OHAL’e karşı daha çok dayanışma!

  • 09:04 12 Şubat 2023
  • Güncel
 
Melike Aydın
 
İZMİR - Depremin etkilediği illerde ilan edilen OHAL’e tepki gösteren kadınlar, “Dayanışma yaşatır” diyerek, örgütlülüklerini güçlendireceklerini kaydetti. 
 
Depremin büyük kayıplara neden olduğu 10 ilde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından alınan Olağanüstü Hal (OHAL) kararı 10 Şubat’ta Meclis’te onaylandı. Karara tepki gösteren kadınlar, kararın bölgede devletin krizinin görünmemesi ve yurttaşların dayanışmasının önüne geçilmesi için alındığını ifade etti. Kadınlar, kamulaştırmaların yapılması ve sermayenin elindeki imkanların kullanılması gerektiğine dikkat çekti. 
 
Dayanışma yaşatır
 
Kaldıraç Ekibi olarak deprem bölgesine giden arkadaşlarının tanıklıklarını anlatan Ezgi Özer, devlete rağmen erzak toplama ve arama kurtarma çalışmaları için İzmir Deprem Dayanışma oluşumunda yer aldıklarını ifade etti. “Birbirimizi kurtaracak olan yine bizleriz” diyen Ezgi, “Halka karşı yürüttükleri bir çalışma var. Bu çalışma internet hızını yavaşlatmayla, giden ekiplerin önünü kesmeyle, arama kurtarma ekiplerini yetersiz kılmakla yapılıyor. Ama bizim de bir çalışmamız var. İzmir’in hemen her ilçesinde ‘dayanışma yaşatır’ şiarıyla örgütlüyoruz. OHAL, direnişimizin önün kesmek için daha fazla insan ölmesin diye başlatılan kampanyaların önün kesmek için yapılıyor. Bizim amacımız net, biz elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı. 
 
‘OHAL vardı zaten, devletten beklentimiz de yoktu’
 
OHAL’in  ilan edilmesinin başta seyahat özgürlüğünün kısıtlanması anlamına geldiğini ifade eden Avukat Leyla Bilgen, “AFAD belediye TIR’ına pankartlarını asıyor ya da başka bir kamyona AKP bayrağını asıyor. Tam da seçim arifesinde oluyor böyle bir şey. Ona uygun olarak da bir yönetme biçimi, bir yönetememe hali var ve insanlar da sorguluyor. Bunun engellenmesi için OHAL ilan edildi. Seçim arifesinde yönetememe halinin krize dönüşmesini istemiyorlar. Oradaki manzaranın artık insanlara duyurulmasını istemiyorlar. Devletin yapamadığını yapan sol, sosyalist yapıların, sivil toplumun yaptığının görülmesini istemiyorlar. İzinsiz haber yaptırılmaması, bağımsız gazetecilerin alandan uzaklaştırılması söz konusu. Sanki deprem olmayan bir yerdeki krizi yönetmeye çalışıyorlar. Hali hazırda bizler için kriz vardı ve OHAL zaten vardı. Devletten beklediğimiz bir şey yoktu zaten, omuz omuzayız” dedi. 
 
‘Bu kader değil, katliam’
 
Deprem bölgesinde birçok şeyin seferber edilip pek çok kişiyi enkazdan canlı kurtarılabilecekken yapılmadığına dikkat çeken Ege İşçi Birliği Sözcüsü Sonay Tezcan ise şu sözleri kullandı: “Biz biliyoruz ki vinç kullanmayı bilen yüzbinlerce işçi var. İş makineleri sermayenin elinde bulunuyor, bunlara el konup, işçilere ücretli izin verilip bölgeye gönderilebilirdi. Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve sermaye ekseninde düşünülüyor, kamulaştırma yapılmıyor, iş aletlerine el konmuyor, işçiler buraya gönderilmiyor. Dolayısıyla vatandaşlarımız kaderine terk edilmiş durumda. Bu kader değil, göz göre göre katliamdır, tıpkı maden cinayetlerinde olduğu gibi.” 
 
‘İktidarı artık kimse ciddiye almıyor’
 
İktidarı kendi tabanı dışında kimsenin artık dikkate almadığını söyleyen İşçi Birliği üyesi Eylem Duygu Acar da şunları dile getirdi: “Güneşi balçıkla sıvayamazsınız. 13 milyon insan sokakta kaldı, ölülerini bile toplayamadılar. Şimdi iletişim ağını da kesseler, baskı da yapsalar bunu bütün dünya biliyor. Tehditler baskılar bizlerin böyle bir yaşamda bundan sonraki yaşamda da nasıl bir hayat beklediğimizi fazlasıyla gösteriyor. Oradaki 10 il yaşadı belki yarın İstanbul ve İzmir’de de yaşayacağız.” 
 
‘Kamulaştırma yapılsın, sorunları çözmeye talibiz’
 
Yurttaşların yardım için erzak toplamaya devam ettiğini ancak devletin kamulaştırılmalar yapması gerektiğinin altını çizen Eylem, “Depolar ağzına kadar dolu ama bütün malzemelere el konabilir. Devlet bu kadar mı aciz? Vinçleriniz mi helikopterleriniz mi yok? O insanları bu haliyle bırakmak demek cinayet demektir. Dün orada yarın burada yaşayacağız. Örgütlü ve birlik içinde olmalıyız. Biz işçiler emekçiler olarak talibiz. Her türlü şeyi dayanışma ile çözebiliriz, örgütlü gücümüze güveniyoruz” şeklinde konuştu.