İZMİR - Hasta olan ve infazı yakılan tutsakların serbest bırakılması için İzmir’de başlatılan Adalet Nöbeti’nde başta İmralı olmak üzere tüm cezaevlerine yayılan tecrit politikalarına son verilmesi çağrısında bulunuldu.

 

Hasta olan ve infazı yakılan tutsakların serbest bırakılması ve tüm cezaevlerine yayılan tecrit politikalarına son verilmesi talebiyle tutsak yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti 150’nci gününde Kırıklar Cezaevi önünde devam etti. Tutsak yakınları “Hasta tutsaklara özgürlük” “Zindanlara ses ver” “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” yazılı önlükler giyerek, eylemde  “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Jin jiyan azadî”, “Biji berxedana zindanan” ve “Hak hukuk adalet” sloganlarını attı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Buca ve Bayraklı ilçe örgütleri ile Demokratik Öğrenci Meclisi (DÖM) destek verdi.

 

‘İmralı’da başlatılan tecrit politikaları son bulsun’

 

Burada söz alan HDP Buca İlçe Temsilcisi Cahit Günay, insanca bir yaklaşım ve adalet istediklerini belirterek “Adaletin olmadığı yerde vicdan olmaz. Hakikat kalktığı zaman zulüm, işkence ve savaş oluyor. Bunların olmaması, annelerin bu kış koşullarında buraya gelmemesi için mücadele ediyoruz. Adalet sadece tutuklulara değil herkese lazım. Zulüm politikalarını yapanlara da adalet lazım, bu annelerde adalet istiyor. Cezaevinde hasta tutuklular var, onlar sadece bu annelerin çocukları değildir, onlar insandır. İnsana yapılan bu zulüm ve haksızlık, kirli politikalar ülkeyi savaş ve haksızlığa götürüyor. Bu nedenle kendisine şeyhim diyenlerin yaptıkları görünüyor. Bu ülke yapılanlara artık yeter. Sadece insanca yaşamak istiyoruz. Başta İmralı’da başlatılan tecrit politikaları son bulsun. İmralı kapıları açılsın, o zaman adalet yerini bulur. Herkes bu mücadeleye ses çıkarsın. Bu kutsal hak mücadelesine destek versin” diye konuştu.

 

‘Barış İmralı’da’

 

Ardından söz alan Bandırma T-1 No’lu Cezaevinde bulunan Medet Sever’in annesi Hanım Sever barış için adalet nöbetini sürdürdüklerini ve barışın da İmralı’da olduğunu belirterek cezaevlerindeki tecrit politikalarına son verilmesi çağrısında bulundu. Hanım, “Artık insanlar ölmesin kan akmasın. Biz hakkımızı arıyoruz. El uzatıyoruz ama biz el uzatırken bizleri cezaevine atıyorlar. Artık bu ülkeye barış ve adalet gelsin. Ellerini vicdanlarına koysunlar, onların çocukları bu durumda olsa ne düşünürlerdi” dedi.