Dilan Babat

 

HATAY - Depremin ardından kaldırılan molozların Hatay’ın merkezine yakın yerlere döküldüğünü, bu yerlerden birinin de zeytinlikler ve çadır kentlere yakın yerler olduğuna dikkat çekiliyor. Uzmanlar ise molozlardan dolayı oluşan toz bulutunun insan ve doğaya çok ciddi zarar verdiğini, akciğer kanseri riskini 15 katına kadar çıkardığını vurguluyor.

 

Mereş (Maraş) merkezli 6 Şubat günü meydana gelen depremlerden dolayı 11 kentte yıkım yaşandı. Yıkımın yaşandığı kentlerden Hatay’da 20 Şubat günü ise art arta iki deprem daha yaşandı. Depremlerden dolayı kentte onlarca bina yıkılırken, birçoğu da ağır hasarlı olarak her an çökme tehlikesi taşıyor.  Enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiği kentte, sulamanın yapılmamasından dolayı havada oluşan tozdan dolayı yurttaşların sağlığı da tehlike altında. 

 

Hatay’da resmi rakamlara göre, şimdiye kadar 394 enkazın kaldırıldığı, 34 bin 210 kamyon hafriyat döküldü. Kent merkezinde kaldırılan molozların çoğunun ise Altınözü karayolundaki maden sahasına döküldüğü ifade edildi. Maden sahası, en yakın yerleşim yerine 3 kilometre, şehir merkezine ise 10 kilometre uzaklıkta. Molozlar için hiçbir alt yapı çalışması yapılmazken, molozların döküldüğü alanda zeytinlik olduğu ve getirilen molozların da ayrıştırılmadan döküldüğü görüldü. 

 

Zeytinliklere ve şehir merkezine döküldü

 

Molozların döküldüğü yerlerden biri de kent merkezine 10 kilometre uzaklıkta, en yakın köye 2 kilometre uzaklıkta bulunan Ballıöz. Burada zeytinliklerin olduğu ifade edilirken, molozların ağaçlara verdiği zarara dikkat çekiliyor. Yine molozların birçoğunun kent merkezinde bulunan Odabaşı Mahallesi’nde bulunan küçük sanayi sitesine dökülmeye başlandı. 

 

Göçmen kuşların alanlarına dökülüyor

 

Samandağ ilçesindeki enkazın molozları ise “Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan” olarak tescil edilen, göçmen kuşların güneydeki sığınağı Mileyha Sulak Alanı ve çadırkentin kurulduğu Samandağ Stadyumu’na yakın bir alana dökülüyor. Dökülen molozlar, her iki noktada da çevreye zarar veriyor. 

 

Molozları yerinde inceleyen ve Deprem dayanışma ağından gönüllü olarak sağlık hizmeti veren Berkant Doğan, molozların doğaya çok ciddi zarar verdiğini söylüyor. Berkant, “Buradaki çalışanlar maske takmadığı gibi civa, boya, asbest gibi maddelerin ayrıştırılması gerekirken hiçbiri ayrıştırılmıyor. Burada biriken tozlar bir toz bulutu haline gelerek halk sağlığını da çok ciddi etkiliyor. Biz asbestten korunması için tüm deprem bölgelerinde halklara maske dağıtılmasını öneriyoruz. Çünkü gelecekte akciğerde sıvı birikimine neden olur. Depremden kurtulan insanların kansere yakalanmasını istemiyoruz” diye belirtti.

 

Kanser oranı 15 kata çıkıyor

 

Asbest denilen maddenin kanser oranını 5 kattan 15 katta çıkarabildiğini dile getiren Berkant, “Uzun bir süre sonra kendini göstermeye başlıyor” uyarısında bulundu.