Melek Avcı

 

Mereş merkezli 7.7 ve 76. Şiddetindeki depremlerde tablo giderek ağırlaşıyor. Yurttaşların kendi çabalarıyla enkaz altındakilere ulaşması ve iktidarın günler sonra bölgeye yeni yeni ekipler sevk etmesi yaşanan ağır tablonun nedeni oldu. Gerek arama kurtarma çalışmalarının geç başlatılması gerekse koordinasyon eksikliği ve yardımlara el konulması can kayıplarını daha da arttırdı. 

 

210. saatte bile hala enkaz altında yaşama tutunmuş ve sağ çıkarılan insanlar varken iktidar, neredeyse 3’üncü günde adeta çürük binaları, imar affı verdiği yapıların delillerini ortadan kaldırmak için enkaz kaldırma çalışmalarını başlattı. Cenazelerine hala ulaşamayan yurttaşlar, enkaz altında kalanların beden bütünlüğünün bozulmasına, moloz yığınları içinde yok edilmelerine isyan ediyor. 

 

‘Bu suça ortak olamayız’

 

İktidarın kamu kaynaklarını bölgeye aktarmaması ve yaşanan önlenebilir bu felaketi koordine edememesinin yanında yabancı arama kurtarma ekipleri gönüllü olarak bölgeye gelerek kurtarma çalışmalarına katıldı. Yüzlerce insanı enkaz altından kurtaran ekipler, 9’uncu gününde ülkeyi terk etti. Adana Havalimanı üzerinden ülkelerine dönen İspanyol ve Slovak arama kurtarma ekipleri, çalışmalarını tamamlamalarının nedenini, "Enkazlarda iş makinelerinin çalışmaya başlaması" olarak açıkladı. İspanyol ekibin üyesi Pedro Frutos "Türk hükümeti enkazlara iş makineleriyle girme kararı verdi. İş makinelerini koymak, zaman kazanmak demek. Fakat böyle bir şey, bir sürü insanın ölmesi demek. Bunun bir parçası olmayacağız" sözlerini kullanmış ve duruma tepki göstermişti.

 

Ajansımızın ulaştığı Pedro, ekibi adına bölgedeki duruma ve gitme nedenlerine dair bilgi verdi.

 

‘Birçok asker vardı ama bir şey yapmadılar’

 

Pedro, deprem bölgesine ulaştıklarında en büyük sorunun organizasyon sorunu olduğunu belirterek, su, gıda ve bunların dağıtım sorununun olduğunu belirtti. Çöken yollarda bir denetimin olmadığı ve ulaşımı konusunda birçok sıkıntı yaşandığını belirten Pedro, bölgeye çok sayıda asker sevk edilmesine rağmen tek bir taşı dahi yerinden kaldırmadıklarını söyledi. Pedro, “Bölgede en büyük sorun gıda, su gibi ihtiyaçların dağıtımındaydı ve organizasyon eksikliği vardı. Bunun yanı sıra şunu söylemeliyim. Tamamen çöken yollarda denetimi sağlamaktaki zorluğun yanı sıra Türk hükümeti çok sayıda asker sevk etmişti ama ne yazık ki bunlar hiçbir şey yapmadı. Enkazlardan tek bir taşı bile yerinden kaldırmadılar” sözlerini kullandı.

 

‘İnsanları öldüren iş makinaları’

 

Adana Havaalanı’ndan ayrılırken kullandığı sözlere ilişkin Pedro, bölgeye giren iş makinalarının insanları öldüreceğine dikkat çekmek istediğini söyledi. Pedro, “Ekibimle birlikte ayrıldık çünkü enkazları kaldırmak için bölgeye iş makinaları girdi. Bunlar enkaz altındaki insanları öldürebilecek makinelerdi. Bunun hala böyle olduğunu düşünüyorum. Bölgede yer alan AFAD yetkilileri bu olağanüstü durumdan çok etkilenmiş ve bunalmıştı ama şunu da söyleyeyim ekipler, birilerini kurtarmak için yüzde 100 istekliydi” dedi.

 

‘Ben bir kurtarıcıyım, politikacı değil’

 

Havaalanından dönerken kendisinin ve diğer yabancı ekiplerin kullandığı sözler nedeniyle hedef gösterilip, iktidarın “dezenformasyon yaymakla” suçladığı ve “bunları not alıyoruz” sözlerini sorduğumuz Pedro, bu sözlere cevap vermeye gerek olmadığını söyleyerek, “Ben bir kurtarıcıyım bir politikacı değil” dedi.