Kesk û sor û zer bileklik, Bişeng ve Newroz

  • 09:01 17 Mart 2023
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Şirnex’te 1992 yılında katledilen Bişeng Anık Newroz’un sembolü olurken ardında binlerce Bişeng’e yol açtı. İşkencede avucundaki “kesk û sor û zer” bilekliği de direnişin mesajını vermeye devam ediyor.
 
Kürt halkının tarihinde “dirilişten” direniş ve özgürlük mücadelesinin giderek büyütüldüğü gün haline gelen Newroz bu yıl “Her der Newroz her dem azadî”  ve “Newroz ateşiyle özgürlüğe” şiarıyla kutlanıyor. Kürtler için Newroz denildiğinde tarihsel anlamının yanı sıra ilk akla gelen Newrozların başında 1992 Newrozu geliyor.  Yasaklı olarak adlandırılan dönemdeki Newroz görkemli kutlama ve serhildanın yanı sıra bir de katliamla tarih sayfalarındaki yerini aldı. Cizîr (Cizre), Nisêbîn (Nusaybin) ve Şirnex (Şırnak) Newrozları tarihe not düşen Newrozlar oldu. Aynı zamanda kadın öncülüğü, örgütlülüğü ve direnişi ile de tarihe geçen bu Newrozlardan biri 92 Şirnex Newrozu. 
 
Gerçekte kaç kişi katledildiği bilinmiyor
 
Şirnex’te Newroz kutlamamalarını yasaklayan dönemin iktidarı engel olmak için de şehrin hemen her yerine asker ve polisleri konumlandırdı. Newroz kutlaması için alanlara çıkan halka yoğun saldırılar gerçekleştirildi. 47’si Newroz alanında olmak üzere toplam 103 kişinin katledildiği belirtilir. Resmi rakamlar ise 12 kişi olarak kaydedilir. Ancak tam olarak kaç kişinin katledildiği hala bilinmez. Dönemin valisinin “çok ölü var sayılamayacak kadar” demesi de katliamın boyutunu gösterir. 
 
Yoğun gözaltı ve tutuklama furyası
 
Newroz’da yasakları dinlemeyerek alanlara çıkan ve saldırılara maruz kalan, katledilen yurttaşların yanı sıra onlarca kişi de gözaltına alındı, tutuklandı, birçok Şirnexli ise ardından kenti terk etmeye zorlandı, göç ettirildi.
 
Newroz’un sembolü Bişeng
 
92’ Şirnex Newrozu’nda direniş, katliam, ayaklanma vardır. Halk yasak ve katliam dinlememiş direnmiştir. Buna karşı Newroz sonrası 3 gün boyunca kent adeta harabeye çevrilmiştir. Tarihe böyle geçmiştir bu günler. Bir de Bişeng vardır, tarihe adını yazdıran. Bişeng Anık vardır Newroz’un sembolü haline gelen.  Daha küçük yaşlarda tanımıştır Bişeng özgürlük mücadelesini. Bir lise öğrencisidir henüz. Ancak hemen tüm çevresini etkilemeyi başarmıştır. Newroz günü o da tüm Şirnexliler gibi Newroz’a akmak istemiş, sokağa çıkmıştır. Halkla birlikte direnmiştir. Newroz günü katledilenler sonrası başlatılan insan avı ve gözaltı furyasında o da gözaltına alınmış, işkencehaneye götürülmüştür. 
 
Resmi yalan
 
Bişeng okuldaki duruşundan da tanınıp bilindiği için özel bir hedef olarak seçilmiştir.  İşkencehanedeki 3 günün ardından Bişeng’in cenazesi verilir aileye.  “İntihar” ettiği iddia edilir Bişeng’in. Hem de bir polisin yatağının altına sakladığı silahla! Bunu devletin resmi valisi “Bir ara genç kızımız fenalaşmış, onu orada bir nöbetçi polisin yatağına yatırmışlar istirahat etsin diye. Orada yastığın altında polisin tabancası varmış, kız tabancayı almış, kafasına sıkmış” diyerek açıklar. Ancak Bişeng’in cenazesi ailesine teslim edilirken kan içindeki bedeni ve avucunun içinde sımsıkı tuttuğu “kesk û sor û zer” bilekliği her şeyin anlatıcısı ve özeti gibidir. Bişeng avucunda sıkı sıkı tutuğu bilekliği ile hem güç aldığı kaynağı hem de resmi yalanı anlatır.
 
Binlerce Bişeng…
 
Bişeng’in katledildiğini yıllar sonra bir itirafçı da dile getirir. Devletin resmi yalanını da deşifre eder, anlatır. Ancak buna ilişkin hiçbir şey yapılmaz.  Bişeng bugün de sembol olmaya devam ediyor. İsmini alan, önünü açtığı binlerce Bişeng sürdürüyor bunu… Resmi yalanlar da farklı biçimde sürüyor. Tıpkı bugün Kürtlere ve halklara karşı devam eden tüm saldırı ve suçlarda olduğu gibi… Ve o gün olduğu gibi bugün de ne Kürtler ne de kadınlar yalanlara inanıyor.