İKP kampanyasını duyurdu: Biz kadınlar buradayız

  • 16:59 18 Şubat 2023
  • Güncel
 
İZMİR - Deprem önlemleri ve müdahalesinde olmayan devletin baskı uygulamalarıyla varlık gösterdiğini ifade eden İKP’li kadınlar, başlattıkları kampanya ile depremzede kadınlarla dayanışma içinde olacaklarını duyurdu.
 
İzmir Kadın Platformu (İKP) Mereş merkezli 7.6 ve 7.7 şiddetindeki depremlerin ardından yaşananlara dair başlattıkları kampanyayı duyurmak için Konak İş Bankası önünde basın açıklaması düzenledi. “Siz öldürürsünüz biz yaşatırız, deprem bölgesindeki kadınlar yalnız değildir” yazılı pankartı taşıyan kadınlar sık sık “Yaşasın kadın dayanışması”, “Jin jiyan azadî”, “Diyanet elini kadınlardan çek” ve “Mülteci kadınlar yalnız değildir” sloganları attı. Açıklamayı kadınlar adına Didar Gül okudu.  
 
‘Devlet depremde yok baskı uygulamalarında var’
 
İmar afları ile sermaye-devlet işbirliğinin binlerce insanın adeta katledildiğini ifade eden Didar, yüz binlerce insanın göçük altında kurtarılmayı beklediği günler boyunca "Devlet nerede?" diye sorarken halkın kendi dayanışması ile felaketi aşmaya çalıştığını belirtti. İktidarın, insanları ölüme terk eden pratiğiyle ve deprem bölgesinde OHAL ilan ederek varlık gösterdiğini belirten Didar, “Devlet, binlerce insanı göçe zorlayarak vardı. Mültecilere yönelik ‘yağmacı’ yalanları ile hedef gösterirken, katlederken devlet yine oradaydı! Daha iki gün önce yardımları toplayan Hasankoca Cemevi’ne kayyım atandı ve toplanan yardımlara el kondu. Dayanışma ile götürmeye çalıştığımız yardım kamyonlarının önüne AFAD pankartı asmak için beklerken vardı, devlet. Adıyaman'da yetkilileri eleştiren kadın sağlıkçının evine polis gönderirken vardı. Devlet kayyım, şiddet, küfür, işkence ile oradaydı ve orada olmaya devam ediyor” dedi.
 
‘Deprem vergilerine ne oldu’
 
İktidar eliyle kentlerin sermayeye peşkeş çekildiğini dile getiren Didar, deprem vergilerine ne olduğunu sordu. Didar, “Utanmadan vergilerle yol yaptıklarını dile getiren devlet yetkililerine bir kere daha kağıt gibi dağılan o yolları gösteriyoruz. Binlerce gönüllünün, STK'nın, belediyelerin, siyasi partilerin, kadın örgütlerinin dayanışması ile yaraları sarmaya çalıştığımız bir süreçten geçiyoruz. Hem öfkeli hem endişeliyiz” sözlerini kullandı.
 
‘Depremzede çocuklar için endişeliyiz’
 
Deprem bölgesinde annesini babasını kaybetmiş, kaybolmuş çocukların geleceği ile ilgili endişeli olduklarını da ekleyen Didar, “Bir kere daha gördük ki çocuk hakları ilk gözden çıkarılan şey oldu. Bu alanda yapılan çalışmaların yetersizliği ve bu alanda uzman kişi ve kurumlarla işbirliğinden uzak olunmasından kaynaklı endişeliyiz. Ve kararlıyız; hiçbir çocuğu tarikat ve cemaatlerinize vermeyeceğiz” dedi.
 
‘Depremzede kadınlar için endişeliyiz’
 
Eğitim hakkı gasp edilen gençler ve yurtlardan bir gece vakti kovulan kadın öğrenciler için endişeli olduklarını söyleyen Didar, “Ailesi ile yaşamayan, gidecek bir yeri olmayan binlerce kadın öğrencinin güvende olduğu alanları yaratamadığınız için endişeliyiz. Deprem bölgesine gerekli yardım gitmemesinden kaynaklı depremzedelerin yaşam koşullarından endişeliyiz. Deprem bölgesinde on binlerce gebe kadının sağlık hakkına erişimi olmamasından endişeliyiz. Binlerce kadının menstrual ihtiyaçları ve hijyenik koşullar sağlanamadığı için çıkabilecek hastalıklardan kaynaklı endişeliyiz. Sığınma evlerinde kalan yüzlerce belki binlerce kadının akıbetinden endişeliyiz! Kadınlara yönelik her türlü fiziksel ve cinsel saldırı riski olan afet bölgesindeki kadınların güvenliğinden endişeliyiz” diye belirtti.
 
‘Aynı zamanda öfkeliyiz’
 
Binaları yapan ve yapılmasına izin veren yetkililere, insanları ölüme terk eden ve hala enkazdan canlı depremzedeler çıkarken enkaz kaldırmaya başlayan, ölüye saygı duymayan devlete karşı öfkeli olduklarını kaydeden Didar, “Yağmacı iddiaları ile mülteci düşmanlığının körüklenmesine, mültecilerin yaşam hakkının engellenmesine, işkence yapılmasına ve görüntülerin iktidar eliyle servis edilmesine öfkeliyiz” sözlerini kullandı. 
 
‘İktidar tabloyu fırsat biliyor’
 
Depremzede kadınlara “Biz kadınlar buradayız” diyen Didar, “Bu enkazı dayanışmamız kaldıracak. Bir yandan da tabloyu fırsat bilen iktidar, başlattığı cadı avı ile İranlı ressam Terme’yi sınır dışı etme kararı aldı. Hem depremzede kadınların hem Terme'nin bulunduğumuz her yerde sesi olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.    
 
‘Acilen OHAL kaldırılmalı’
 
Acilen OHAL'in kaldırılması ve seferberlik ilan edilmesi, halk dayanışmasının engellenmemesi, deprem bölgesinde kadınların güvenliğinin sağlanması çağrısında bulunan Didar şunları söyledi: “En ücra noktalara kadar mobil tuvalet ve konteynerlar konması ve bir kısmının sadece kadınlar için ayrılması,  güvenli kentler ile yaşam hakkımızın gözetilmesi ve yetkili, sorumlu olan herkesten hesap sorulması için soluksuz mücadele edecek ve dayanışmamızı büyüteceğiz” şeklinde konuştu. 
 
İKP olarak hem bölgedeki hem de bölgeden göç etmek zorunda bırakılan binlerce kadının ihtiyaçlarını karşılamak için bir dayanışma kampanyası başlattıklarını aktaran Didar son olarak kadınları dayanışmayı büyütmeye çağırdı.
 
Açıklama, sloganlarla sona erdi.