WAN - Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla ajansımıza konuşan Wanlı kadınlar, eril zihniyet düzelirse sorunların da ortadan kalkacağına işaret ediyor. Kadınlar, “Biz kadınlar olarak gücümüz ve mücadelemiz sayesinde hepsinin üstesinden geliriz ve gelmeye de devam edeceğiz. Bu zihniyetle başa çıkacak olanlar da biz kadınlarız” dedi.

 

Kadınlar bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü Mereş (Maraş) merkezli yaşanan ve on binlerce kişinin yaşamını yitirdiği depremlerden dolayı “Kadın dayanışması yaşatır” şiarıyla karşılarken, erkek-devlet zihniyetine karşı mücadelelerini her alanda yükseltme kararlığını dile getiriyor.  

 

JINNEWS’e konuşan Wanlı (Van) kadınlar, kadınları toplumdan, yaşamdan uzak tutan şeyin eril zihniyet olduğunu belirterek, eril devlet sistemi düzelirse sorunların da çözüleceğini söylüyor. 

 

‘Hem çalışıyorum hem üretiyorum’

 

Yaklaşık 27 yıldır Wan‘da yaşayan Tülay Sani, çalışmayı çok sevdiğini, çalışırken üretmekten vaz geçmediğini belirtiyor. Çalışma hayatına çok erken yaşta atıldığını söyleyen Tülay, hem evde hem de işyerlerinde direngenliğini ve azmini dile getiriyor.  Tülay, “Ben çalışmayı çok seviyorum. Farklı iş yerlerinde de çalıştım fakat özellikle yemek yapmayı çok sevdiğim için kendi işyerimi açarak kendi el emeğimle yemekler yapmaya başladım. Onun için ilk başta evde yemek yapmaya karar verdim. Evde yaptığım yemekleri sattım. Daha sonra da kendi iş yerimi açtım ve şu an burada kendi ayaklarımın üzerinde durarak ekonomik özgürlüğümü elde ettim. Hem kendime kazandırıyorum hem de yanımda çalışan kadınlara kazandırıyorum” diye ifade ediyor.

 

‘Devletin kadınlara destek verdiğini göremedim’

 

“Hiçbir zaman yapamam diye bir şey düşünmedim” diyen Tülay,  çalışan kadınlardan ilham alarak kendisinin de yapabileceği inançta olduğunu dile getiriyor.  Tülay, cesaretli ve girişimci bir kadın olduğunu söyleyerek, kendi gücünün farkında olduğunu sözlerine ekliyor. Devletin kadınlara hiçbir destekte bulunmadığına dikkat çeken Tülay, “Devletin kadınlara destek verdiğini veya bir katkıda bulunduğunu hiçbir zaman görmedim. Devlet hiçbir zaman kadınları desteklemedi. Yani bir birey kendisi için bir şeyler yapabiliyorsa kendini var eder onun dışında devletten yana herhangi bir desteğin gelemeyeceğini biliyorum” diyor. 

 

‘Kadınların güç gerçekliği vardır’

 

Kadınların özgüvenlerinin olması gerektiğinin altını çizen Tülay şu sözleri kullanıyor: “Geçmişten bu yana hep çalıştım. Çalışmaya olan azim ve kararlılığıma karşı ‘yapamazsın’ diyen herkese neler yapabildiğimi kanıtladım. Kendime olan özgüvenim sayesinde neler yapabildiğimi göstermiş oldum. Toplumun ve eril zihniyetin istediği kadın figürü kadını eve hapsolan kadındır. Fakat biz kadınlar bunu kabul etmiyoruz. Çünkü olması gerekenin bu olmadığını biliyoruz. Kadın olmak çocuk yetiştirmek, ev temizlemek, evde eşini beklemek değil. Kadın yaşamın her alanını iyileştiren üreten ve var edendir. Kadın erkekten çok daha fazla şey yapıyor. Her işin zorluğu vardı. Şu an bir kadın TIR şoförlüğü de yapıyor araba da tamir ediyor. Çünkü bir kadın her şeyi yapabilir. Biz kadınların güç gerçekliği vardır.”

 

60 yaşında hem emekli hem öğrenci hem de çalışan

 

Wan’a okul için gelen 60 yaşındaki Keziban Özben Güler ise hem okuyan hem de çalışan bir kadın. Üniversite okumak için geldiğini belirten Özben, Wan’ı çok sevdiğini bundan sonra yaşamının geri kalanına Wan’da devam edeceğini söylüyor. Geleneksel El Sanatları bölümünde okuyan Özben, hem emekli, hem öğrenci hem de çalışan bir kadın olduğunu ifade ediyor. Türkiye de kadınların arka planda bırakıldığını kaydeden Özben, “Türkiye’de kadınlar hep sömürülüyor ve hep ikinci hatta üçüncü planda yer alıyor. Kadın çalışan olduğunda ise emeği sömürülüyor. Kadına ne kadar çok önem ve değer verilirse o ülkenin ekonomisi de refahının da çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Geçmişten günümüze bakıldığında kültür düzeyinin düzelmesi gerekirken daha bozulmaya başladı. Bu düzenin bozulması sonucu birçok sıkıntıda beraberinde geliyor”  sözleriyle sistemin değişmesi gerektiğinin altını çiziyor. 

 

‘Eril zihniyet düzelirse sorunlar da ortadan kalkar’

 

Kadınları toplumdan, çalışma alanlarından uzak tutan tek şeyin zihniyet meselesi olduğuna değinen Özben bu durumu şöyle özetliyor: “Kadınlar çalışmak istediği zaman evden çıkarılmıyor. Kadınları evden çıkarmak istemiyorlar. Bunu yapan eril zihniyettir. Zihniyet düzelirse sorunlar da ortadan kalkacak. Birçok işyerinde kadın daha çok çalışmasına rağmen en az ücret alan kesim oluyor. Bunu ucuz işgücü olarak ele alabiliriz. Erkekten çok daha fazla iş yapmasına rağmen daha az ücret alıyorken eşitsizliği de beraberinde getiriyor. Bu da tabi ki de devlet politikası sonucu oluyor. Yani devlet eliyle eşitsizlik ve ucuz iş gücü olarak görülüyor. Benim veya seninle ilgili bir durum değil, devlet politikaları buna sebep oluyor. Biz kadınlar olarak gücümüz ve mücadelemiz sayesinde hepsinin üstesinden geliriz ve gelmeye de devam edeceğiz. Bu zihniyetle başa çıkacak olanlar da biz kadınlarız. Çalışma alanlarında herkes gibi bizler de ayaklarımızın üzerinde durabiliriz. Biz girişimci kadınlar her şeyi yapabiliriz.”