13 hukuk örgütünden sorumlular hakkında suç duyurusu

  • 14:20 28 Şubat 2023
  • Hukuk
 
İSTANBUL - ÖHD ve ÇHD’nin de içinde yer aldığı 13 hukuk örgütü, deprem sürecinde yaşanan ihlallerde sorumluluğu olan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere ilgili tüm merci ve kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu.
 
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesinin de içinde yer aldığı 13 hukuk örgütü, depreme dair Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelerek açıklama gerçekleştirdi. Çok sayıda hukukçunun katıldığı açıklamada, “Deprem değil katliam” yazılı pankart açıldı.
 
İhmaller afeti katliama dönüştürdü
 
Açıklamada ilk olarak söz alan ÖHD İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Esra Bilen, deprem sonrasında ortaya çıkan verilerin gerçeği yansıtmadığını enkazların altında hala binlerce insanın olduğunu belirtti. Esra, bundan dolayı resmi olarak paylaşılan verilerin aksine yaşamını yitiren kişilerin çok daha fazla olduğunu dile getirdi. Esra,  “Deprem bir doğal afettir, ancak onu bir felakete, büyük bir trajediye dönüştüren şey, ihmaller ve zamanında alınmayan önlemlerdir” dedi. Esra, fay hatlarının geçtiği kısımlar olmasına rağmen gerekli önlemlerin alınmadığını ifade etti. Esra, “Bu durumlar doğa olayı olan depremlerin afete dönüşmesine ve büyük bir yıkım yaratmasına zemin hazırlanmıştır. Deprem her ne kadar doğal afet kabul edilse bile, ihmaller nedeniyle doğal afetten ziyade katliama dönüşmüştür” diye kaydetti.
 
Yıkımın önü açıldı
 
Uzman görüşlerine ve raporlara rağmen usule uygun olmayan binaların yapıldığını söyleyen Esra, bu denetimsizliğin yaşanan yıkımın önünü açtığını dile getirdi. Esra, “Birçok depremzede günlerce hiçbir arama kurtarma ekibi bölgeye ulaşmadan göçük altında beklemiştir. Afet yönetiminde yaşanan bu ciddi koordinasyonsuzluk tüm deprem bölgelerinde gözlenmiş, arama kurtarma ekipleri doğru yönlendirilememiş, yardımlar ihtiyaç duyulan bölgelere ulaştırılamamıştır. Yapılan geç müdahale ve koordinasyon sorunu can kayıplarını katlayarak arttırmıştır. Aynı şekilde bu nedenle barınma ve gıda konusunda insani kriz yaşanmıştır” şeklinde konuştu.
 
Enkaz kaldırma can kaybını arttırdı
 
Enkaz altında yurttaşlar olmasına rağmen arama çalışmalarının durdurulup enkaz kaldırma çalışmalarına başlamasının can kayıplarını arttırdığına dikkat çeken Esra, “Yurt dışından gelen uzmanlar, arama-kurtarma ekiplerinden bazıları kurtarma faaliyetlerine son verilerek enkaz kaldırma faaliyetlerine erken başlandığı için tepki olarak deprem bölgelerini planlamalarından çok önce terk etmiştir. Açıkça söylemek gerekir ki bu durum nedeniyle yaşanan her can kaybı; kasten işlenmiş cinayettir. Kısacası deprem her ne kadar doğal afet olsa da, sorumluların deprem öncesinde ve deprem sonrasında görevlerini yerine getirmemeleri ve ihmalleri nedeniyle katliama dönüşmüştür” ifadelerini kullandı.
 
Erdoğan hakkında suç duyurusu
 
Esra son olarak AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere tüm bakanlar, depremin meydana geldiği illerin valileri, belediye başkanları, kayyımlar, müteahhitler ve yıkılan binaların projelerini yapan ve kontrol eden mühendis, mimar ile yapı denetim firmaları hakkında “Kasten ve olası kastla öldürme”, “Kasten ve olası kastla yaralama”, “İhmali davranışla olası kastla, bilinçli taksirle öldürme”, “İhmali davranışla olası kastla, bilinçli taksirle yaralama” “Görevi kötüye kullanma, görevi ihmal” iddialarıyla suç duyurusunda bulunacakları aktardı.
 
Sorumlular hesap vermeli
 
Devamında söz alan Avukat Several Ballıkaya da, uzmanların önceden deprem olacağına dair görüşlerini yetkili mercilerle paylaştığını hatırlattı. Several, “Buna göre devleti idare eden kişilerin depremin olacağını bile bile, göre göre beklediğini ortaya koyuyor. Bu nedenle birinci derecede sorumludurlar. Bunun sorumluları mutlaka gelmeli ve bunun hesabını tüm kamuoyu ve yargı önünde vermelidir” dedi.  Several son olarak 2017’de yapılan referandumum ardından Anayasa değiştiği ile bütün yetkilerin Erdoğan’a verildiğine de işaret ederek, en büyük sorumlunun Erdoğan olduğunu belirtti.
 
Açıklama alkışlarla son buldu.