AKP-cemaat ittifakının tecavüz karnesi!

  • 09:04 13 Aralık 2022
  • Güncel
Dilan Babat 
 
ANKARA - Hiranur Vakfı kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel, kızı H.K.G.’yi 6 yaşında evlendirerek sistematik tecavüze uğramasına neden olurken, AKP’nin 20 yıllık iktidarı boyunca “dindar nesil” yetiştirme politikalarından kaynaklı artan cemaat ve tarikatlarda onlarca çocuk tecavüze, tacize uğradı, çok sayıda dosyanın ise üstü kapatıldı.
 
İİsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel’in, kızı H.K.G’yi 6 yaşında evlendirerek, sistematik tecavüze uğramasına neden olduğunun ortaya çıkmasıyla beraber gözler yeniden tarikat ve cemaatlere çevrildi. AKP’nin son 20 yıllık iktidarlığı sürecinde tarikat ve cemaatler faaliyetlerine ara vermeden devam etti, ediyor. İktidar,  onlarca tecavüz ve tacizin yaşanmasına rağmen, tarikat ve cemaatleri engellemek yerine daha fazla güç verdi. 
 
Hiranur Vakfı  tecavüzü 2020’de bakanlığa yansıdı
 
Geçtiğimiz günlerde Genel Kurul’da görüşülen 2023 Merkezi Bütçe Kanunu Teklifi’nde görüşülen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinde söz alan Bakan Derya Yanık, Hiranur Vakfı’nda meydana gelen sistematik tecavüzden 2020 yılında haberdar olduğunu itiraf etti. Derya Yanık’ın itirafının ardından olay bilinmesine rağmen Hiranur Vakfı’nın iki yıldır faaliyetlerine devam etmesi ise tepkilere neden oldu.
 
AKP’nin ‘dindar nesil’ politikası
 
İktidarın ekonomi politikalarından dolayı çocuklarını okutmak için zorlanan aileler, iktidar eliyle tarikat ve cemaatlere yönlendiriliyor.  Basına yansıyan verilere göre, tarikat ve cemaatlere ait kayıtlı yurt sayısı son beş yılda yüzde 93 artış göstererek, 3 bin 331’e ulaşmış durumda. Tarikat ve cemaatlere ait artan yurtlarla ilgili de herhangi bir düzenleme ya da bir inceleme yapılmazken, AKP iktidarının “dindar nesil” yetiştirme aklı ise ülkedeki çocukları her geçen gün daha da karanlığa sürüklüyor. Eğitim politikaları da “dindar eğitim” olarak belirlenirken, Mili Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in  “Kız çocuklarının okullaşma oranı çok yükseldi” sözleri ise AKP’nin 20 yıllık eğitim politikalarını özetler nitelikte.
 
Ensar Vakfı
 
Karaman’da bir okulda sınıf öğretmeni olan Muharrem Büyüktürk’ün 2012-2015 yılları arasında Ensar Vakfı ile KAİMDER yurtlarında yaşları 8 ila 10 arasında değişen 45 öğrenciye cinsel saldırıda bulunduğu ortaya çıktı. Türkiye kamuoyunda büyük bir tepkiye neden olan cinsel saldırıya karşı AKP iktidarı vakıflara inceleme başlatmak yerine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu olay için “Bir kereden bir şey olmaz” değerlendirmesi yaptı. AKP’li bakanın söylemleri karşısında AKP, bunda da tek bir adım atmadı.
 
Hamdiye Yaz Kuran Kursu’nda 4 çocuğa cinsel saldırı
 
2016 yılının Temmuz ayında  Gumgum (Maraş) il merkezinde “Hamdiye Yaz Kuran Kursu Sosyal Tesisi’nde” çalıştırılan bir öğretmenin, kursa kayıtlı 4 çocuğa cinsel saldırıda bulunduğu ortaya çıktı. Cinsel saldırı, çocuğun arkadaşına ve ailesine anlatması ile ortaya çıkarken, doktor raporları ile birlikte çocuğa yönelik cinsel saldırı kanıtlanırken, istismar faili tutuklanmasına rağmen iktidarın adım atmaması yıllar boyunca tarikatlardaki cinsel saldırı olaylarını kendisiyle beraber getirdi.
 
Süleymancılara ait Miyase Çocuk Yurdu’nda 7 çocuğa cinsel saldırı 
 
Üst üste tarikat ve cemaatlerde meydana gelen tecavüz ve taciz haberlerinde kamuoyunun verdiği tepkiye rağmen AKP hükümeti sessizliğinde ısrar etti. Adana Aladağ’da Süleymancılara ait bir yurtta meydana gelen yangının ardından Süleymancılar yangını “Allah’ın işi” olarak değerlendirdi. İktidarın yurtlara dönük inceleme başlatmaması üzerine güç alan Süleymancılar'a ait yurtlarda bu kez 2017 yılının Aralık ayında İzmir’in Dikili ilçesinde “Miyase Çocuk Yurdu”nda kalan 7 öğrenci, temizlik görevlisi Ömer Faruk E. tarafından cinsel saldırıya uğradı. Olayın ardından kamuoyu tepkileri sonucu yurt kapatılsa da Süleymancıların bölgede kayıtlı olmayan birçok yurtta yer edindiği de ara ara kamuoyuna yansımaya devam etti.
 
