Havuz medya ortaklığında iktidarın şovu

  • 09:08 19 Şubat 2023
  • Güncel
 
Melek Avcı 
 
ANKARA - 10 ili etkileyen deprem sonrası televizyon kanallarında yapılan bağış programında, sol cebinden sağ cebine para aktaran iktidar ve ortakları felaketlerden elde ettikleri 115 milyar lira denetimden muaf parayla son büyük vurgunlarını gerçekleştirdi.
 
Mereş Bazarcix (Pazarcık) ve Elbistan’da 6 Şubat günü 7.7  ve 7.6 şiddetinde önlenebilir  deprem felaketi meydana geldi. Yaşanan depremde 38 bin 44 kişi hayatını enkazda ve geç müdahaleler sonucunda enkaz altında donarak yaşamını yitirdi.  Toplamda 13 milyonluk nüfusun etkilendiği bölgede,  resmi verilere göre 577 bin binada hasar tespit çalışması yapılmış ve 56 bin binanın yıkık veya ağır hasarlı olduğu belirtildi.
 
Deprem bölgelerine 24 saat sonra iktidar tarafından yapılan müdahalenin can kaybını arttırdığı, arama kurtarma ekipleri ve bölgeye ilk ulaşan gönüllüler tarafından dile getirildi. İlk saatlerde enkazlar altından “yardım edin” sesleri yükselirken 24 saat sonra AFAD bölgeye girdiğinde sesler susmuştu. Dayanışma örerek bölgeye ulaşmaya çalışan ekiplere yönelik ise yardımlara el koyma, çalışmalardan uzak tutma ve birçok baskı ve müdahalenin yapıldığı ve hala devam ettiği ortaya çıktı.
 
İktidarın çözümü: Kayyım atama
 
Binlerce insan hala enkaz altında ve kurtarılanlar ise ya çamurların içine kurulmuş çadırların içinde ya da hala çadır ulaştırılmadığı için sokakta derme çatma yapıların altında soğuktan korunmaya çalışıyor. Bölgedeki insani yardım krizi hala çözülememiş ve partiler ile sivil toplum örgütlerinin dayanışma ile topladığı yardımlara iktidar tarafından el konulup, kriz masalarına hukuki bir dayanağı olmayan kayyım atandı. Halkın dayanışma örgütleyerek topladığı iğnesinden ipliğine tüm yardımları kendi bünyesine almaya çalışan iktidar kurumları kendilerini aklamak için havuz medyada bir “bağış” şovu gerçekleştirdi. Bir cebinden diğer cebine aktaran iktidar kurumlarının ve özel şirketlerinin şovu dijital medyada dikkat çekerek, şova  “Acaba bugüne kadar ne kadar para çalıp yolsuzluk yaptılar, halkın parasıyla bağış yapıyorlar, felaketi reklam yapmak için kullandılar” gibi birçok eleştiri ve tepki geldi.
 
Halkın parasıyla 115 milyar toplandı
 
Kanalların 15 Şubat’ta gerçekleştirdiği ortak “bağış” yayınında toplam 115 milyar lira para toplandı. Bunun 86 milyar 100 milyon lirası ise kamunun parasını aktaran kurumlar tarafından verildi. Kampanyaya en yüksek bağışı 30 milyar lirayla Merkez Bankası yaparken, Ziraat Bankası 20 milyar lira, Vakıfbank 12 milyar lira, Halkbank 7 milyar lira bağış yapacağını söyledi. Hâlihazırda doğal görevi olan Merkez Bankası’nın, iktidarın şovu için halkın parasını bağış adı altında veren Merkez Bankası’na büyük eleştiriler geldi. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu “bağış kârdan” yapılacak dese de bu kar halkın cebinden çıkarak yine hazineye verilecek ve 4 trilyon borcu olan hazineye aktarılan paranın yüzde 10’u, belki de daha fazlası, bu yıl olduğu gibi savaş bütçesine aktarılacak.
 
Önce kanunsuz ‘bağış’ sonra kılıfa göre kanun geldi
 
“Kimin parasını kime bağışlıyorsunuz” sorusunun akıllara geldiği bağışlarda diğer dikkat çekici unsur da bankaların bağışları oldu. Bankalar tek tek yayına bağlanarak milyarlar bağışladıklarını duyurdu. Fakat bankaların bağış yapma durumları ve miktarı 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nda sınırlandırılmıştı. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 54. Maddesine göre bir mali yılda bankalar “Banka öz kaynağının binde 4’ünü aşan bağış yapamaz” hükmü yer alıyor. Bu hükme göre 168 milyar öz kaynağı olan Ziraat Bankası’nın değil 20 milyar, 1 milyar dahi bağışlaması bu kanuna göre yasak. Ziraat Bankası’nın en fazla yapabileceği bağış miktarı gelirinin binde 4’ü olarak 672 milyon liradır. Fakat AKP-MHP iktidarı ile geldiğimiz nokta, “Minareyi çal kılıfını buluruz” oldu. Bağışlar yapıldıktan 2 gün sonra OHAL kapsamında yeni bir düzenleme Resmi Gazete’de yayınlandı. Kararda, bankaların yapacağı bağış ve yardımlara yönelik sınırlamalar kaldırıldı.
 
