Nişmiye Güler 

 

MEREŞ - Mereş merkezde enkaz kaldırma çalışmaları sırasında ortaya çıkan kareler, depremin büyüklüğünü ve yetkililerin de güvenlik zafiyetini ortaya koyuyor.

 

Mereş merkezli 6 Şubat günü art arda yaşanan depremlerin yaraları sarılmaya çalışılıyor. Mereş’te arama kurtarma çalışmalarının enkaz altında halen yüzlerce cenaze olmasına rağmen sonlandırılması ile beraber enkaz kaldırma işlemi günlerdir devam ediyor. Kaldırılan enkazlar yıkımın büyüklüğünü de gözler önüne seriyor.

 

 

Mereş merkezde kamu dairelerinin de içinde olduğu binlerce binanın enkaz kaldırma işlemi sırasında havaya salınan asbest büyük bir risk teşkil ediyor. Fakat enkaz kaldırma işleminin olduğu hiçbir binanın etrafında güvenlik önleminin alınmaması ve yurttaşların buralardan geçiyor olması güvenlik zafiyetini de kanıtlıyor.

 

 

En büyük yıkımın olduğu Trabzon Bulvarı’nda enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor. Bulvar yaya ve araç geçidine açık. Bulvarda özellikle İçişleri Bakanlığı ve polis teşkilatının işçiler için kurduğu seyyar yemek aracı enkaz kaldırmanın yapıldığı yerin hemen yanında bulunuyor. Yine burada diğer enkaz kaldırma yerlerine göre özel harekat ve sivil polis yoğunluğu var.  

 

 

Enkaz kaldırmanın neredeyse bittiği binalarda depremzedelerden geriye kalan eşyalar ise bina önlerinde duruyor. Enkazdan çıkarılan bir koltuk da binadan geriye kalan bir parça olarak yolda öylece bekliyor.

 

 

Merkez Dumlupınar Mahallesi Onbaşı Osman Caddesi üzerinde yıkılan Kuran Eğitim Merkezi ve belediyeye ait taziye evi de yıkılan binalar arasında. 8 katlı bina artık kullanılamaz halde.

 

 

Bahçelievler Cahit Zarifoğlu Caddesi üzerinde bulunan AKP Dulkadiroğlu İlçe Başkanlığı’nın bulunduğu bina da artık kullanılamaz durumda. İlçe Başkanlığı’nın kapısı kapalı. Belli ki deprem bu yana açılmamış. İlçe Başkanlığı’nın önünde dev AKP ve Tayyip Erdoğan fotoğrafı ile “Memleket işi gönül işi, Türkiye için hız kesmeden devam” yazısı duruyor.

 

 

Onbaşı Osman Caddesi üzerinde bulunan iki bina üst üste devrilmiş durumda. Binalara arama kurtarma için dahi dokunulmadığı görülüyor.

 

 

Yıkılan binaların arası yaya geçitlerine açık. Yurttaşlar sokak aralarında bulunan evlerine girip çıkıyor. Kentte henüz çadır ulaşmayan binlerce insan var. Yurttaşlar evlerine girip çıkmak zorunda kalıyor.   

 

 

Depremden en fazla etkilenen ise çocuklar. Her şeyden bi haber şekilde yolda patlamış su borusundan yıkılan enkazlar arasından evlerine su taşıyor.

 

 

Kentin birçok yerinde depremzedeler kendi imkanları ile çadırlar yapmış. Yıkıntıların içinde çadır kuran depremzedeler, soğuktan korunmaya çalışıyor.

 

 

Çadır bulamayan kimi depremzedeler ise yıkılan evlerinin içinde yaşamlarını sürdürmeye devam ediyor. Onbaşı Osman Caddesi üzerinde yıkılan sokak içinde yaşamın olduğunu gösteren, yıkanıp kurutmaya bırakılmış olan bu elbiseler, kentin durumunu özetliyor.

 

 

Onbaşı Osman Caddesi üzerinde neredeyse sağlam hiçbir bina yok. Kavşakta bulunan ileri ve sağa mecburi yön işareti adeta yıkılan binaların yönünü gösteriyor.   

 

 

Onbaşı Osman Caddesi üzerinde enkazı kaldırılan  binalar. Depremzedeler yakınlarının özel eşyalarının yıkıntıların arasından çıkmasını bekliyor.

 

 

Yıkıntıların arasından geçen baba ve çocuğu. Çocuğun enkaz altından çıkardığı bebeği ve yüzünde ne olduğunu anlama bakışı ise çocuklara nasıl bir gelecek bırakılacağının kaygısı adeta.

 

 

Trabzon Bulvarı üzerinde un ufak olmuş bir bina. Enkaz kaldırmanın sürdüğü bulvarda hemen hemen tüm binalar bu halde duruyor.