23 gündür kömürlükte yaşama tutunuyorlar
- 09:30 28 Şubat 2023
- Güncel
Dilan Babat
DÎLOK - Suriye savaşından dolayı Halep’ten İslahiye’nin Altınüzüm Mahallesi’ne yerleşen ve depremde eşini kaybeden Emine Abdu, bir kömürlükte kaldığını belirterek kendilerine “çadır yok” denildiğini söyledi.
Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremde on binlerce insan yaşamını yitirirken, on binlerce insan yaralandı. 11 kenti etkileyen depremde neredeyse sağlam bina kalmazken, milyonlarca insan ise günler boyunca devletten gelecek yardımı bekledi. Havaların eksileri gösterdiği günlerde halk kendi başının çaresine bakarken, Türkiye ve Kurdistan’da halkın örgütlenmesiyle deprem bölgelerine ilk gününden itibaren gıda, giyecek, hijyen malzemeleri yetiştirildi. Halkın dayanışmasını kaldıramayan iktidar ise gelen yardımlara ya el koydu ya da AFAD’a devretti. İktidarın dayanışmaya karşı yürüttüğü politikaya karşı ise halk dayanışması tüm engellere rağmen devam ediyor.
4 farklı kimlik yıllardır komşuluk yapıyor
Dîlok’un İslahiye ilçesine bağlı Altınüzüm Mahallesi’nde tüm binalar ikinci depremde yıkılırken, ayakta kalan binalar ise hasarlı. Yapılan tespitlere “az hasarlı” denilen evlere ise yurttaşlar korktuğu için giremezken, mahalleye de her yerde olduğu gibi AFAD’ın 3 gün sonra girildiği belirtildi. Altınüzüm Mahallesi’nde Alevi, Kürt ve Türk ve Suriyeli yurttaşlar yıllardır birlikte yaşıyor.
6 kişi kömürlükte kalıyor
Suriye’nin Halep kentinde savaştan dolayı 10 yıl önce gelen Emine Abdu, kirada kaldıkları evin hasarlı olduğunu bundan kaynaklı evlerine giremediğini ifade etti. Ev sahiplerinin kömürlüğü onlara açtığını dile getiren Emine, 6 kişinin kömürlükte kaldığını belirti. Emine, “Nereye gidip istediysem bana çadır vermediler. Kömürlüğün içerisi de sağlam değil, hepsi çatlamış her artçı deprem olduğunda koşup zeytinlik ağaçlara sığınıyoruz, iki küçük çocuk var. Soğuktan hemen hasta oluyorlar” dedi.
Çadır yok deniyor
Eşinin yaşamını yitirdiğini kaydeden Emine, “Elimde bu çocuklarla nereye gideyim ne yapacağım” diye sorarak şöyle devam ediyor: “Acil çadır ihtiyacım olduğunu söylediğimde imse beni duymuyor. Sürekli çadır yok diyorlar. İlk depremden bu yana dışarıda kaldık, evin sahibi bize kömürlüğünü açtı. Birkaç gün boyunca yağmurun altında kaldık. Dışarıdan gelen yardım aracı geldiğinde gidip ihtiyacımızı alıyoruz ama çadır öncelikle ihtiyacımız var. Soba yanmıyor ve akşamları iç içe uyuyoruz ısınmak için. Bize çadır versinler burada yaşanmıyor, hastalıklar var. Savaştan dolayı Halep’te evim yıkıldı geldim şimdi başımı koyacak bir yer bulamıyorum.”