Kömür torbalarından çadır yaparak korunuyorlar

  • 09:50 15 Şubat 2023
  • Güncel
 
Dilan Babat-Elfazi Toral
 
MEREŞ - Elbistan’da devletin kendilerine yardım etmediğini belirten depremzedelerden Fatma Kısa,  kömür ve un torbalarından çadır dikerek barınacak yer yaptıklarını, buldukları yiyecekleri de paylaştıklarını söyledi. 
 
Mereş'in Bazarcix (Pazarcık) ilçesinde 6 Şubat'ta meydana gelen ve 10 kenti etkileyen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlerde, on binlerce yurttaş yaşamını yitirirken on binlercesi ise yaralandı. Hala enkaz altında binlerce kişi bulunurken her geçen saat ölüm sayısı da artıyor. Enkaz altından kurtulanlar ise her geçen gün yaşamın zorluğuyla yüz yüze kalıyor. Soğuk hava koşullarında yurttaşlar dondurucu havada başlarını sokacak bir çadır dahi zor buluyor.
 
'Gönüllüler yardım etti'
 
Depremin üzerinden 10 gün geçmesine rağmen devletin sorumluluğunu yerine getirmemesinden dolayı yurttaşlar kendi imkanlarıyla barınacak yer yapıyor. Hala çadır götürülmeyen onlarca köyde yurttaşlar kendi imkanlarıyla buldukları kömür ya da un torbalarını dikerek çadır yapıyor. Gittiğimiz her köyde, mahallede halkın mağduriyetini gözlerimiz ve kameralarımızla şahitlik ediyoruz. Topladığı kömür torbalarından çadır yapan Fatma Kısa ile konuşuyoruz. Mağduriyetini ve yaşadıkları zorlukları anlatan Fatma, şimdiye kadar ne devletin ne de belediye başkanının kendilerine yardım ettiğini sadece halkın yardım eli uzattığını belirtti.
 
‘Bu acının tarifi yok’
 
İkinci depremde evlerinin altı katının çöktüğünü belirten Fatma, ilk başta idrak edemediğini neye uğradıklarını şaşırdığını söyledi. Deprem esnasında mutfakta yemek hazırladığını ifade eden Fatma, “Deprem esnasında ben mutfakta yemek yapıyordum. Dışarıda patlama sesleri duydum. Neye uğradığımızı şaşırdık aslında. Daha sonra fark ettim deprem olduğunu. Oğlum gelinim ve bizim alt kat kiracılarımız iki küçük bebekleriyle bizim eve geldiler. O esnada deprem oldu ben şok geçirdim kendime geldiğim zaman ise dışardaydım. O vakit ayağımda çorap bile yoktu. Çok kötü sarsıldık gerçekten de bunun tarifi yok bu acıyı tarif edemem” dedi.
 
Torbalardan çadır
 
Üç gün boyunca arabada kaldıklarına dikkat çeken Fatma, “Günlerce arabanın içinde kaldık. Biz üç aile üç gün boyunca arabanın içinde günlerimizi geçirdik. Yardım eli uzatan olmadı. Bu kış kıyamet gününde dışarıda kaldık. Başımızı koyacak bir çadırımız yoktu. Bizler kendi imkanlarımızla kalkıp boş kömür torbalarıyla bir çadır kurduk. Kömür torbalarını kendi elimizle iğne iplikle çadır halinde dikip çadır yaptık. Başka bir çaremiz yoktu. Hala da bize bir çadır getirilmedi. Bir haftadır burada kendi diktiğimiz çadırın için de yaşamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. 
 
‘Devlet değil halkımız yanımızdaydı’
 
Fatma, devletin hiçbir yardım eli uzatmadığına işaret ederek belediye başkanının bile gelmediğini belirtti. Fatma, devamında şöyle konuştu:  “Belediye başkanı buraya gelmedi bile. Bir geçmiş olsun demeye bari gelseydi. Sadece buraya gelseydi hiç arabasından da çıkmasaydı. Öyle sadece bir boy gösterseydi iyi misiniz diye. Sadece bir el sallayabilirlerdi fakat hiç kimseyi görmedim. Biz tamamen kendi kaderimize terk edilmişiz. Devlet bize hiçbir şekilde yardım etmedi. Bir yardımları dahi olmadı.  Ne devletten ne AFAD ne de polislerden hiç kimseyi burada görmedik. Biz devletten kimseyi görmedik burada.  Şu an bize ulaşan bütün yardımlar da bizim halkımızdan gelen yardımlarla idare ediyoruz. Sadece halkımız yanımızda oldu devlet değil.”
 
‘Burada kalanlarla birlikte birbirimize sahip çıkıyoruz’
 
Mahallede sadece birkaç yaşlı kişi kaldıklarını söyleyen Fatma, “Burada birkaç yaşlı kaldık sadece. Artçılar devam ediyor onlarla birlikte bu çadırda kalıyorum. Mecbur yapacak hiçbir şey yok onlara da çadır gelmemiş, onlar da bizim gibi mağdur burada biz birbirimize sahip çıkıyoruz. Bir bardak çayımızı bir tas çorbayı birbirimizle paylaşıyoruz. Tek barınağımız buradaki kendi elimle diktiğim çadır. Şu an tek istediğim bir barınak. Çünkü şu an içinde kaldığım barınak içler açısı. Çok şükür enkazın altında kalmadık ama içim yanıyor. Soğuktan tir tir titriyoruz. Bir barınağımız yok. Barınacak bir yerimiz olmadığı için çocuklarımı başka bir kentte gönderdim. Burada soğukta kalmalarına gönlüm el vermedi. Çünkü burada hepimiz çok mağduruz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.