Êlih'te 20 kadın İHD’ye başvurdu: Hukuki sürecin takipçisi olacağız

  • 17:10 14 Aralık 2022
  • Güncel
ÊLIH - Aralık ayı itibariyle 20 kadının erkek şiddetinden kaynaklı kendilerine başvurduğunu açıklayan İHD Êlih Şubesi, hukuki süreci takip edeceklerinin altını çizdi. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi, kadın haklarına yönelik ihlallere ilişkin basın açıklaması yaptı. Şube binası önünde gerçekleştirilen açıklamada, “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin yıl dönümünde; görüyoruz, susmuyoruz, mücadele ediyoruz. İnsan haklarıyla insandır” pankartı açıldı. Emek ve Demokrasi Platformu’nun da destek verdiği açıklamada İHD Şube yöneticisi Gülbahar Kaya konuştu. 
 
Gülbahar, kadın cinayetlerini sistematik hale getirmeye çalışan politikalar üreten siyasi erklerin, kadını koruyup kadın cinayetlerinin önüne geçmek yerine, kadına yönelik şiddetle mücadele eden kurumları kapatmaya çalıştığını kaydederek, “Bir kız çocuğunun, 6 yaşından itibaren uğradığı cinsel istismar haberini ve olayın ortaya çıkmaması için üstünün örtülmeye çalışıldığı yönündeki iddiaları büyük bir üzüntü ve utanç ile öğrendik. Olayda ‘çocuğun rızası var’ tarzı açıklamalar durumun vahametini gözler önüne serdi. Zira henüz ayırt etme gücüne haiz olmayan çocuğun rızasının aranması,  bir akıl tutulmasıydı. Toplumun huzur ve sükûnundan sorumlu olan, çocukları korumak için uluslararası anlaşmalara imza atan ülkeyi yönetenlerin görevlerini yerine getirip verdikleri sözleri tutmaların bekliyoruz” dedi. 
 
‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’
 
2022 yılında Batman’da da kadın mücadelesinin çetin geçtiğini ifade eden Gülbahar, bir şafak operasyonu ile 19 kadın siyasetçinin gözaltına alındığını hatırlatarak, “Gözaltına alınan kadın siyasetçilerin, ‘çıplak aramaya’ maruz bırakıldığı haberleri avukatları tarafından kamuoyuna paylaşıldı. Çıplak aramanın bir işkence dolasıyla insan hakkı ihlali olması hasebiyle İHD Batman Şube olarak sürecin gözlemcisi olduk. Gözaltına alınan kadın siyasetçilerden, hakkında tutuklama kararı çıkarılan 3 kadın, daha sonra ailelerinden kilometrelerce uzağa sürgün edildi” diye konuştu. Kadınların yaşam hakkına saldırıları besleyen mevcut politikaların, “kadın cinayetleri politiktir” söylemlerini, kadınlara yönelik yapılan her saldırıda doğruladığını vurgulayan Gülbahar, “Mevcut hukuk sistemimizde kadınların hayatta kalmak için sığındığı yüce adalet sistemimizin ‘kadın katillerini’ ödüllendiren kararları asıl katildir. Kadınların yaşam hakkına yönelik saldırıların önüne geçecek politikaları hayata geçirmekle yükümlü mevcut iktidar İstanbul Sözleşmesi'nden çekilerek kadınların ölüm fermanlarını imzalamıştır. Bir kez daha vurgulamak istiyoruz: İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diye belirtti.
 
’20 kadın başvurdu’
 
Aralık ayı itibariyle 20 kadının erkek şiddetinden kaynaklı kendilerine başvurduğunu kaydeden Gülbahar, “Başvuruda bulunan kadınların büyük bir kısmı erkek devlet şiddetine maruz kalan kadınlardı. Kimi boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından şiddete/hak ihlallerine maruz kalıyorken kimi de kendisinin veya yakınlarının tutulduğu cezaevinde hak ihlallerine uğramıştı. Yapılan başvurular doğrultusunda hukuki takip sağlanıp gerekli hususlarda kamuoyuyla paylaşıldı” diye ekledi.