İZMİR - Hülya Şellavcı Yeğin’i katleden Kaffar Yeğin hakkında görülen “hakaret, tehdit ve ısrarlı takip” davasında Hülya’nın avukatları, daha önce tazyik hapsi vermeyen savcı ve polis hakkında dava açacağını söyledi. 

 

İzmir’in Bornova ilçesinde 21 Ekim 2022’de Hülya Şellavcı Yeğin’i katleden boşanma aşamasında olduğu Kaffar Yeğin hakkında daha önce açılan “tehdit hakaret, yaralama ve ısrarlı takip” davasının ilk duruşması, Bayraklı Adliyesi 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, Hülya’nın avukatları, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, Hülya’nın çocukları hazır bulunurken duruşmayı, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi Şiddetle Mücadele Grubu da takip etti. 

 

‘Kadınlar yanlış politikalardan dolayı hayattan kopartıldı’ 

 

Kadınlar duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi adına basın açıklamasını Funda Özdemir okudu. Hülya’nın şikayetçi olduğunda, etkili önlemlerin alınmadığını ve yetkililerin üzerine düşen görevi yerine getirmediğini vurgulayan Funda, “Hülya’yı son yolculuğuna uğurlarken ailesinin yanında olduk, adalet arayışında da ailenin yanında olacağız. Uzaklaştırma kararına, 6284 sayılı kanun kapsamında ki tedbirlerin dört kez ihlal edilmesine rağmen, fail için tazyik hapsi talebi mahkemece kabul görmedi ve Hülya'nın da gülümsemesi yarım kaldı. Hülya Şellavcı, Ezgi Zerkin gibi yüzlerce kadın kardeşimiz, mevcut yasaların uygulanmasındaki sıkıntılar, erkeği cesaretlendiren cezasızlık, indirimli cezalar gibi yanlış politikalar nedeniyle hayattan kopartıldılar. Toplumsal cinsiyet ayrımcılığını önleyici politikalar geliştirilmeli, hukuki düzenlemeler yapılmalıdır” dedi. Funda mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.

 

Failden suçunu aklama çabası 

 

Ardından duruşmaya geçildi. Duruşma kimlik tespiti ile başladı. Duruşmada failin 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Hülya’ya yönelik kasten katletme davasının bulunduğu belirtildi. İlk olarak ifade veren fail Kaffar Yeğin, ısrarlı takipte, hakaret ve tehditte bulunmadığını iddia ederek 8 Ekim 2022 tarihinde uzaklaştırma kararının kendisine tebliğ edilmiş olmasına rağmen Hülya’nın işyerine gittiğini kabul etti. Burada Hülya’ya tehdit ve hakarette bulunduğunu reddeden fail, Hülya’ya şiddet uygulamadığını öne sürdü. Fail, devamında kendini aklamaya dönük sözlerle savunmasını bitirdi. 

 

Duruşmada söz verilen Hülya’nın çocukları ise failin annelerini ve kendilerini tehdit ettiğini ifade ederken, tehdit içeren ses kayıtlarının da bulunduğunu, failin en üst sınırdan ceza almasını istedi. 

 

Uzaklaştırma kararına rağmen işyerine gitti

 

Ardından tanıklar dinlendi. Hülya’nın işyerinde çalışan tanık Y., failin o gün işyerine geldiğini ve Hülya ile görüşmek istediğini belirtti. Hülya’nın arkadaşı olan E., ise failin işyerine geldiğinde Hülya ile tartıştığını, hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, Hülya’nın KADES uygulamasına basmaması için elindeki telefonu fırlattığını, Hülya’ya şiddet uyguladığını söyledi. E., ayrıca failin arbede esnasında cebinden bir cisim çıkarmaya çalıştığını ve telefonu fırlatılan Hülya’nın kendisinden polisi çağırmasını istediğini de aktardı. 

 

Polis ve savcı hakkında hukuk mücadelesi verilecek

 

Hülya’nın aile avukatları ve bakanlık avukatı ise failin kendini aklamaya dönük ifade verdiğini, ekran görüntüsü, ses kayıtları ve tanık ifadelerinin failin cezalandırılması için yeterli olduğunu kaydederek, en üst sınırdan ceza almasını talep etti. Hülya’nın avukatlarından Ensar Aktürk de, Hülya’nın birçok kez polise başvurduğunu, Aile Mahkemesi’ne gittiğinde tazyik hapsi istediği halde verilmediğini hatırlattı. Ensar, tazyik hapsi verilmiş olsaydı belki de Hülya’nın şu anda hayatta olabileceğine işaret ederek, polis ve mahkeme savcısı hakkında hukuk mücadelesi vereceğinin altını çizdi. 

 

Mahkeme heyeti, İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın dosyaya eklenmesine, bir sonraki duruşmanın ise 23 Mart’a ertelenmesine karar verdi. 

 

Öte yandan fail Kaffar Yeğin’in, “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan yargılandığı dava 10 Nisan’da görülecek.