Sema Çağlak 

 

ŞIRNEX - Silopî’de 2016’da katledilen 3 siyasetçi için konuşan TJA aktivisti Güler Tunç, Silopî, Paris ve Silêmanî’deki katliamların aynı zihniyetin sonucu olduğunu, özgür kadın kimliğinin hedeflendiğini belirterek, mücadeleyi büyüterek anılarını sahipleneceklerini söyledi.

 

Şirnex’in Silopî ilçesinde  Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) PM üyesi Sêvê Demir, Kongreya Jinên Azad (KJA) aktivisti Fatma Uyar ve Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır 4 Ocak 2016 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları sürecinde katledildi. 

 

3 siyasetçi kadının katledilişlerinin yıl dönümünde Tevgera Jinên Azad  (TJA) aktivisti Güler Tunç değerlendirmelerde bulundu. 

 

Çöktürme Planı ve yasaklara vurgu

 

Silopî’de 2016 yılında öz yönetim direnişlerine karşı ilan edilen sokağa çıkma yasaklarını hatırlatan Güler, “Sokağa çıkma yasakları kararı Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) ‘Çöktürme Planı’ çerçevesinde alındı. O dönemde Türk devletinin Kurdistan’ın tüm kentlerine yönelik kirli politikaları devreye konuldu. Cizîr, Nisêbîn, Silopî, Şirnex, Gever, Sûr, Hezex’te sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti. Bu yasaklar da ‘güvenlik’ olarak yansıtılıyordu. Ancak bunlar güvenlik adı altında yapılan operasyonlardı. Bu Kürtlerin kentlerinin yakılıp yıkılması için yürütülen bir savaştı. Kürt halkı o süreçte katliam, kırım ve talanla karşı karşıya kaldı. Yüzlerce sivil o dönemde katledildi. Kentlerdeki yasaklar aylarca devam etti” diye konuştu. 

 

‘Özgür kadın kimliği hedef alındı’

 

İktidarın sokağa çıkma yasakları sürecinde siyasetçi kadınları hedef aldığını belirten Güler, şöyle devam etti: “O dönemde yasakların olduğu yerlerde birçok siyasetçi kadın vardı. Kadın hareketi içerisinde öncülük yapan kadınlar vardı. Silopî’de de Sêvê, Pakize ve Fatma arkadaşlar vardı ve özgür kadın hareketinin üyesiydiler. Yine diğer kentlerde de siyasetçi kadınlar hedef alındı. Cizîr’de Asya Yüksel arkadaş vardı ve Halk Meclisi Eşbaşkanı idi. Berjîn Demirkaya yönetimde yer alıyordu. Bunlar vahşi katledildi. O saldırılarda amaç sadece Kürt halkını yok etmek değildi. Aynı zamanda Kürt kadınlarının özgür kimliğini yok etmek de hedef alındı. Kürt Kadın Hareketi’ni hedef almaktı amaç. Bu güne kadar da katliamı gerçekleştirenler yargılanmadı, dosyalara ilişkin takipsizlik kararları verildi. Dosyaların üzerini örtmek istiyorlar.” 

 

Katliamlar tesadüf değil

 

Siyastçi kadınların katledilmesinin yıl dönümü yaklaşırken Paris’te bir katliam yaşandığını dile getiren Güler, Kürt kadınlarının katledilmesinin aynı zihniyetin sonucu olduğunu vurguladı. “3 siyasetçi kadının katledilmesinin yıl dönümü yaklaşırken, Paris’te bir katliam yaşandı” diyen Güler,  “Bu bir tesadüf değil. Paris’teki katliamlar, Silopî yine Silêmanî’de Nagihan Akarsel’in katledilmesi aynı anlayışın sonucu.  Çünkü bugün devrim ve kadın mücadelesi dünyanın her yerine etkilemiş durumda. Rojhilat’ta bugün bir serhildan kadınlar öncülüğünde devam ediyor.  Bize bununla bir mesaj veriyorlar. Ancak buna karşı bizim de yapacağımız mücadeleyi büyütmek” sözlerini kullandı. 

 

Katlidelin siyasetçi kadınlar için yapacakları anma etkinliğine de dikkat çeken Güler şöyle dedi: “Her yıl olduğu gibi 5 Ocak’ta anma etkinliği yapacağız.  Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez, Sêvê demir, Fatma Uyar, Pakize Nayır ve Evin Goyî’yi anacağız.  Yine sinevizyon gösterimi olacak. Yapılacak konuşmaların ardından da mezarlıklara gideceğiz. Sadece yıl dönümlerinde değil onların anılarını her zaman mücadelemizi  büyüterek yaşatacağız.”