'Devletin halkın yanında olmayacağını öngörerek çalışıyoruz’

  • 09:01 22 Şubat 2023
  • Güncel
 
Marta Sömek 
 
İSTANBUL - Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan TÖP Sözcüsü Nilay Kuş, yaşanan depremin tüm Türkiye halklarını etkilediğini ittifak olarak belirterek devletin hiçbir zaman halkın yanında olamayacağını öngörerek çalıştıklarını, yardımlarını, halk dayanışması ve komün yaşamı konusunda ortaklaşmaya devam edeceklerini söyledi. 
 
Mereş merkezli 6 Şubat’ta gerçekleşen ve 11 kenti etkileyen depremlerin bilançosu giderek ağırlaşırken 20 Şubat’ta Hatay merkezli iki deprem daha gerçekleşti. Giderek ağırlaşan tablo karşısında iktidar ise depremzedeler için hiçbir şey yapmamaya devam ediyor. Depremden 35 saat sonra ilan edilen 3 aylık Olağanüstü Hal’in (OHAL), iktidarın seçim için işaret ettiği tarihten bir hafta önce bitecek olması ile seçim tartışmaları da sürüyor. Halk ise büyük bir yıkıma neden olan iktidarın bir an önce gitmesi çağrılarını sürdürüyor. Deklare ettikleri ilk günden bu yana halklar için çalışmalar yürüterek somut çözüm önerileri sunan ve depremzedeler için de ilk günden bu yana dayanışmalarını sürdüren Emek ve Özgürlük İttifakı temsilcilerinden Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) İstanbul Sözcüsü Nilay Kuş, değerlendirmelerde bulundu.
 
Ne devlet ne de yetkililer vardı…
 
Depremin ilk gününden bu yana depremzedelerin devletin hiçbir şey yapmadığına dair serzenişte bulunduğunu kaydeden Nilay, “Elazığ da dahil 11 ilimizin etkilendiği, bazı şehirlerin yıkıldığı bir yıkımla karşı karşıyayız. Bu süreçte devletin halkın yanında olmadığı, halkın yardımına koşmadığı bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Bu tablonun tam aksi yönüne baktığımız zaman ise devrimcilerin, sosyalistlerin seferberlik ilan ederek ülkenin dört bir yanından deprem bölgesine gittiği, dayanışma ve yardım ağını kurarak depremzedelerle dayanışmaya çalıştığını gördük. Bu süreçte ne devletin, ne de yetkililerin depremin birçok noktasında olmadığını izledik” sözlerini kullandı.
 
‘Devletin sıfıra yakın olduğunu gördük’
 
Bölge halkının, birçok ilçe ve köye yardımın gitmediğini, yurttaşların hala dışarıda olduğunu, çadırların ulaşmadığını ve ısınamadığını söylediklerini paylaşan Nilay, “Şu anda bir salgının başladığı görülüyor. Özellikle kadınlar ve çocukların büyük bir hijyen problemiyle karşı karşıya kaldıkları bir durum var. İnsanlar o enkazın altından çıksa bile en temel ihtiyaçlarının karşılanamaması sebebiyle şu anda kendi kaderine terk edildiği bir durum var. Devlet yardım için yoktu ama devrimcileri ve sosyalistleri bölge halklarından uzaklaştırarak, dayanışma ağlarını çözmeye çalışarak kendini göstermeye çalıştı. Çünkü devletin deprem anındaki pratiğiyle zaten kaybetmiş olduğu meşruiyetinin sıfırlanmaya yakın olduğunu gördük” dedi.
 
Seçim tartışmaları
 
Devletin hiçbir zaman halkın yanında olmadığını hep söylediklerini ancak deprem gerçekliğiyle tüm halkın bunu gördüğünü dile getiren Nilay, “Yaşanan bu felakette devlet ortada yok. Devlet OHAL ile Pazarcık’ta devrimcilerin kurduğu dayanışma ağına kayyım atadı ve ertesi gün o Cemevi’nin yağmalandığını gördük” şeklinde konuştu. Öte yandan seçimin 14 Mayıs’ta yapılmasının öngörüldüğünü ifade eden Nilay, şunları kaydetti: “OHAL de 14 Mayıs’a yakın bir süreçte son bulmuş olacak. Birkaç gün önce Bülent Arınç’ın 3-4 sayfalık metnini okuduk. Orada halk deprem gibi bir felaketle karşı karşıyayken seçimlerin konuşulmaması ve ertelenmesi gerektiği ifade ediliyordu. Ardından 3 sayfa boyunca seçimlerin nasıl ertelenebileceğine dair yol ve yöntem göstermeye çalıştığını gördük.
 
