‘Köyümü terk etmek istemiyorum’
- 09:03 17 Mart 2023
- Güncel
Gülistan Dursun
DîLOK – Çok sayıda evin yıkıldığı Kayabaşı Mahallesi’nden Hanife Durmaz, “Bağımız toprağımız hepsi burada. Köyümü terk etmek istemiyorum” dedi. Hanife, yağmur, fırtına ve benzeri durumlarda çok zorlandıklarını ifade ederek, “Buna bir çözüm bulunsun” sözleriyle yardım çağrısında bulundu.
Mereş (Maraş) merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler sonucunda yıkıma neden olan 11 kentten biri de Dîlok (Antep). Depremin ardından yıkılan binaların enkazlarında arama kurtarma çalışmalarının geç başladığı Dîlok’ta, can kayıpları da arttı. Kentte depremzedelerin barınma ve temel ihtiyaçları hala tam olarak karşılanmazken, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin yanı sıra gönüllü yurttaşların da yardımları ve dayanışması sürüyor. Kentin İslahiye ilçesinde bağlı Kayabaşı Mahallesi’nde çok sayıda bina yıkılırken, 30 kişi de hayatını kaybetti. Mahalleye yakın dağlık bölgeden kopan kaya parçaları ise mahalleye giden yolların kapanmasına neden olurken, kötü hava koşullarının da etkili olduğu mahalleye ilk üç gün ulaşım sağlanamadı, helikopterlerle sınırlı sayıda yardım havadan atılmıştı. Üç günün ardından yolların açılmasıyla yardımlar mahalleye ulaşmaya başladı.
Depremzedelerin barınma ve temel ihtiyaçları hala karşılanamazken, sağanak yağış ise sorunların büyümesine neden oluyor.
‘Kimse kurtarmaya gelmedi’
Depremde çok sayıda akrabasını kaybeden ve evi ağır hasarlı olan Hanife Durmaz, yardımların çok geç geldiğini söyledi. Halkın kendi imkanları ile cenazeleri ve yaralıları enkaz altından çıkardığını dile getiren Hanife, “Toprak evler, saniyeler içinde tuzla buz oldu. Buradaki insanları kurtarmak için kimse gelmedi” dedi. 10 gün boyunca çadır gelmediğini, bundan kaynaklı 14 kişi ile birlikte ahırda, kaldıklarını kaydeden Hanife, “Ahırda ineklerin yanında kaldık. Bir tarafta biz diğer tarafta hayvanlar. İlk yardımı devlet getirmedi. Bizim evlerin yolları da kapalıydı. Yıkılan duvarlar yollara düşmüştü. Ondan dolayı pek bir yardıma da ulaşamadık” sözlerini kullandı.
Yardım çağrısı
Mahallede yurttaşların üzüm, zeytin ve hayvan yetiştiriciliği ile geçimini sağladığını ifade eden Hanife, “10’a yakın hayvanım öldü. Ama bağımız, toprağımız hepsi burada. Köyümü terk etmek istemiyorum. Öyle de bir düşüncem yok. Şu anda çadırdayız, rüzgar, fırtına geldiğinde yağmur yağdığında çok zorlanıyoruz. Felaket gibi oluyor. Buna bir çözüm bulunsun” diye çağrı yaptı.