‘Ülkeyi enkaz altında bırakan sistemi yok edeceğiz’

  • 09:03 4 Mart 2023
  • Güncel
 
Medya Üren 
 
ÊLIH - Dünya Kadınlar Günü etkinliklerine ilişkin programlarını depremden dolayı değiştirdiklerini, deprem bölgesindeki kadınlarla olacaklarını söyleyen TJA Êlih Sözcüsü Şükran Çelebi, kutlama yerine öfke ile alanlarda olacaklarını ve ülkeyi enkaz altında bırakan sistemi yok edeceklerini belirtti. 
 
Tevgara Jinên Azad (TJA), Mereş (Maraş) merkezli depremlerden dolayı bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, depremzede kadınlarla geçirecek. Êlih (Batman) TJA Sözcüsü Şükran Çelebi, 8 Mart gündemlerini ve yapacakları çalışmaları anlattı. 
 
Milyonlarca kadın mücadele ediyor
 
8 Mart’ın önemine değinen Şükran, “Tarihten günümüze kadın mücadelesi sürüyor. Kadınlar sürekli direndi. New York’ta bir fabrikada kadınlar hakları için greve başladı. Fabrika yakıldı ve 108 kadın katledildi. Bu kadınlar için bir mücadele ve miras oldu. Rosa Luxemburg’dan Leyla Qasimlara, Sakine Cansızlara, Sêvêlere ve Nagihan Akarsellere bu miras devam ediyor. Bugün de milyonlar onların izinde mücadele ediyor. Kadınlar kimlikleri için büyük direnişler gösterdi. Bu ruhla ve mirasla güçlenerek 8 Mart’ı kutluyor” dedi. 
 
‘Duruşumuzu göstereceğiz’
 
Mereş’te yaşanan depremin 8 Mart programlarını değiştirdiğini söyleyen Sükran, “Bu felaket tüm dünyayı üzüntüye boğdu. Bizler de 8 Mart programımızı buna göre yeniden planladık. Bu süreçte bizler depremde yakınlarını, ailelerini kaybedenlerle, depremzedelerle olmalıyız. İlk günden bu yana alanlardayız ve halka yardım etmeye çalışıyoruz. Bizler de Êlih (Batman) halkı olarak seferberlik içindeydik. Ne yapabiliriz, nasıl daha çok yardım edebiliriz diyerek günlük olarak çalışmalar sürüyor. Kuşkusuz 8 Mart eylemlerini yapacağız. Ancak kutlama yaparak değil. Sürece göre yapacağız. 8 Mart’ta tepkimizi, duruşumuzu göstereceğiz” ifadelerini kullandı. 
 
Ne enkaz altındakilere ne de dışarıda kalanlara yardım etti
 
“Deprem doğal bir olay ve önü alınamaz” diyen Şükran şöyle devam etti: “Ancak tedbir alınabilir. Ancak bugün bu ülkeyi yönetenler, mevcut iktidar biliyor ki bütün bölge deprem yeri. Felaketin bu kadar büyük olmasının sorumlusu onlar. Binaların yerlerinin seçilmesinden yapılışına kadar iyi tespit edilmeliydi.  Binaların kontrolleri yapılmalıydı. Bunlar yapılmadı. Bunlar çıkan sonuçtan belli oluyor. Kentler yerle bir oldu. Tedbir alınmadı ancak depremden sonra peki neden iyi bir çalışma yürütülmedi? 2 gün boyunca hiçbir yerde arama çalışması yapılmadı. Enkazlardan ses geliyordu ancak kimsenin elinden bir şey gelmiyordu. Böylesi bir günde yurttaşlarına sahip çıkmayan hükümet niçin var? Yıllardır ülkenin bekası diyorlar. Beka bu ülkede yaşayan insanlardan oluşuyor. Ülke sadece topraktan ibaret değil. Bu hükümet bu bekayı koruyamadı. Ne binaları ne de insanları kurtarabildi. Ne enkaz altında kalanlara ne de dışarıda kalanlara yardım etti.”
 
‘Saldırılar sürdü’
 
Depremin ilk günlerinden bu yana Güney Kurdistan ve Rojava’ya yönelik saldırıların devam ettiğine dikkat çeken Şükran, “Deprem bölgelerine hiçbir şey yapmadı. Neden? Çünkü buralar Kürtlerin. Alevilerin yerleri. Ancak bu bölgeler aynı zamanda sisteme oy veren yerler de. Ancak buna rağmen ihmal edildiler. En son da Kızılay’ın çadırları sattığı ortaya çıktı. Yardım yerine bir kez daha yurttaşlar mağdur edildi. Biz tüm bunlara karşı kapsamlı bir çalışma yürüteceğiz” şeklinde konuştu.  
 
‘Mücadeleyi yükselteceğiz’
 
Kutlama ile değil öfke ile alanlarda olacaklarını dile getiren Şükran, “Kürt kadınlar tek adam sistemine, işgalci erkek egemen zihniyetine karşı eşsiz bir mücadele verdi. Rojava’dan Rojhilat’taki isyana, Güney’den Kuzey’e kadar tüm Ortadoğu ve dünyaya örnek oldular. Bizler bu mücadeleyi 8 Mart’ta yükselteceğiz. Bizler kadın devrimine öncülük etmeye devam edeceğiz” diye belirtti. 
 
Ülkeyi enkaz altında bıraktılar
 
“Tecrit derinleştikçe, baskı da artıyor” diyen Şükran, son olarak şöyle konuştu: “Ülkeyi enkaz altında bıraktılar. Sağ insanlar enkaz altından çıkamadı. Ölümden dönenler sıcak bir çorba bulamadı. Deprem için ayrılan bütçeyi yandaşları için harcadılar. Ya bomba yaptılar halkın üzerine yağdırdılar ya sakladılar. Ne zamana kadar bu toplum, insan ve kadın düşmanı sistem iktidarda olacak? Bizler kadınlar olarak bu sistemi yok edeceğiz. Seçimlerde oylarımızla demokratik haklarımızla onlara göstereceğiz bunu. Bu yüzden de iktidarın gidişi için öncelikle tecridi kıracağız. Bu olursa çözüm yolları da devreye girer. Çözümün önündeki tıkanıklığı aşacağız.”