Tülay Hatimoğulları: Bu yüz yılın utancıyla bu iktidardan alaşağı edileceksiniz

  • 17:53 28 Şubat 2023
  • Siyaset
ANKARA - Memleketi Hatay’da deprem sonrası yaşananları anlatan HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları, “Şimdi ise toplumsal dayanışma ağlarına operasyon üzerine operasyon çekmeye çalışıyorsunuz; utancın daniskası. Bu yüz yılın utancıyla bu iktidardan alaşağı edileceksiniz, bunu böyle bilin” dedi. 
 
Mereş merkezli depremler ve Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) gündemiyle toplanan Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Tülay Hatimoğulları, depremin enkaza dönüştürdüğü memleketi Hatay’da yaşananları ve tanıklıklarını anlattı. 
 
Depremin ilk saatlerinde yola koyularak Hatay’a gittiğini söyleyen Tülay, “Benim ailemin yaşadığı mahallede şu an 5 ev ayakta ve tamamı yıkılmış durumda; şu an ne bir komşumuz kaldı ne bir yakınımız kaldı” dedi. AKP ve MHP’nin “Burada depremin yaralarını sardık” diyemeyeceğini belirten Tülay, “Siz yara sarmadınız; depremin ilk saatlerinden itibaren ben oradaydım. Bazı bölgelerde iki gün, bazı bölgelerde üç gün boyunca devlet yoktu, yoktu, yoktu; yoktunuz, hiçbiriniz yoktunuz. Ailesini kaybetmiş olanla, hangi siyasi partiden olursa olsun, başım gözüm üstüne, aynı acıyı yaşadık. Herkese başsağlığı diliyorum. Ama giderken, radyoda dinledim; Milli Savunma Bakanı ‘Askerimizle enkaz kaldırma çalışmalarındayız’ dedi, Bir asker yoktu. Yurttaş çatlamış yollarda mandalina sandıklarıyla trafik polisliği yaptı adeta” ifadelerini kullandı.  
 
‘AFAD’cıların elinde kürek kazma yoktu’
 
Tülay, günlerce enkazlardan “Kurtarın bizi” seslerinin yükseldiğini aktararak, dışarıdaki ailelerin çığlığına ortak olduklarının altını çizdi. Tülay, önlüklü AFAD'cıların geldiğini ve ellerinde ne bir küreğin, ne de bir kazmanın olmadığını aktararak, “Küreği benden istediler; kepçeyi Samandağı Cumhuriyet Mahallesi'nde ben buldum, küreği ben verdim onlara; ağlayan AFAD'çıya tanık oldum, ‘Elimiz kolumuz böyle gönderildik, yurt dışından gelecek ekiplerin ekipmanını kullanacağız’ demişler onlara, oysa yurt dışından gelen ekiplerin Adana Havalimanı'nda nasıl bekletildiğine de ben tanığım; oradan oraya nasıl havale ettirilmesi gerektiğine, AFAD'la olan protokollerinin karşılığının verilmediğine canlı tanık benim” şeklinde konuştu.
 
‘3 hafta geçti hala devlet yok’
 
Yaşananların utanç verici olduğunu ifade eden Tülay, “Burada çıkıp kimse hikâye anlatmasın, Utanç verici bir şey ya, yüzü olan Kızılay'ın yüzüne tükürür” diye vurguladı. Tülay, “Kızılay çadır sattı, kan sattı, konserve sattı. Biz ise yana yana çadır aradık. Su aradık, yemek aradık akrabalarımıza, ailelerimize, komşularımıza vermek için. Gidin, bakın, bugün Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı açıklama üstüne açıklama yapıyorlar; gidin herhangi bir deprem bölgesine; normal yurttaşla, önceden planladığınızla değil, gerçek yurttaşla gidin konuşun ‘Defolun gidin’ diyecekler size. ‘Gelmeyin’ diyecekler, ‘Yoktunuz’ diyecekler size. Demeye de devam edecekler, çünkü üç hafta geride bıraktık devlet hâlâ yok” diye belirtti. 
 
‘Bu utançla alaşağı edileceksiniz’
 
Parlamentonun depremzedelerin taleplerini kararlaştırarak yaraları sarması gerektiğinin altını çizen Tülay, “Depremzede hâlâ çadırsız, hâlâ kuru gıdaya muhtaç, hâlâ hijyen malzemesine muhtaç ve toplumsal dayanışma ağları bunları hâlâ karşılamaya çalışıyor. Şimdi ise toplumsal dayanışma ağlarına operasyon üzerine operasyon çekmeye çalışıyorsunuz; utancın daniskası. Bakın, bir tane depremzede ne dedi biliyor musunuz? Dedi ki: ‘Bugün bir utanç müzesi kurmalıyız’. Bir depremzede hayatta tanımadığım ve bu utanç müzesine AKP iktidarının yandaşlarının fotoğraflarını sergileyeceğiz. Yüz yılın utancıdır bu; bu yüz yılın utancıyla yaşayacaksınız, bu yüz yılın utancıyla bu iktidardan alaşağı edileceksiniz, bunu böyle bilin” dedi. 
 
‘Kamusal anlayışla çözüm üretmemiz lazım’
 
Tülay, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Acımız çok derin, yaramız çok derin, kentlerimiz yıkıldı, hâlâ kentlerimiz üzerinde ‘Nasıl ticaret yaparız, çadırla nasıl ticaret yaparız?’ diyen içi bomboş AFAD, bomboş Kızılay’la karşı karşıyayız. Bu kürsüden çıkıp asla konuşma hakkına sahip değilsiniz. Bu iktidar derhâl istifa etmelidir, bir dakika bile burada kalamazsınız. Bu iktidar derhâl istifa etmelidir ve bundan sonraki süreçte bu Parlamentonun en temel görevi: Depremzedelerin yaralarını nasıl saracağız? Depremzede, evi yıkılmış, ertesi gün ne olacağını bilmiyor, nasıl bir sabaha uyanacağını bilmiyor. Burada, biz, hep birlikte, meslek odaları, kitle örgütleri depremzedelerle birlikte yeniden kentlerimizi nasıl inşa edebileceğimizi konuşmak zorundayız. 5’li çeteyle, tüccarlarla değil, çadır satanlarla değil, gerçekten kamusal anlayışla bizim buna çözüm üretmemiz lazım. Bugün depremzede bunları bekliyor; evim yıkıldı, ne olacak? Yerine kim, ne inşa edecek? Ne karşılığında bu evler bize verilecek? Göç mü ettirileceğiz? Bütün bu soruların yanıtlanması gerekiyor, yanıtlaması gereken de bu Parlamentodur.”
 
AKP’li sıralardan sataşmalara da cevap veren Tülay, “Utanmadan konuşuyorsunuz bir de değil mi? İnsanlar öldü. AFAD’ın eli bomboştu ya. Utanmadan konuşuyorlar” sözlerine yer verdi.