Buka Lekî’nin bir sonraki durağı İstanbul
- 09:02 14 Aralık 2022
- Kültür Sanat
Melike Aydın
İZMİR - TAKSAV 10. Uluslararası Tiyatro Festivali’nde sahnelenen Buka Lekî oyuncularından Pelda Bal, oyunda askerlik travmasının yol açtığı eşyalaşma süreçlerinin ikili ilişkilere yansımasını anlattığını söyledi. Pelda, oyunun bir sonraki durağının ise İstanbul olacağını ekledi.
Kürtçe oyun “Buka Lekî”, Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakfı (TAKSAV) 10. Uluslararası Tiyatro Festivali kapsamında Kültürpark İzmir Sanat Merkezi’nde izleyici ile buluştu. Yazarı ve yönetmeni Mirza Metin olan oyunda, askerlik travması sonucu robotlaşan, plastik bir manken dışında kimseyle konuşamaz hale gelen bir erke ve bu erkeğin, dilsiz, plastik bir mankenle yaşadığı platonik ilişki etrafında şekillenen kara komedi tarzında. Oyun, erkek otoritesinin ikili ilişkileri, eşyalaştırmasını konu ediniyor. Hem Kürtçe yazılan hem de Kürtçe sahnelenen oyun, Türkçe üst yazı ile sahnelendi.
Tek perdelik oyunun üç oyuncusundan biri olan Pelda Bal ile oyuna dair konuştuk.
‘Dil açısından bir yerle sınırlı kalmak istemiyoruz’
Büyükşehirlerde Kürt nüfusunun yoğun olduğunu, onlara kendi renkleri ve dilleriyle tiyatro izlemelerini sağlamayı amaçladıklarını söyleyen Pelda, “Oyunda çok fazla Kürt ve Türk seyirci vardı. Bu, çok keyif verici bir durum. Bizim de amacımız tüm Kürtlere ve dünyaya ulaşmak. Dil açısından bir yerle sınırlı kalmak istemiyoruz” dedi.
‘Kendi gerçekliğinden uzaklaşırsan ruhun da ölür’
Oyunda kadının erkeğe çok fazla taviz verdiğini, ancak gerçek hayatta da bunun karşılığını olduğunu dile getiren Pelda, “Bu yüzden biraz kendimize dönmemiz gerekiyor. Oyunda kadın kendi gerçekliğinden uzaklaşıyor ve sanal bir ilişkiye başlıyor. Bu da, onun sonu oluyor. Çünkü kendi gerçekliğinden uzaklaşırsan ruhun da ölüyor, artık o kişi sen değilsin, bir kopya oluyorsun. Bu oyun anlamı gereği bende çok farklı bir yere sahip ve oyunda yer almaktan çok mutluyum” diye belirtti.
‘Kadının konuşması da konuşmaması da erkek için sorun’
Oyunda, erkeğin plastik mankenin konuşmasını beklemesine işaret eden Pelda, burada aslında erkeklerin kadınlardan daha fazla konuştuğu sonucunun çıktığını söyledi. Pelda, “Kadın sahnede değilken aynı eşitlikte konuşuyorlar, erkek de o kadar konuşuyor. Kadın konuşmuyor ama erkek yine konuşuyor. Erkeğin istediği şey kendince bir anlam çıkarmak, bahane yaratmak. Konuşmak zekâyla bağlantılı bir şey, çok konuştuğun zaman hızlı düşünürsün. Toplumda sürekli kadının çok konuştuğundan ya da çok küçük meseleler üzerinde durulduğu söyleniyor. Biz bunun üzerinde de duruyoruz ve gerçeğin bu olmadığını da söylüyoruz” sözlerini kullandı.
‘Askerlik olumsuz etkiler bırakıyor’
Askerliğin birçok erkeğin psikolojisini olumsuz yönde etkileyebildiğini kaydeden Pelda, “Bazıları bu durumdan kurtuluyor bazıları ise çok fazla etkisinde kalabiliyor. Toplumda bu örnekler çok fazla ve yazarla da iletişime geçtiğimizde bunun etkisini görebiliyoruz. Gerçeklikten ve yaşamdan uzaklaşıyor, başka bir dünyada yaşıyor, belki de yıllarca o dünyada kalıyor” dedi.
Gösterimler devam ediyor
Ser Encama Qijikan ve Buka Leki oyunlarının Amed’de ve Kerkük Festivali’nde de sahnelendiğini ve bundan sonraki duraklarının İstanbul olduğunu dile getiren Pelda, “Buka Leki Başur, Bakur, Rojava ve Rojhilat’tan gruplar katıldığı Kerkük Tiyatro Festivalinde en iyi oyun, en iyi yönetmen ve en iyi oyuncu ödüllerini aldı. Bu durumdan çok mutluyuz. Geçen sezonda nisan ayında çıktı ve gösterilmeye devam edecek” diye konuştu.