Siyasetçilere mektup: Değişikliğe ‘hayır’ deyin!

  • 12:36 15 Aralık 2022
  • Güncel
İSTANBUL - KİH-YÇ, muhalefet partileri ve 192 siyasetçiye, “İktidarın Meclis’e sunduğu Anayasa Değişikliğine hayır diyoruz” başlıklı mektup yollayarak, muhalefet partilerinin, “Başörtü düzenlemesi” olarak bilinen teklife karşı durmasını istedi.
 
Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Derneği (KİH-YÇ), AKP-MHP ve BBP’nin 336 milletvekili imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunduğu Anayasa’nın “Din ve vicdan hürriyeti” başlıklı 24’üncü ve “Ailenin korunması ve çocuk hakları” başlıklı 41’inci maddelerine ilişkin değişiklik önerilerini içeren, kamuoyunda “Başörtü düzenlemesi” olarak anılan teklife karşı muhalefet partilerine “İktidarın Meclis’e sunduğu Anayasa Değişikliğine Hayır Diyoruz” başlıklı mektup yolladı.
 
Ayrımcılık kurumsallaşacak
 
Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) de olduğu toplamda 192 siyasetçiye gönderilen mektupta, kadınlara ve insan haklarına saldıran, yakın zamanda da İstanbul Sözleşmesi’nden anayasaya aykırı bir şekilde çekilen iktidarın, anayasa değişikliği teklifine “hayır” demesi gerektiği belirtildi. Mektupta, getirilecek maddelerin kadınlar arasında ayrımcılığı ve LGBTİ+’lara karşı nefreti kurumsallaştırmaktan başka bir amacı olmadığına işaret edildi.  
 
KİH-YÇ’nin muhalefet partilerine ve siyasetçilere gönderdiği mektupta şu ifadeler yer aldı:
 
Anayasa değişikliği teklifini reddediyoruz!
 
"İstanbul Sözleşmesi’nden anayasaya aykırı ve hukuksuz bir şekilde çekilen, kadınların yoksulluk nafakasını kısıtlamaya çalışan, ‘erken evlilik’ ya da ‘küçüğün rızası’ adı altında çocuk istismarının yıllardır önünü açmaya çalışan, kadınları giyimlerinden kuşamlarından ve fikirlerinden ötürü hukuksuz bir şekilde cezalandıran, LGBTİ+’lara karşı nefret siyaseti yürüten, tüm haklarımıza var gücüyle saldıran ve ekonomik kriz yoluyla yoksulluğa mahkum eden iktidarın önerdiği anayasa teklifini reddediyoruz.
 
‘Hayır’ deyin
 
Yasal haklarımızı dahi kullanamadığımız, kadına yönelik şiddetin cezasızlıkla sonuçlandığı, çocukların ‘evlilik’ adı altında istismar edildiği ve bu meselenin ‘insani bir durum’ denerek iktidar tarafından meşrulaştırılmaya çalışıldığı bir ortamda sunulan bu anayasa teklifine temelden itirazımız var. İktidarın Anayasa’nın eşitlik ve hürriyet ilkeleriyle çelişen bir şekilde kadınların kılık kıyafetini düzenleyen ve kadınlar arasında dindar/dindar olmayan ayrımı yapmasının önünü açan, LGBTİ+ bireylere yönelik nefreti anayasaya dahil ederek ayrımcılık ve şiddeti meşrulaştırmaya çalışan bu iktidarın toplumsal cinsiyet eşitliğine ve aileye bakış açısını yansıtan teklifine ‘hayır’ diyoruz, sizlerin de hayır demenizi bekliyoruz.
 
Net bir şekilde karşı durulmalı
 
İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden imzalama ve sözleşme doğrultusunda politika yapma vaadiniz doğrultusunda bu tartışmaya en temelden itiraz etmenizi talep ediyoruz. Hukukun üstünlüğünün ve yargı bağımsızlığının yerle bir edildiği, demokrasinin erozyona uğratıldığı, haklarını aramak için sokağa çıkan kadınların ve LGBTİ+’ların işkenceyle gözaltına alındığı ve hayatlarından kaygı duyduğu böyle bir ortamda sizin ve partinizin bu teklife karşı net bir şekilde karşı durması gerekmektedir. Aksi takdirde demokrasiyi yeniden inşa etme yönünde verdiğiniz sözün, gerçeğe tekabül etmediğini ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamanın demokrasinin temeli değil tali bir konusu olarak gördüğünüze kanaat getireceğimizi bildirmek isteriz.”