Seçimleri kazanmayacağının farkında
 
Devlet elbette ki şu koşullarda seçimleri kazanmasının mümkün olmadığının farkında. Ama şu an seçimlerden önce halkın temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Biz 12’nci günde hala enkazın altından canlı çıkabilen insanların olduğuna şahit olduk. Şu anda o enkazın kaldırılması gerekiyor. Halk büyük bir psikolojik yıkımın da içerisinde. Bu yıkımın önlenmesi, sosyal devlet ekiplerinin kurulması, bölge halkıyla dayanışmanın sürdürülmesi gerekiyor. Seçimlerin ertelenmesini tartışmaktan önce bizim önceliğimiz budur. Şu anda biz bölge halkına desteği nasıl devam ettirebiliriz, orayı nasıl tekrar inşa edebilirizi tartışmak gerektiğini düşünüyoruz.”
 
Emek ve Özgürlük İttifakı çalışmalarını sürdürüyor
 
Depremin tüm Türkiye halklarını etkilediğini vurgulayan Nilay, “Emek ve Özgürlük İttifakı, devletin hiçbir zaman halkın yanında olamayacağını öngörerek görüşmelerini sürdürüyor. Bundan sonra bölgeye yardımlarımızı, oradaki komün yaşamı, halkların dayanışmasını nasıl sürdüreceğimizi ve ortaklaşabileceğimizi konuşuyoruz” ifadelerini kullandı. Marmara depreminin de beklendiğini aktaran Nilay, “Çok kötü yapılaşmanın olduğu, insanların canının, malının peşkeş çekildiği, milyonların yaşadığı bir şehir İstanbul. Olası bir depremde çok büyük bir yıkımın daha yaşanacağı bir yer. Dolayısıyla Emek ve Özgürlük İttifakı olarak böyle bir depreme nasıl hazırlanabiliriz, nasıl bir koordinasyon kurabilirizi tartışıyoruz şu anda” sözleriyle ittifakın yol haritasını anlattı.
 
Birlikte inşa hedefleniyor
 
İçerisinde çokça kurum ile Emek Barış ve Demokrasi Güçleri ile birlikte Deprem Kriz Koordinasyonu kurulduğunu paylaşan Nilay, “Oluşturduğumuz Kriz Koordinasyon Merkezleri ile olası bir afete karşı nasıl birlikte bir güç yaratabiliriz, nasıl hazırlanabilirizi tartışmayı sürdürüyoruz. Önümüzdeki süreçte hedefimiz buraya dair planların çıkması ve bunun hayata geçirilmesi. Bu anlamda mimarlardan yer bilimcilere, mühendislere, psikologlara, öğretmenlere ve pek çok kesime çağrıda bulunuyoruz. Gelin birlikte çalışalım. Hem yaşadığımız yıkımı birlikte yeniden inşa etmeye çalışalım, yaralarımızı birlikte saralım hem de olası başka yıkımlara karşı birlikte hazırlanalım çağrılarımızı sürdürüyoruz” vurgusu yaptı.
 
‘Bu yıkımı birlikte ortadan kaldıracağız!’
 
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın, halkın kendini yeniden inşa etmesinin tek seçeneği olarak ortaya çıktığını yineleyen Nilay, “Halkın tek seçeneği olarak da aslında var olduğumuz, bu yaşanan yıkımla da ortaya çıkmış oldu. Bu yıkımı ve enkazı birlikte ortadan kaldıracağız. Bu anlamda Emek ve Özgürlük İttifakı olarak bizlere de çok fazla görev düşüyor. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın birbirine daha çok kenetlenerek, Türkiye halklarına nasıl bir yaşamı kurmayı vaat ettiğini somut pratiklerle hayata geçirme zorunluluğumuz var. İktidara şu mesajı veriyoruz, sizin artık bu ülkeyi, halkları yönetme gücünüz kalmadı. İktidarın bu ülkeyi yönetebilecek kabiliyetinin kalmadığı bir kere daha ortaya çıkmış oldu” sözleriyle iktidara seslendi.
 
İttifak ile birlikte mücadele çağrısı
 
“Emek ve Özgürlük İttifakı, işçilerden kadınlara, gençlerden LGBTİ+’lara, Kürtlerden Alevilere aslında ezilen pek çok kesimiyle birlikte bu ülkeyi yaşanabilir bir ülke haline getirmenin tek seçeneği olma iddiasını önümüzdeki süreçte de sürdürmeye devam edecek” diyen Nilay, herkesi ittifakta yer almaya, mücadele ve dayanışmayı birlikte sürdürmeye çağırdı.