‘Bu halk hakkını helal etmeyecek, hesap soracak’

  • 15:12 28 Şubat 2023
  • Siyaset
 
ANKARA - HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekilleri Kızılay’ın Ankara Genel Merkezi önünden iktidara seslenerek, “Bu halk hakkını helal etmeyecek, hesap soracak” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ve milletvekilleri deprem sonrası satılan çadırlarla gündeme gelen Kızılay Genel Merkezi’ne yürüdü.  Polis ablukasında genel merkez önünde yapılan açıklama engellenmek istendi ve basın mensupları engellendi. Daha sonra polis ablukasından çıkan vekiller açıklamayı gerçekleştirdi.
 
İlk olarak konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, iktidarın açıklamadan dahi korktuğunu söyledi. Mithat, şöyle dedi: “Depremden sonra ortada görünmeyen insanları enkaz altında donarak çığlıklar atarak ölüme terk eden yardım götürmeyen iktidar burada bir açıklama yapılmasından korkuyor. Şu gördüğünüz tablo çürümüş yozlaşmış yolsuzluğa batmış bir düzenin özetidir. Kızılay bu düzenin sembolü haline gelmiştir. İnsanlar soğukta açıkta açken elindeki malzemeleri kana varan kadar satan bir güya yardım kuruluşu ve bunları pişkinlikle savunan etik olmayan ahlaki olmayan duruşu. Ahlak yok, arlanma yok, utanma yok ama polis gücüyle insanları susturmak için bütün bu rezaletleri, hukuksuzlukları, çürümüşlüğü dile getirmeyi engellemek için her şeyi yapıyorlar ama susturamazlar. Halkı susturamazlar, bizleri engelleyemezler. Bu yükselen çığlıklar çürümüş, pisliğe batmış düzenin sonunu getiriyor. Bunun farkındalar. Tribünlerden yükselen sesten korkuyorlar.  Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin eş genel başkanlarının milletvekilleriyle açıklama yapmasından korkuyorlar ama kendi suçlarını bunlarla gizleyemezler. Suçlarını yüzlerine vurmak için buradayız.”
 
Pervin Buldan: İnsanda biraz utanma olur 
 
Daha sonra konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da, şunları dile getirdi: “Ben de öncelikle bugün burada yaşadığımız bu tablonun bir utanç tablosu olduğunu belirtmek istiyorum. Tam 22 gündür insanlar enkazın altında can verirken, insanlar soğuktan üşürken, insanlar açlıkla baş başa kalırken orada olmayanlar, depremzedelerin yaralarını sarmayanlar, depremzedeleri enkazın altından çıkarmayanlar, onların soğuktan üşümesine göz yumanlar açlıkla baş başa kalmasına göz yumanlar bugün bizim Kızılay önünde yapacağımız açıklamayı engellediler. Sistemin nasıl çalıştığını bir kez daha gördük. Bu düzenin nasıl sağlandığını bugün bir kez daha gözlerimizle gördük. 
İlk üç gün ortada olmayanlar bu yaşanan ölümlerden birebir sorumludur 
 
Depremzedelerin yaşadığı acıları yerinde görmüştük ama onlara yardım etmeyen bu kurumun nasıl çalıştığını, nasıl çalıştırıldığını, nasıl talimat aldığını bugün bir kez daha gözlerimizle gördük. İnsanda biraz utanma olur. İnsanda biraz yüz olur. İnsanda biraz vicdan olur ama bunlarda ne yüz var ne vicdan var ne de ahlak var sevgili arkadaşlarım. Depremzedeler 22 gündür enkazın altından canlarını yakınlarını çocuklarını kurtarmaya çalışırken ilk 2-3 gün ortada olmayanların onlara çadır göndermeyenlerin onlara su göndermeyenlerin onlara hiçbir şekilde malzeme göndermeyenlerin bu yaşanan ölümlerden bu yaşananlardan birebir sorumlu olduğunu belirtmek istiyorum. Ne yazık ki çok üzülerek vicdanımız sızlayarak bir kez daha öğrendik ki Kızılay, çadırlarını kanını parayla satmış .Bu bir utanç tablosudur. Bizim halkımızın, depremzedelerin vergileri ile çadırlar depremzedeler para ile satılmış. İşte bu düzenin nasıl işlediğinin göstergesidir bu. 
 
Kızılay Başkanı ve yönetimi istifa etmeli
 
Hakkımızı helal etmiyoruz, helallik isteyen Cumhurbaşkanına sesleniyor, hiçbir depremzede ve depremde hayatını yitirenlerin yakınları başta olmak üzere Türkiye halkları, tek bir insan bile size hakkını helal etmeyecek. Hiç kimseden helallik istemeyin. Çünkü siz insanların yaşamlarını yitirmesine neden oldunuz. Açlıktan ve soğuktan mağdur olmasına göz yumdunuz Tek bir yetkili 22 gün geçmesine rağmen istifa etmedi. Bugün bir kez daha söylüyorum. Kızılay başkanı, yönetim, bakanlar, küçük ortakları ve cumhurbaşkanı hepsi hep birlikte istifa etmek durumundadır. İstifa etmezlerse bile onları seçimlerde biz göndereceğiz. Halkımıza bir kez daha söz veriyoruz.”