Ankara Barosu emniyetteki işkencelere dair raporlarını yayınladı

  • 21:35 2 Ocak 2023
  • Güncel
ANKARA – Ankara Emniyeti’ndeki işkence iddialarına ilişkin, aylar önce hazırlanan 5 ayrı raporu yayınlayan Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi, polislerin uyguladığı işkenceyi anlattı.
 
Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi,  Ankara İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü, Narkotik Şube Müdürlüğü ve Sincan Polis Merkezi Amirliği’nde görevli polislerin gözaltında kötü muamele ve işkence yaptığı kişilere ilişkin hazırladığı 5 ayrı raporu yayımladı. 23 Ocak, 2 Mart 8 Mart ve 4 Nisan 2022’de hazırlanan raporlarda polisin gözaltı sürecinde bulunan kişilere fiziksel ve cinsel saldırı tehdidinde bulunduğuna dikkat çekildi. 
 
Telefon yasağı
 
Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi’nde görevli avukatların 25 Ocak 2022’de kamuoyu ve basına yansıyan işkence iddiaları üzerine Ankara TEM Şube’ye gittiği belirtilen raporda, avukat görüşme odasının kapısına “cep telefonu ile girmek yasaktır” yazıldığı kaydedildi.  Raporda, “Gerek CMK’da gerekse de ilgili diğer mevzuatlarda kolluk avukat görüşmesi esnasında avukatın cep telefonunu görüşmeye sokamaması gibi bir düzenleme bulunmamaktadır” denilirken, avukatların, bu uygulamanın varsa kötü muamele ve işkencenin fotoğraflanması olanağını ortadan kaldırdığına işaret ettiği belirtildi.
 
Cinsel saldırı tehdidi
 
Raporlara göre, kötü muamele ve işkenceye maruz bırakıldığını belirten kişiler, avukatlara “mülakat adı altında görüşmeye götürüldüklerini ve itirafçı olmaya zorlandıklarını, tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını” aktardı. Raporda, kişilere yapılması gereken hekim muayenesinin hastane yerine nezarethanede yapıldığı kaydedilirken, işkenceye maruz bırakıldıklarını belirten kişiler, elleri kelepçeli şekilde ayakta ve yatırılarak uzun süre bekletildiklerini paylaştı. Raporda, kişilerin maruz bırakıldıklarını belirttikleri tehditler şöyle sıralandı: “Görüşülen kişilerden biri elleri kelepçeli bir şekilde ayakta çok uzun süre bekletildiğini, yine elleri kelepçeli şekilde yere yatırılarak uzun süre bekletildiğini, mülakatlar esnasında tehdit ve hakaretlerin yanı sıra çıplak şekilde soyulduğunu, çıplak haldeyken kendisine sinkaflı hakaret ve fiiller işlenmesi ile tehdit edildiğini, mülakatlar esnasında farklı cisimlerle cinsel saldırıya maruz bırakmakla tehdit edildiğini, bu mülakatta bu tehditlerin artmasının yanı sıra soğuk su ile iki defa ıslatıldığını ve soğuktan dolayı ciddi şekilde üşüdüğünü beyan etmiştir. Görüşülen diğer bir kişi ise, zor kullanılarak gözaltına alındığını, mülakatlar esnasında şahsına yönelik olarak ‘Kalk bize striptiz yap’ denildiğini ve kendisine sinkaflı hakaretlerin edildiğini ifade etti.”
 
İtirafçılık dayatması
 
Avukatların, 8 Şubat 2022’de işkence ve kötü muamele iddiaları üzerine Ankara TEM Şube’ye gittiği ve görüşmeler sırasında camlı olan avukat görüşme odasına avukatların cep telefonlarının alınmadığı paylaşılan raporda, avukatların kötü muamele ve işkenceye maruz bırakılan kişilerle ilgili tespitlerine yer verildi. Raporda, “Görüşülen kişinin 6 gündür gözaltında bulunduğu, gözaltının ilk günü bulunduğu nezarethaneden TEM kampüsü içindeki başka bir binaya götürülerek işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı, ‘mülakat’ adlı görüşmede, itirafçı olmaya zorlandıkları, kişinin işkenceden fenalaştığı, polisin, işkence ettiği belirtilen kişiye çeşitli cisimlerle cinsel saldırıya teşebbüs ettiği, ailesine sinkaflı laflar ettiği” ifadeleri yer aldı.
 
