WAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplo ile Türkiye’ye getirilişinin 24’üncü yıldönümü dolayısıyla Wan’da bulunan siyasi parti ve STÖ'ler, yaptıkları açıklamada komployu protesto etti. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999 yılında uluslararası komployla Türkiye’ye teslim edilmesinin yıldönümü dolayısıyla Wan’da Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Tevgera Jinen Azad (TJA), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Serhat GÖÇ Araştırmaları Derneği, ŞANOWAN, ARYEN Kültür Sanat Atölyesi, Van Dil Araştırmaları, Sanat ve Kültür Derneği (ARSİSA) düzenledikleri ortak basın açıklamasıyla protesto etti. HDP İl binası önünde düzenlenen açıklamaya birçok kişi katılırken, “Em komploya 15’e Sibate Şermezar dikin” pankartı taşındı. Açıklama metnini DBP İpekyolu İlçe Eşbaşkanı İdris Polat okudu.

 

15 Şubat 1999 yılından bu yana PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikalarının derinleştiğine dikkat çekilen açıklamada, “Sayın Öcalan komploya karşı mücadele etmesin, oynanan oyunlar konusunda halkları uyarmasın diye, 15 Şubat tarihinden bu yana komplonun devamı olarak bir tecrit politikası devreye sokulmuştur. 23 ayı aşkın bir süredir uygulanan bu mutlak tecrit, Kürt halkının bütün yaşam alanlarına yönelik devam eden saldırılar, halkların bir arada ve eşit bir şekilde yaşam imkanı bulduğu Kuzey ve Doğu Suriye devrimine karşı geliştirilen düşmanlık komplonun devam eden ve güncellenen hamleleridir. Tecrit, çözüme karşı geliştirilen uluslararası bir dayatmadır ve AKP komplocu güçler adına bu politikayı üstlenmeye, yürütmeye ve derinleştirmeye gönüllü olmuştur” denildi.

 

Deprem nedeniyle ‘İmralı yürüyüşü’ ertelendi

 

“İmralı sistemi” ile adaletsizliğin ve hukuksuzluğun muhalifleri susturmaya dönük olduğuna işaret edilen açıklamada, “Kayyım rejimini dalga dalga yaymaya, yoksullar ve emekçilerin insanca yaşam taleplerine saldırılarla karşılık vermeye, üniversiteleri kelepçelemeye, öğrencileri susturmaya yönelen ve herkesi hedef alan bir saldırı dalgasına dönüşmüştür. Bu haliyle Türkiye bir tecrit ve kayyım rejimine dönüşmüştür. Tecridin yarattığı tehlikeye dikkat çeken, hukukun ve adaletin uygulanmasını talep eden milletvekillerimiz bir ay boyunca Adalet Bakanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde bu hukuksuzluğa son verilmesi çağrısını yapmıştır. Depremden önce kararı alınan ve Gever ile Qoser’den başlatılacak ‘Tecride Hayır’ Yürüyüşümüz deprem nedeniyle ertelenmiştir” ifadeleri yer aldı.  

 

Açıklama, binlerce yurttaşın yaşamını yitirdiği, binlercesinin yaralandığı 10 ildeki depremzedelerle dayanışmayı büyütme çağrısı ile son buldu.