Örgütlü kadın gücüyle iktidara cevap verecekler
- 09:08 3 Mart 2023
- Güncel
Rojda Aydın
MÊRDÎN - Dünya Kadınlar Günü programlarını yaşanan deprem dolayısı ile yeniden planladıklarını belirten siyasetçiler, depremzede kadınlarla birlikte olacaklarını, halka yardım etmeyen iktidarın deprem sonrası da aralıksız süren özel savaş politikalarını örgütlü kadın gücü ile boşa çıkaracaklarını söyledi.
Tevgera Jinên Azad (TJA) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çalışmalarına “Kadın dayanışması yaşatır” şiarıyla start verdi. Bu yıl Mereş (Maraş) merkezli depremlerde on binlerce insanın yaşamını yitirmesinden dolayı kutlama yapmayacak olan TJA, deprem bölgelerinde depremzede kadınlarla birlikte olacak.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) PM Üyesi Emine Caynak ve yerine kayyım atanan Mêrdîn Belediye Eşbaşkanı Figen Altındağ, 8 Mart planlamalarına ilişkin konuştu.
‘Depremden dolayı kutlamaları iptal ettik’
Deprem öncesi 8 Mart için kutlama ve miting hazırlıklarını başlattıklarını söyleyen Emine Caynak, ancak deprem olunca bu programlarını iptal ettiklerini belirtti. Tüm çalışmalarını depremzedelerle dayanışma temelinde değiştirdiklerini dile getiren Emine, “Bu yıl 8 Mart çalışmalarımız deprem bölgesinde gerçekleştirilecek. Deprem olan bölgelerde sistem hiçbir şey yapmadı. Bundan dolayı bu yaklaşıma karşı dayanışma içerisinde olacağız. Sistem enkaz altında kaldı diyebiliriz. Halkımız bu süreçte çok perişan oldu, özellikle de kadınlar. Çünkü kadınların yükü her zaman ağır. Türkiye ve Kurdistan kentlerinde açıklama ve yürüyüşler de yapacağız. İzmir ve İstanbul’daki kadın örgütleri gece yürüyüşleri gerçekleştirecek. Bu hafta bizler depremin yaşandığı Semsûr (Adıyaman), Dîlok (Antep), Hatay ve İskenderun’da kadınları ziyaret edeceğiz ve destek vereceğiz. Biz her her şekilde halkımızın yanında olacağız ve yaşamın yükünü birlikte kaldırarak yaralarımızı iyileştireceğiz” dedi.
Yaşamı inşa eden kadınlar
Emine, 8 Mart dolayısı ile Amed’den (Diyarbakır) Semsûr’a, Serhat bölgesinden Meletî’ye (Malatya), İzmir ve Adana’dan Antep’e, Marmara bölgesinden de Mereş ve İskenderun’a gidileceğini söyledi. İktidarın deprem bölgesi için bir şey yapmadığını ifade eden Emine, TJA, HDP ve gönüllülerin giderek çalışma yürüttüklerini belirtti. Emine devamla şunları dile getirdi: “Bizler hem halkımıza yardım ettik hem de bu süreçte birlikte kaldık. Bu da halkımıza bir moral oldu. Bu hükümet halka sahip çıkmadı ve yardım etmedi. Halk gönüllü olarak birbirine yardım etti bu süreçte. TJA olarak kadın örgütleri ve sivil toplum örgütleri her açıdan sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştı. Diğer yandan bölgeden göç başlamış durumda. Bu da asimilasyon politikası. Bizler Semsûr’da çalışma yürütürken giden yurttaşlar ‘şimdi gidiyoruz ama topraklarımıza tekrar geri döneceğiz’ diyorlardı. Burada kadınların rol ve misyonu çok önemli. Çünkü yaşamı inşa eden kadınlardır. Bizler de kadın olarak deprem bölgesindeki kadınların duygularını ve beklentilerini iyi anlayabiliyoruz. Parçalanan yaşam karşısında kadının sorumluluğu çok önemli. Bizler de Semsûr, Mereş, Dîlok ve Hatay’daki halkımızla el ele verip birlikte yürüyeceğiz. Kadınlar olarak ayın 3,4 ve 5’inde deprem bölgelerine doğru yürüyeceğiz.”
‘Kirli ellerini kadın ve çocuklardan çeksinler’
Deprem sonrası tarikatlara teslim edilen çocuklara dikkat çeken Emine, “Bizler açıklama ve yürüyüşlerde buna karşı tepkimizi dile getireceğiz. Toplumsal bir sahiplenme olmalı bu konuda, bu çocuklar korunmalı. Bu çocukların devlet ve cemaatlerin eline geçmesini istemiyoruz. Cemaatlerin yaklaşımları, politikaları ve kirlilikleri her gün televizyonlara yansıyor. Eğer devlet zamanında yurttaşlara yardım ulaştırsaydı bu halk sahipsiz kalmazdı. İktidar ahlaksız bir kültür sergiliyor. Ancak buna karşı bizlerin de tespit ve tedbirlerimiz var. Devlet kirli ellerini çocuklarımızın üzerinden çekmeli” diye konuştu.
‘Deprem bölgesinde olacağız’
Depremde yaşamını yitirenlerin yakınlarına baş sağlığı dileyen Figen Altındağ da, depremin ilk gününden itibaren kadınların deprem bölgesine yardım ulaştırdığını söyledi. Büyük bir afetin yaşandığını dile getiren Figen, devletin ve yandaşlarının yaptığı binaların binlerce insanın ölümüne neden olduğunu söyledi. Figen şunları belirtti: “Tüm bunları gözlerimizle gördük ve yaşadık. Binlerce yurttaşımız yaşamını yitirdi. Bizler birbirimizin yaralarını sarmak için TJA ve parti olarak ilk günden itibaren halkımızın yanındayız. İktidarın baştan beri kadın üzerinde devam ettirdiği şiddet politikaları bu gün de devam ederken bizler de buna karşı bir seferberlik başlattık. Bu yüzden 8 Mart’ta kadınların ve halkımızın yanında olmak istedik. Bizler bugünden sonra da çalışmalarımızı daha güçlü bir şekilde sürdüreceğiz.”
‘Özel savaş politikaları her zaman devam ediyor’
İktidarın özel savaş politikalarına da değinen Figen, depremde de bunun aralıksız devam ettiğini belirtti. “Bu özel savaş politikaları kadın, çocuk ve gençler üzerinde aralıksız sürüyor” diyen Figen, devamla “Özellikle böylesi bir süreçte hükümet çocukları tarikatlara teslim ediyor. Bu politikalarını da organizeli bir şekilde sürdürüyor. En büyük kirlilik de bu tarikatlarda ortaya çıkıyor. Bu sahipsiz çocuklar tarikatlara ve o zihniyete teslim ediliyor. Sahip çıkma adı altında bu çocuklar tarikatlara veriliyor. Ancak bunun takipçisi olacağız. Çalışmalarımız devam edecek. Her çocuk bizim çocuğumuz gibi ve biz sahip çıkacağız. Çocuklarımızın geleceğini karartmaya çalışanları direnişimiz ve örgütlülüğümüzle boşa çıkaracağız” şeklinde konuştu.
Kadınların örgütlü mücadelesi büyüyor
Figen, son olarak kadınların örgütlü gücünün her yere yayıldığını belirterek “Bu yüzden biz de gücümüzü kadınların bu örgütlülüğünden alıyoruz. Bugün kadının gücü ile sesimizi yükseltebiliyoruz. Özel savaş politikalarına örgütlü kadın mücadelesi ile karşı duracağız” dedi.