Ayşe Acar: Deprem bölgesinde yaralar dayanışmayla sarılıyor

  • 09:40 15 Şubat 2023
  • Güncel
 
MEREŞ - Elbistan’daki durumu değerlendiren HDP Êlih Milletvekili Ayşe Acar Başaran, "İktidar, dayanışma gerçekleşirse kendini muhtaç ettirme siyasetini yürüyemeyeceğini biliyordu. Bunun için de OHAL ilan etti” dedi.
 
Mereş merkezli gerçekleşen ve 10 ilde yıkıma neden olan depremin üzerinden 10 gün geçti. Hala birçok enkaz bölgesinde yeterli arama-kurtarma çalışması yapılmazken, enkaz temizleme çalışmaları devam ediyor. Mereş’in Elbistan ilçesinde adeta hayat durmuş vaziyette. Hala üstü açılmayan sayısız enkazın bulunduğu ilçede, bazı sokaklarda enkaz temizleme çalışmaları yapılıyor. Devletin günler sonra girdiği Elbistan’da yurttaşlar, başka kentlere göç etmeye başladı.
 
Depremin ardından Elbistan’a gelen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Êlih (Batman) Milletvekili Ayşe Acar Başaran, bölgedeki durumu değerlendirdi.
 
‘Hala barınma ihtiyacı giderilmedi’
 
Elbistan’ın hayalet kente dönüştüğüne değinen Ayşe Acar Başaran, ilçede neredeyse insan kalmadığını ifade etti. Ayşe, “İktidar bu süreci seçim hesaplarıyla yönetmeye çalışıyor. Tekrardan iktidar olma yol yöntemini bulmaya çalışıyor. Bizim gördüğümüz ise iktidar gerçekten enkazın altında kaldı. Burada binlerce gönüllü insan yer alıyor.  Soğuk hava koşullarına rağmen burada hala insanlar dışarıda kalıyor. Barınacak bir çadırları dahi yok” dedi.
 
‘İktidar, insanların yarasına bastırma çabasında’
 
Henüz birçok binada arama çalışması yapılmadığına dikkat çeken Ayşe, iktidarın bu tablo karşısında ilk yapması gerekenlerden birinin bütün sivil toplum örgütlerini ve halkı dahil ederek bir kampanya örgütlemek olduğuna işaret etti. Ayşe, “Fakat iktidar yukarılardan bir yerde el sallayıp insanların acısına, yaralarına zorla bastırma çabalarında. İktidar günlerce sessiz kaldı. Daha sonra da OHAL ilan etti. İktidarın OHAL’li kentlerde yağmalara ve hırsızlıklara karşı yaptıklarına karşı ilan ettiklerini söylediler. Fakat bizler geldik gördük ki yaptıkları propaganda veya hırsızlık gibi bir durum söz konusu değil. İnsanlar zor durumda kaldıkları zaman temel ihtiyaçlarını bazı marketlerden, bazı dükkanlardan temin etmeye çalışmışlardır ama yanından geçtiğimiz bazı market ve dükkanlar neredeyse içerisinde tek bir toplu iğne bile alınmamış. Bunu bahane ediyorlar ki bu süreçte en çok Suriyeliler hedef gösterildi” ifadelerinde bulundu.
 
Mültecilerle dayanışma
 
Elbistan’da Suriyelilerin kaldığı çadırları ziyaret ettiklerine değinen Ayşe, Suriyelilerin kendi binalarında dahi tedirgin olduklarını belirtti. Depremde Suriyelilerin kendi imkanlarıyla akrabalarını enkaz altından çıkardıklarına dikkat çeken Ayşe, “Kendi binalarında yıkıntıya dönüşmüş enkaza dönmüş evlerinde kendi eşyalarını alırken bile tedirginler. Kendi koşullarıyla yıkılan binalarının altından kendi imkanlarıyla kurtulmuşlar. Tamamen büyük bir linç kampanyası ile karşı karşıya kalıyorlar. Şu an çok zor koşullarda kendi imkanlarıyla hayata tutunmaya çalışıyor. Biz onlarla da dayanışma içerisindeyiz. OHAL ilan edilmesinde bunun da payı vardır. Yani iktidar kendisi için ilan etti” sözlerine yer verdi.
 
‘OHAL ile dayanışmayı engelledi’
 
Ayşe, iktidarın Elbistan’da olmadığına işaret ederken, “Üniformalı birkaç polisin burada olması ya da birkaç yere AFAD çadırları yerleştirmek bu gerçeği değiştirmiyor” vurgusu yaptı. Deprem bölgesinde dayanışmayla yaraların sarılmaya çalışıldığına değinen Ayşe, “Bu OHAL ise dayanışmayı ve yardımlaşmayı engelleyen bir araçtır. Çünkü iktidar dayanışma gerçekleşirse kendini muhtaç ettirme siyasetini yürüyemeyeceğini biliyordu. Dayanışmayı engellemek için OHAL’i ilan etti. İlanından hemen sonra gazeteciler gözaltına alındı, yine buraya gelen gönüllüler gözaltına alındı. Bunların hepsi iktidarın kendi siyasetiyle yürüttüğü şeyler” şeklinde konuştu.
 
‘Kadınların ihtiyaçları giderilmeli’
 
Ayşe son olarak depremden etkilenen kadınların durumuna dikkat çekerek şöyle konuştu: “Toplum olarak belki birçok şeye ihtiyaç var ama bundan en çok etkilenen kadınlar oluyor. Özel ve özgün olarak kadınlar bunun başında geliyor. Kadınlar için hijyenik ped ve iç çamaşırları en temel ihtiyaçların başında geliyor. Burada toplam ihtiyaçları gidermek bizim için çok önemli fakat kadınların özel ve özgün olarak yaşadıkları sorunları ve zorlukları yine bizim gidermemiz gerekiyor. Yani kadınların ihtiyaçları öncelikli olmalı. Hala tuvalet sıkıntısı yaşanıyor. Bunun için de hepimiz açısından kadınlar için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmalıyız.”