Kişinin raporun yayımlanması için şart koştuğu belirtilen raporda, “Görüşülen kişi, işbu tutanak ve raporlamanın yapılabileceğine onay verdiğini ancak tek şartın kendisinin gözaltı süreci içerisinde değil sonrasında açıklanması olduğu yoksa kendisinin canlı olarak buradan çıkamayacağından korktuğunu beyan etmiştir” denildi. 
 
İşkence izleri
 
Avukatlar, 7 Mart 2022’deki kötü muamele ve işkence iddialarına ilişkin Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü’ne gitti. İşkenceye maruz bırakıldığını belirten kişi, avukatlara yaşadıklarını anlattı. Avukatlar yaşananları şu sözlerle raporladı: “Görüşülen kişi darp, cebir ve hakaretlere maruz kaldığını, aynı zamanda şeker hastası olduğunu bu yüzden de bir türlü kendine gelemediğini, durumunun kötü olduğunu beyan etmiştir.  Görüşülen kişi polisler tarafından, ‘Seni bitireceğiz, seni sokakta gezdirmem’ şeklinde küfürlü tehdit ve hakaretlerde bulunulduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, avukat tarafından yapılan tespitlerde mağdurun çok bitkin olduğu, sekerek yürüdüğü, vücudunun çeşitli yerlerinde kızarıklıklar ve şişlikler olduğu tespit edilmiştir.” 
 
Nefessiz bırakıldı
 
Baronun, 4 Nisan 2022 tarihli raporuna göre, 7 Mart 2022’de Ankara Sincan Polis Merkezi Amirliği’ndeki işkence iddialarına ilişkin, işkenceye maruz bırakıldığı iddia edilen kişinin avukatının talebiyle, kişiyle görüşüldü. Raporda, yanındaki 3-4 kişi ile birlikte mağdurun doktor raporu alınmadan Fatih Polis Karakolu’na getirildiği belirtilerek, şunlar söylendi: “Görüşülen kişi, yapılan ilk ve usulsüz gözaltı işleminde orada bulunan bir komiser ve üç polisin kendisine fiziksel şiddet uyguladığını, saçının sürekli çekildiği, polisin eliyle boynunu sıkarak nefessiz bıraktığı ve jopla koluna vurduğu, kolundaki şişkinliğin sebebinin bu olduğunu beyan etmiştir.”
 
İşkence belgelendi
 
“Kilolu komiserin sinkaflı sözlerine maruz bırakıldığını belirtilen mağdur”la görüşmelere dayanarak hazırlanan rapora göre, 7 Mart 2022 tarihi görüşmede şunlar tespit edildi:  “Mağdur, ellerini ve kollarını tutarak kendilerini korumaya müsaade etmediklerini beyan etmiştir. Mağdurun sağ ve sol bileğinde şişkinlik ve kızarıklık görüldüğü ve jopla vurulduğundan bu hale gelmiş olacağı izlerden tespit edildi. Mağdurun sol boynunda morarmalar tespit edilmiş olup fotoğraflanmıştır. Mağdur, kalçasına vurduklarını beyan edilmesi üzerine kalçasına da bakılmış buradaki şişkinlikler görülmüş fakat fotoğraflanmamıştır.”
 
