Marta Sömek

 

İSTANBUL - Depremlerin yarattığı enkaz ve yıkımların tek sorumlusunun AKP iktidarı olduğunu vurgulayan Kadın Savunma Ağı’nın bölgedeki kadın ve çocuklar ile dayanışmaları sürerken, yola çıkan TIR’ları ile de Hatay’da kadın dayanışma çadırı kurulacak.

 

Mereş merkezli 6 Şubat’ta gerçekleşen ve 10 kenti etkileyerek büyük bir yıkım oluşturan depremin etkileri 8’inci gününde sürüyor. Depremden çok iktidarın bir “enkaz” olduğunu vurgulayan halk, kendi imkanlarıyla dayanışmayı sürdürüyor. Kadın örgütleri ise depremden en çok etkilenen kadınlar ile çocuklar için ilk günden bu yana birçok deprem ilinde çalışma yürütüyor. Kadın örgütleri, kadınlar ve çocuklar için hem psikolojik destek, hem de ihtiyaçlarını gidermek açısından depremzedelere destek sağlıyor.

 

Kadınlar ile çocuklar için ihtiyaçlar tespit edildi

 

Bu dayanışmayı büyütenlerden biri de Kadın Savunma Ağı. İstanbul’da Mor Mekan’da depremin ilk gününden beri bir araya gelerek kadınlar ve çocuklar için ne yapılması gerektiği ve hangi ihtiyaçların olduğunu tespit eden Kadın Savunma Ağı, bölgedeki üyelerinin aktarımı üzerinden eksikleri belirleyerek ihtiyaç malzemeleri hazırladı. Kadın Savunma Ağı bu çalışması ile kadın ve çocuk depremzedelerin yoğunlukta olduğu Hatay’ın Defne ilçesinde bir kadın dayanışma çadırı kuracak. Kadınlar ile çocukların kendilerini güvende hissedebilecekleri, özel alanlarının olacağı ve ihtiyaçlarını karşılayabileceği kadın dayanışma çadırının, ilerleyen süreçte tüm deprem illerine de kurulması hedefleniyor.

 

Yola çıktılar

 

Mor Mekan’da ped, çocuk bezi, kıyafet, gıda, ayakkabı, kefen ve daha birçok ihtiyaç malzemelerini hazırlayan Kadın Savunma Ağı’ndan dört kadın, ihtiyaç malzemelerinin taşındığı TIR ile dün 18.30’da Hatay Defne’ye gitmek üzere yola çıktı. TIR’ın bugün akşam saatlerinde depremzedelerin bulunduğu Defne’ye varması ile kadın dayanışma çadırı da oluşturulacak. Kadın Savunma Ağı üyeleri ile kadınlar ile çocukların deprem ve enkazlardan nasıl etkilendikleri, nelere ihtiyaç duyulduğu ve kadın dayanışma çadırlarına dair konuştuk.

 

‘Sorumlu AKP’dir!’

 

Yaşanan tüm bu süreç için öfkeli olduklarının altını çizen Esma Çağlak, “Acımızın öfkeye dönüştüğü bir andayız. Bizim de çevremizden, yakınımızdan birçok insan enkaz altında kaldı. Ama enkaz altında sadece insan bedenleri değil, koca bir sistemin, devletin enkazını da görüyoruz. Ve buna kader diyerek, doğallaştırarak, doğa felaketi diyerek olağanlaştırmaya çalışanların herhangi bir sözünün geçtiği bir süreçte değiliz” şeklinde konuştu. Yaşanan yıkım ve enkazların sorumlusunun iktidar olduğunu söyleyen Esma, “AKP iktidarının neoliberalleştirme politikalarıyla beraber korkunç bir kentleşme ve o kentleşmenin altında kalan 10 ilde binlerce insanın öldüğü bir yıkım yaşıyoruz. Bunun sorumluları elbette ki devlettir, elbette ki AKP’dir. Bunun karşısında da devletin kendi krizinden kaynaklı yarattığı boşluğu dolduran da bir halk var. Halkın yeniden üretme ve yaşamı yeniden inşa etme kapasitesini görüyoruz. Devletin olmadığı yerde sosyalistler, devrimciler, feministler, maden ve enerji işçileri var” diye belirtti.

 

Türkiye’nin dört bir yanında harekete geçtiler

 

Yine halkın kendi imkanlarıyla TIR ve vinç bulduğunu, elektrik işçilerinin enerji kablolarını düzelttiğini, maden işçilerinin de enkazdaki yurttaşları kurtardığını paylaşan Esma, “Biz zaten kendi olanaklarımızla kendi yaşamımızı kurabiliyoruz. Bu iktidara bizim ihtiyacımız yok. Bu iktidar olmadan da biz kendi yaşamımızı kurabiliyoruz. Ve çok daha iyisini hem kadınlar hem çocuklar için daha yaşanılabilir dünyanın olabileceğine dair olan bir andayız. O yüzden kadınlar için de çok sarsıcı bir durum. Her afet durumunda olduğu gibi kadınlar açısından çeşitli negatif etkileri oluyor. Yıkım bölgelerinin hepsinde kadınlar, çocuklar için ciddi anlamda özel alanlar oluşturulması gerekiyor. Bu yüzden biz de Ankara’dan, İstanbul’dan, İzmir’den, Türkiye’nin birçok yerindeki şehirlerden arkadaşlarımızla beraber yardımlarımızı topluyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Çadırlar ile kadınlara özel alan sağlanacak

 

