Depremin ardından mülteciler hedefte

  • 10:46 13 Şubat 2023
  • Güncel
 
 
Marta Sömek
 
İSTANBUL - Depremlerde zarar gören mülteci, sığınmacı ve göçmenlerin hedef gösterilerek işkenceye uğramasının “yönetememe” halini gizlemeye dönük olduğuna işaret eden GÖÇİZDER Eşbaşkanı Kamile Kandal, “Mültecilere bu süreçte verilen 3 ay farklı bir ile gitme süresi kaldırılmalı. Sivil toplum örgütlerine konaklamada yardım izni verilmeli” sözleriyle herkese duyarlılık çağrısında bulundu.
 
Mereş merkezli 6 Şubat günü meydana gelen ve 10 kenti etkileyen depremlerdeki can kaybı artmaya devam ediyor. 8’inci gününe girilen depremin ardından binlerce enkazın bulunduğu kentlerde depremden zarar gören Kürt, Alevi, Süryani (Asuri-Arami-Keldani), Arap, Ermeni, göçmen ve çok sayıda yurttaş, iktidar kanadının “Kaderimizde varmış”, “Her işte bir hayır var” sözleri ile ihmalkarlığının meşrulaştırılmasına maruz kaldı. Yaşananlara tepki gösteren yurttaşlardan havuz ve ana akım medya tarafından mikrofonlar saklandı, engellenmeye ve gerçeklerin duyurulması ise gizlenmeye çalışıldı. Tüm bu ağır yıkıma karşı devlet 8 gündür hiçbir şey yapmazken farklı kentlerden gelen her renkten halklar ise depremzedeler için gece gündüz demeden gönüllü olarak çalıştı.
 
Mülteciler hedef gösterildi, işkenceye maruz kaldı!
 
Öte yandan son günlerde ortaya çıkan görüntülerde gönüllü arama kurtarma çalışmalarına katılmak isteyen yurttaşların kolluk kuvvetleri tarafından işkenceye maruz kaldığı ortaya çıktı. Günlerdir işkence edilmelerine karşı hedef gösterilenlerden biri de göçmen ve mülteciler oldu. Dijital medyada yayılan ve yalan olduğu çeşitli kaynaklar tarafından ispat edilen bilgiler üzerinden göçmen ve mülteciler haklarında çeşitli linç kampanyaları başlatılırken işkenceye maruz bırakıldı. Birçok sivil toplum örgütü ile kurum ve kuruluşlar bu ırkçı saldırıların son bulması çağrısında bulunsa da mülteciler hala risk altında.
 
Dernek faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklanan ve 6 ay sonra 15 Aralık 2022 tarihinde tahliye edilen Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) Eşbaşkanı Kamile Kandal ile depremlerde zarar gören göçmen mülteci ve sığınmacıların hedef gösterilerek işkenceye uğraması ve bu politikalara nasıl karşı durulması gerektiğine dair konuştuk. 
 
‘Depremin sorumluluğu mültecilere yükleniyor’
 
Mülteciler, geçici sığınmacılar ve özellikle de Suriyeli mülteci ve sığınmacılara yönelik uzun zamandır bir nefret söylemi dili ve ırkçı saldırıların olduğu hatırlatan Kamile, “İşlemeyen ya da aksayan bir sistemin sorumluluğunu, ekonomik zorlukların, enflasyonun sorumluluğunu mülteciler ve sığınmacılara özellikle de Suriyelilere yüklemenin getirdiği bir algı, akıl yürütme hali var. Bu oluşturulmaya çalışan algı ya da akıl, nefret söylemi ve ırkçılık yayıyor. Şimdi de depremin sorumluluğunu ya da tepkisini, önlem almayan yetkililer yerine mültecilere, Suriyeli mülteci sığınmacılara yönelten kişiler ve çevreler var” dedi. 
 
‘Hedef gösteren kesimin başında Ümit Özdağ geliyor’
 
Hedef gösteren kesimlerin başında Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın olduğunun altını çizen Kamile, “Yine bu insanların depremzede, mağdur ya da diğer enkaz altında kalan insanlarla aynı durumda olduğuna bakmayıp, hemen suçlu arayan bir söz ve eylem içerisine giriyorlar. Bu ırkçılıktır, bu mülteci düşmanlığıdır, bu nefret suçudur” diye belirtti. 
 
‘Yönetimi örtmek için mi yalanlar yayılıyor?
 