Kişinin, yanındakilerden birinin de darp edildiğini ve yüzünün sağ tarafının tamamının mosmor olduğunu beyan ettiği belirtilen raporda, “Görüşülen kişi Fatih Polis Karakolu kayıtlarında görüleceği üzere önce usulsüz gözaltı yapılarak işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını ve kaydının alınmadığını ardından hastaneye götürülüp getirildikten sonra kaydının yapıldığını bu hususun kamera kayıtlarında da görüleceğini beyan etmiştir” ifadelerine yer verildi.
 
Baronun 4 Nisan tarihli raporunda, görüşülen kişinin “mülakat” adı altında görüşmelere götürüldükleri belirtilerek, “Burada itirafçı olmaya zorlandıklarını, tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını ifade etmiştir” denildi. Rapora göre, görüşülen kişi birden fazla defa mülakata çıkarıldığını, mülakatta psikolojik şiddete maruz bırakıldıklarını belirtti.
 
Psikolojik baskı
 
Baronun 4 Nisan 2022 tarihli bir diğer raporuna göre, 6 Mart 2022’de Ankara TEM Şube’deki işkence iddialarına ilişkin, işkenceye maruz bırakıldığı ve 3 gündür gözaltında tutulduğu belirtilen kişiyle görüşüldü. Tutanaklar ile kayıt altına alınan işkence ve kötü muameleye dair raporda şunlar yer aldı: “Görüşülen kişi, gözaltının ilk günü ve ikinci gününde gece saat 3-3.30 civarı bulunduğu nezarethaneden TEM kampüsü içerisindeki nizamiye girişinde, soldaki başka bir binaya götürülerek mülakat adı altında işkence ve kötü muamelelere başlandığını ifade etmiştir. Görüşülen kişi ‘mülakat’ adı altında görüşmelere götürüldüklerini, mülakat esnasında odada ve içten geçmeli olan yan odada toplamda altı-yedi kişinin olduğunu ve avukatsız olarak bu mülakatların yapıldığını, burada itirafçı olmaya zorlandıklarını, tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını, birden fazla defa mülakata çıkarıldığını, mülakatta kendilerine psikolojik baskı uygulandığını ifade etmiştir.”
 
Doktor muayenesi yapılmadı
 
Raporda, devamla şunlar belirtildi: “Mağdur beyanında; mülakatın yapıldığı odanın yandan geçmeli diğer odasında polislerin alkol aldıklarını çok kötü alkol koktuklarını, bu yüzden de her an her şeyi yapabilmelerinden çok korktuğunu beyan etmiştir. Görüşülen kişi bu üç günde hekim muayenesinin yalnızca ilk alındığında olduğunu, birinci ve ikinci günde, 24 saat geçmesine rağmen hiç doktora götürülmediklerini, birinci gün akşamı doktor önlüklü bir şahsın emniyette nezarethaneye gelerek, koridorda bir şeyi olan var mı diye bağırdığını ancak ikinci gün bunun dahi yapılmayarak kimsenin gelmediğini, kendisinin iki sene önce kalp krizi geçirdiğini bundan dolayı tansiyon problemleri olduğunu mülakat esnasında vücudunun elektriklendiğini bu şekilde ölmekten çok korktuğunu beyan etmiştir.” 
 
Ne olmuştu?
 
Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında kötü muamele ve işkence yapıldığı iddialarıyla ilgili rapor hazırlamıştı. Hazırladıkları raporlar, Ankara Barosu yönetimi tarafından kamuoyuna açıklanmadığından raporu hazırlayan İnsan Hakları Merkezi üyeleri istifa etmişti. Ankara Baro Başkanı Kemal Koranel de raporların yayınlanması gerektiğini yönetim ile paylaştığını ancak çoğunluğun oyu ile raporun yayınlanmaması için karar alındığını belirttikten sonra muhalefet şerhinde bulunmadığı için hata yaptığını anladığını belirterek “itibar suikastine” uğradığını söylemiş ve görevi bırakmıştı. 
 
Ankara Barosu 67’nci Olağan Genel Kurulu’nda raporların yayınlanması kararı alındı. Alınan karar üzerine, aylar önce hazırlanan 5 rapor yayınlandı.