HABER MERKEZİ - Irak Kadın Basın Zirvesi verilerine göre, ülkedeki kadınların yüzde 77’si tacize maruz kalıyor. Kadınların yüzde 90’ı ise buna karşı yeni yasaların çıkarılmasını talep ediyor.

 

Güney Kurdistan’ın Silêmanî kentinde 30 Aralık 2022 tarihinde düzenlenen motosiklet ve araba sergisini izlemek isteyen bir kadının onlarca erkeğin saldırısına uğraması, ülkede kadına yönelik şiddeti yeniden gündeme getirdi. Yaşanılanlara dair tepkinin büyümesi üzerine görüntülerde yer alan kimi failler gözaltına alındı. Yetkililerden yapılan açıklamalara göre şimdiye kadar 19 fail gözaltına alındı. Ayrıca kadının, mahkemede ifade verdiği ve saldırgan erkeklerden şikayetçi olduğu öğrenildi.

 

Taciz ve tecavüz istatistiği

 

Irak Kadın Basın Zirvesi verilerine göre Irak’ta yaşayan kadınların yüzde 77’si tacize maruz kalıyor. Aynı verilere göre kadınların yüzde 90’ı taciz ve tecavüzün önünün alınması için yeni yasaların çıkarılmasını talep ediyor. Irak Kadın Basın Zirvesi’nin hazırladığı bir ankete katılan kadınların yüzde 78’i işyerlerinde tacize uğradıklarını, ancak ekonomik şartlardan dolayı bu duruma ses çıkaramadıklarını söylüyor.

 

Veriler, kadınların yüzde 57’sinin sözlü, yüzde 20’sinin ise fiziki tacize maruz kaldığını gösteriyor. Ayrıca ankete katılanların yüzde 5’i aile içi taciz yaşadığını, yüzde 7’si de dijital medya üzerinden tacize maruz kaldığını beyan ediyor.

 

Yasa Uzmanı Ali Binyan, konuya ilişkin ROJNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.

 

“Yaşanan durum bizlere Irak’taki yasaların tacizin yolunu açtığını göstermektedir” diyen Ali, taciz suçuna ilişkin özel bir yasanın olmadığına dikkat çekti. Ali, şunları söyledi: “Bazı yasalar işyerinde cinsel tacizi suç sayan ve cezalandıran ibareler içeriyor. Irak Ceza Yasası’nın 111’inci maddesi gereğince birçok şahidin ve delilin ardından taciz suçunu işleyen tutuklanıyor. Ancak bu süre bir yılı geçmiyor. Bu süre, dünyadaki en düşük cezalarından birini teşkil ediyor. Irak Ceza Yasası’nın 400 ila 404’üncü Maddeleri taciz ve tecavüz suçlarını toplumsal ahlak dışılık olarak tanımlamaktadır.”