Sırf Suriyeli oldukları için işkence gördüklerini ve bunun da bir insanlık suçu olduğunu söyleyen Kamile, “Bunun için hepimizin, hem siyasilerin, hem devlet yetkililerinin hem de medyanın dikkatli olması gerekiyor. Herkesi bu ayrımcı, nefret üreten dili terk etmeye, büyük bir depremle sarsılan yaşamlarımızı, bir arada, eşit ve ayrım yapmadan yeni hayatlar kuracağımız günleri kurmaya çağırıyoruz” sözleriyle seslendi. “İnsanlar bir ekmeğe muhtaçken Suriyeliler erzak, eşya çalıyor yalanını yayanlar neyi hedefliyor?” diye soran Kamile, “Uzun zamandır zorlanan yönetim sistemimizin aksayan yanlarını örtmeye mi?” sözleriyle tepki gösterdi.
 
‘Bizlere büyük iş düşüyor’
 
Depreme hazırlık yapmayan merkezi ve yerel yönetimlerin mültecileri hedef göstermesini “kolay bir yöntem” olarak yorumlayan Kamile, “Hatta doğru soruları doğru yere yöneltmek yerine mülteci nefreti ve düşmanlığını yaymanın halklar arasında ayrımcılığı, ırkçılığı tırmandırmanın sebebi var. Böyle afetlerin yaşandığı dönemlerde dikkatli olmak lazım. Irkçılığa, ayrımcılığa, nefret söylemlerine, işkence alkışlayıcılığına izin vermemek gerekiyor. Böyle dönemlerde ırkçılık artar çünkü. İnsanların acılarını ve öfkelerini kullanmasın kimse. Bizlere, sivil toplum örgütlerine, siyasilere, toplumun sağduyulu, duyarlı kesimlerine büyük iş düşüyor” diyerek tüm kesimleri duyarlılık göstermeye çağırdı.
 
'Afetlerde en çok ihmal edilen çocuklar’
 
Deprem ve afetlerde yurttaşların enkazlardan kurtarılmasının oldukça önemli olduğunu ancak sonrasında bu insanların yaşamlarının daha zor bir hale gelebileceğine dikkat çeken Kamile, bu durumda psikolojik travmaların en üst seviyede olacağını belirterek şöyle devam etti: “Özellikle kadın ve çocukların yaşamı daha zor hale gelecektir. Yerli veya mülteci ayırt etmeden kadın ve çocuklar için özel ayrı önlemler, yaşam alanları ve koşullar oluşturmak gerek. Bebek ve çocuk ihtiyaçlarından tutun da kadınların ihtiyaçlarına kadar her şeyi iyice düşünüp kadın ve çocukların yaşam koşullarına özellikle dikkat etmek gerek. Hele ki çocukların durumu daha vahim… Sahipsiz ya da kayıp bebek ve çocuklar olacaktır. Bu konuda yetkililerin de bizlerin de çok hassas olması gerekiyor. Çocuklar ve bebeklerin psikolojileri çok önemli. Çünkü böyle büyük afetlerde en çok ihmal edilen çocuklar oluyor.”
 
GÖÇİZDER göçmen aileleri karşılamaya başladı
 
Deprem ve enkazlardan hasan gören kadınlar için kadın örgütlerinin çok büyük çabalar içerisinde olduğunu ve bu dayanışmanın büyütülmesi gerektiğini ifade eden Kamile, aynı duyarlılığın mülteci kadınlar ve çocuklar için de sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi. Diğer yandan GÖÇİZDER olarak deprem bölgelerinden İstanbul’a gelen ve gelecek olan aileleri, içinde bulundukları yas ve travmaların farkında olarak diğer sivil toplum örgütleri ile birlikte karşılamaya başladıklarının bilgisini veren Kamile, “Başta konaklama olmak üzere tüm ihtiyaçlarına yardımcı olmak için elimizden geleni yapacağız” diye belirtti.
 
‘Devlet imkanlarını mültecilere de tanımalı!’
 
Mültecilere bu süreçte 3 ay farklı bir ile gitme izninin verildiğini ve bunun da çok sıkıntılı olduğunu dile getiren Kamile, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Mültecilere konaklama, kalacak bir yer için devlet olanaklarından yararlanma hakkı verilmemiş. Sadece bir yakınının yanına gidebilir. Sivil toplum örgütlerine de yardım izni yok. Nasıl bir şeydir bu, neyin kaygısı? Bu insanlar da depremde zarar gördü. Bu insanlar da enkaz altında kaldı. Ayrıca 3 ay sonra yerle bir olan yere nasıl dönecekler? 3 ay süresi kaldırılmalı. Devletin gösterdiği konaklama imkanları onlara da tanınmalı. Sivil toplum örgütlerine konaklamada yardım izni verilmeli. Deprem ayrımcılık yapmadan insan ayırmıyor ama insanlar ayırıyor maalesef.”