledilsin diye hepsini salıyorlar. Artık faillere, katillere caydırıcı cezalar verilsin. Bu ülkede hiçbir kadının can güvenliği yok. Kadınlar sadece tanıdıkları tarafından katledilmiyor, sokakta canı sıkılan bir erkek tarafından da katlediliyor. Biz kadınlar artık özgür bir şekilde gezmek istiyoruz. Biz herkesin bize destek olmasını istiyoruz. Kadınların yanımızda bulunup acımızı paylaşmalarını istiyoruz. Biz asla geri adım atmayacağız. Kadınlara güveniyoruz, sesimize ses olacağını biliyoruz.”