Cengiz’in bağışına karşılık teşvik
 
Aynı programa 2005’ten bu yana milyonlarca vergi muafiyeti alan iktidarın özel gözdesi Cengiz Holding’de kazançlarının yanında adeta sadaka vermişti. 3 milyar “bağış” yapacağını duyuran Cengiz, 300 milyon dolar ve 425 milyon olmak üzere iktidardan defalarca vergi muafiyeti almıştı. Nitekim bu bağıştan sonra da karlı çıktılar. Cengiz Holding’e ait Eti Alüminyum’a Konya’da yapılacak proje için 5 yıl geçerli olacak şekilde 3 milyar 10 milyon lira yaptırım teşviki verildi. Holding, yaptığı bağışın 10 milyon fazlası olarak 5 yıllık kâra geçti.
 
Bağışlar nereye gidecek sorusu
 
Tüm kamuoyuna yapılan bu şova rağmen aktarılan paraların akıbetine ilişkin neler olacağı ise bilinmiyor. Bölgeye geç müdahale eden ve halkın dayanışmayla topladığı yardımlara el koyarak dağıtan Kızılay ve AFAD bünyesinde bu bağışların toplanacağı duyuruldu. İktidar dışında bir denetimden muaf olan 115 milyar lira ve yurt dışından yapılan bağışlarda düşünüldüğünde bu paraların nereye ve nasıl harcanacağı konusunda bilgi yok. Geçmiş tecrübelere baktığımızda deprem vergilerinin duble yollara harcandığı ve toplanan bağışların da inşaat şirketlerine hibe edildiğini görüyoruz. 
 
2011’deki senaryo yeniden çizildi
 
Halkının dayanışmasının önünü kesmek ve “devlet burada” demek için yazılan senaryo tarihler 23 Ekim 2011’i gösterdiğinde de yazılmıştı. Wan-Erciş merkezli yaşanan ve 644 kişinin hayatını kaybettiği deprem için bir bağış programı düzenlenmiş ve burada da 62 milyon lira para toplanmıştı. Zira burada farklı olan nokta kamu bankaları bağlanarak halkın parasını bağışlamamıştı. 14 Aralık 2011 tarihinde Wan depremi için açılan hesaplarda toplam 234 milyon 400 bin liralık nakdi yardım toplanmış ve o dönemde Başbakanlık bünyesinde açılan hesaplarda, 50 milyon doları Suudi Arabistan Krallığı’nın, 1 milyon doları da Mesut Barzani’nin olmak üzere toplam 153 milyon liralık bağış yer almıştı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hesaplarında ise 37 milyon 500 bin lira, Kızılay yardım hesaplarında da 43 milyon 900 bin liralık yardım sağlandı.
 
234 milyona rağmen konteynırlardan atıldılar
 
Wan depremzedeleri için milyonlarca lira toplanmasına rağmen depremzedeler 2 yıl boyunca çadır ve konteynır kentlerde yaşamlarını sürdürmeye çalıştı. İnsani yaşam koşullarının dahi sağlanmadığı konteynır kentlerde kalan 110 depremzede bir süre sonra kış ortasında polis zoru ile çıkarılmaya çalışılmıştı.  Çelebibağ beldesindeki konteyner kentte yaşayan depremzedelere,  şuan 115 milyarın bir kısmını bünyesinde tutacak olan AFAD yetkilileri, “Devlet yapacağını yaptı, artık gerisini siz halledin” cevabı vermişti. 2 yıl boyunca barınma sorunu giderilemeyen depremzedeler çadır ve konteynır kentlerde birçok hastalık ve sorunla boğuştu. Kış koşullarında ısınmak için yakılan sobalardan çıkan yangınlarda ise 10 kişi hayatını kaybetmişti.
 
Toplanan bağışların üstüne TOKİ evleri sattı
 
Wan’da yapılan TOKİ konutları da depremzedelere verilmezken o dönemin başbakanı olan Tayyip Erdoğan, “Maliyeti 110 bin lira ama biz size 75 bin liraya veriyoruz” diyerek evler için depremzedelerden para alınacağını söylemişti. Kura ile verilen TOKİ’nin ilk 15 bin 341 dairesi depremden 1 yıl sonra, 23 Ekim 2012’de kullanıma açılmış ve 2 yıl boyunca para talep edilmeyecek sözlerine rağmen bina masrafları için konut başı bin 850 lira para istenmişti. Toplanan 234 milyonun nereye ve nasıl harcandığı hala açıklanmamışken depremzedelerden para talep edilmesi ise hala hafızalarda. Şimdi denetimden uzak ve yine iktidar kurumlarının bünyesinde toplanan para ile ne yapılacağı şeffaf bir biçimde açıklanmış değil.
 
Bağış yapan kurumlar halkı ölüme sürükleyenlerdi
 
2011’deki Wan depreminin ardından bölgenin imara kapanmaması için “afet bölgesi” ilan etmediğini söyleyen iktidar 10 ili etkiyen deprem içinde yine aynı yöntemi izleyerek OHAL ilan etti. Yıllarca deprem riski olan bölgeler imara açılarak halkın acil toplanma yerleri dâhil olmak üzere birçok riskli saha AVM ve yüksek katlı rezidanslarla yok edildi. Depremde ilk yıkılanlar da AKP’nin eseri olan “cennetten kare” olarak satılan rezidans ve gökdelenler oldu. Halkın acil toplanma alanları ihaleler ile başta Ağaoğlu’na, Cengiz’e, Kolin’e olmak üzere rant için AKP’nin inşaat şirketlerine devredildi. Yıkımın sorumluları TV şovunda bağış yaparken birkaç müttehit günah keçisi ilan edilerek halkın huzuruna çıkarıldı.
 
 
 
 

Etiketler:

Okumadan geçme!