Afet anında kadınların yaşadığı cinsiyetçi ve eşitsizlikten kaynaklanan sorunların çok görünür olamayabildiğine dikkat çeken Esma, “Bizim ilk elden duyduklarımız, ped istemekten çekinmek, tuvalet ve duş imkanlarının sağlanmasını talep etmenin dahi kadınlar için zor olmasıydı. Çünkü muhatap olması gereken kişiler genellikle erkekler oluyor, bunu ifade etmekte de çekinebiliyorlar. Deprem bölgelerinde kadınlara mutlaka özerk alanlar yaratmak, kadın çadırları kurmak, kadınların aslında kendilerini ifade edebildikleri, sorunlarını dile getirebildikleri bir alan sağlıyor” değerlendirmesinde bulundu. Kadınlar ile çocukların yaşamlarını daha rahat örebilmeleri için kadın dayanışma çadırları kuracaklarını dile getiren Esma, “Örneğin Hatay Defne’de kadınların şu an üzerlerini değiştirebilecekleri bir alan olmadığı için kadın çadırında üzerlerini değiştirebilecekleri bir kabin oluşturmaya çalışıyoruz. Bununla birlikte süreç içerisinde psiko-sosyal ve çocuklara yönelik destekler ikincil aşamada başlamaya devam edecek çalışmalarımızda” bilgisini verdi.

 

Toplumsal seferberlik çağrısı

 

“Bu yıkım Türkiye genelinde toplamda bir iktidarın, sistemin yıkımı” diyen Esma, “İktidarın enkazıyla yüzleştiğimiz bir yıkım. O yüzden de bir yaşamı inşa etmek sadece deprem bölgesinde değil her yerde yaşamı yeniden kurabileceğimiz alanlar açmamız gerekiyor. Bu yüzden de koordineli çalışabileceğimiz koordinasyonlar kurmak gerek. Zaten kadın örgütleriyle Afet İçin Feminist Dayanışma Ağı’nın bir parçası olarak koordineli bir şekilde ilerliyoruz. Ama bu yetmez. Meslek odalarıyla, emek ve demokrasi güçleriyle beraber toplumsal bir cephe inşa etmeye ihtiyacımız var bu iktidar karşısında. Çünkü bizim bizden başka kimsemizin olmadığı bir süreçteyiz. O yüzden de bu düzlemlerin inşa edilmesi, bulunduğumuz illerde de bunun yapılması, deprem bölgelerinde de kriz koordinasyonlarının kurulması gerekiyor. Gerçekten yaşanılabilir kentler istiyoruz, bunun için de mutlaka bölgedeki demokratik güçlerle hareket edebilecek mekanizmaya ihtiyaç var. Bunun için de toplumsal bir seferberlik yaratarak harekete geçmemiz gerekiyor” sözleriyle seslendi.

 

Kadınlar örgütlenerek dayanışmayı yarattı

 

Çadırı kurmaya gidenler arasında yer alan Ceren Barış da çalışmaları ve dayanışmalarına dair konuştu. Depremin yaşandığı ilk gün Antep’e Kadın Savunma Ağı’ndan bir ekip gittiğini söyleyen Ceren, bu ekibin enkazlar ve arama kurtarma çalışmaları için bölgede bulunduğunu ifade etti. Özellikle Maraş, Antakya ve Semsûr’un artık olmadığını dile getiren Ceren, “Bu illere direk müdahale edemedik ama çok hızlı bir şekilde diğer ağlarla ve kadın örgütleriyle beraber iletişimde kalarak nasıl bir çalışma yapabileceğimizi konuşmaya başladık. Ve bu çok etkili oldu. Hemen bir müdahale için kendi aramızda bir dayanışma ağı oluşturduk ve ihtiyaçları almaya başladık” dedi. En temel ihtiyaçlar arasında barınma, gıda, su ve kıyafetin ortaya çıktığına dikkat çeken Ceren, “Bu ihtiyaçların ulaştırılması ardından tuvalet ihtiyacı, kadınlar için ped, çocuklar için mama ve bez hemen ardından gelmeye başladı” diye belirtti.

 

Hedef tüm deprem illerinde çadır oluşturmak

 

 Dayanışma ağları içerisinde ihtiyaç malzemelerinin organizasyonunu yaptıklarını ancak bunların yeterli kalmadığını ve her yere de ulaşamadıklarını ifade eden Ceren, “Bunun için de dayanışmayı artırma ihtiyacı kendi içimizde de doğuyor. Devletin şu anda bu bölgede olmadığını biliyoruz. Hala köylerin bazılarına ulaşılmadığını da biliyoruz ve buralardan haber aldıkça kendimize belirli noktalar belirlemeye çalışıyoruz. 13 Şubat’ta bölgeye varacak şekilde bir tır ayarladık. İlk olarak başlangıç noktamız Antakya olacak. Burada bir kadın dayanışma çadırı kurulacak ve ihtiyaçlar alınmaya başlayacak. Çünkü bölgede hala ped ihtiyacını söyleyemeyen kadınlar var. Ve hatta sadece Türkçe dili üzerinden bir dayanışma sürdürmeye çalışılıyor, tercümanlar yetersiz. Kürtçe, Arapça bilen arkadaşlarımız ve diğer dilleri bilenlere de ihtiyacımız oluyor. Ve bu ihtiyaçlar dahilinde biz de kendi aramızda hepsine ulaşmaya başladık. 13 Şubat’ta bölgeye gittikten ve ilk çadırımızı kurduktan sonra diğer bölgelere de lojistikle beraber bir hat oluşturmuş olacağız” bilgisini aktardı.

 

Tüm kadınlar ve çocuklarla dayanışılacak

 

Antep, Hatay, Semsûr ve Mereş’te arkadaşlarının dayanışmayı sürdürdüğünü dile getiren Ceren, depremden etkilenen diğer bölgelere de ulaşarak kadınlar ve çocuklar ile dayanışacaklarının mesajını verdi.