Aydınlatılmayan şüpheli ölüm
 
Tarikat ve cemaatlerde sadece çocuğa yönelik taciz ve tecavüz değil, şiddet de yer yer tepkilere neden oluyor. İktidarın “dindar nesil” uğruna onlarca çocuk, cemaat ve tarikatlarda şiddet sarmalında yer alıyor. 2018 yılının Ağustos ayında Antalya’nın Alanya ilçesinde Süleymancılar’a ait yurtta kalan 14 yaşındaki İsmail Kerem Topal’ın, yurtta kalan M.E. U. İsimli çocukla kavga ettikten sonra dengesini kaybederek merdivenlerden yuvarlandığı iddia edildi.  İsmail Kerem Topal, tedavi gördüğü hastanede 5 gün sonra yaşamını yitirirken, yurt yöneticileri İsmail Kerem’in ailesine sadece merdivenlerden yuvarlandığı kamera kayıtlarını verdi. İsmail Kerem’in ölümü ise şüphelerle bırakıldı. 
 
Tecavüz intihar notuyla ortaya çıktı
 
Cemaat yurtlarındaki çocuğa yönelik taciz ve tecavüz, şüpheli çocuk ölümleri noktasında iktidarın üstüne gitmediği gibi yargı da bu konuda etkin soruşturma yapmadı. Öyle ki, 2019 yılının Aralık  ayında Denizli’de Süleymancılar’a ait bir yurtta kalan 12 yaşındaki erkek öğrenci bir belletmenin defalarca tecavüzüne uğradığı ortaya çıktı. Yurt müdürü tarafından olayın üstü kapatılmak istenilirken, çocuk intihara sürüklendi. Tecavüz olayı ise çocuğun yazdığı notla ortaya çıktı. Çocuğun notuna rağmen bunda da iktidar sadece “takipçi” olarak kaldı.
 
Kuran Kursu’nda intihara sürüklenen çocuk
 
Sadece Türkiye illerinde değil, Kurdistan’ın da birçok kentinde cemaat ve tarikatlar iktidar eliyle yaygınlaştırılmaya devam edilirken, bunun en somut örneği ise, 2021 yılının Temmuz ayında Muş’ta bulunan Karşıyaka Kuran Kursu’na gönderilen 12 yaşındaki Mehmet Halit Yavuz’un şüpheli ölümü oldu. Mehmet Halit, 3 Temmuz’da bulunduğu kuran kursunun tuvaletinin kapısına kemerle asılı olarak bulundu. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Mehmet Halit 3 gün sonra yaşamını yitirdi. Mehmet  Halit’in şüpheli ölümüne dair dosyaya jet hızıyla kısıtlama kararı verilirken, Mehmet Yavuz’un şüpheli ölümü diğer şüpheli ölümler gibi üstü örtüldü.
 
Fail Antalya’da görevlendirdi
 
Yaşanan onca  tecavüz ve tacize ilişkin savcılığın takipsizlik kararları, bakanlıkların cemaat ve tarikatların faaliyetlerini denetlememelerine karşı 2021 yılının Eylül ayında Gumgum’un (Maraş) Kurdoxolî (Türkoğlu) ilçesindeki Arınç Kuran Kursu'nda Ruhullah Çelik adındaki kurs hocası birden fazla çocuğa cinsel saldırıda bulunduğu ortaya çıktı. Kursta 2017 yılında temizlik görevlisiyken 2019 yılında hoca olan Ruhullah Çelik hakkında yürütülen soruşturmaya rağmen Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Antalya’da görevlendirildiği ortaya çıktı. Çocukların beyanları ardından Ruhullah Çelik tutuklandı.
 
Diyanet’e bağlı kuran kursunda cinsel saldırı
 
Erzirom’da  2021 yılının Aralık ayında Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Hacı Bahattin Evgi, yatılı Kuran Kursu’nda H.A. isimli erkek, 7 çocuğu cinsel saldırıya maruz bıraktı. 7 çocuğun cinsel saldırıya uğramasının ardından, yetkililerin “Aman bu olay duyulmasın, şehrin imajını düşün, bu tip kurumların imajını düşün kötü olur” sözleriyle olayın örtülmek istenildiği ortaya çıktı. Söz konusu kursta denetleme yapılmazken, failinin Yozgat’a kaçtığı iddialarının yanı sıra olaya dair haberler çıktıktan sonra Yozgat’ta görevlendirildiği de iddialar arasında yer aldı.
 
İntihara sürüklenen Enes Kara
 
Sadece kuran kurslarında değil, üniversitelerde faaliyetlerine devam eden tarikat ve cemaatlerin çocuklara dönük cinsel saldırının yanı sıra psikolojik şiddet de çocukları ve gençleri ölüme sürüklüyor. 2020 yılının Ocak ayında Xarpêt’de bulunan Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2’nci sınıf öğrencisi Enes Kara kaldığı Nur Cemaati’ne bağlı yurtta intihara sürüklendi. Enes, intihara sürüklenmeden önce maruz kaldığı baskılar ve yaşadığı kaygıları anlattığı bir video paylaştı. Enes’in intihara sürüklenmesine dair kamuoyunda tepkiler gelmesine rağmen, haberlere erişim engelli getirilirken, Enes’in dosyasında üç yıldır tek bir adım atılmış değil.
 
Süleymancılar’a ait yurtta istismar 
 
Ordu'nun Fatsa ilçesinde bulunan ve yine Süleymancılar’a ait olan Özel Madenler Erkek Öğrenci Yurdu’nda bir çocuk, kurs hocası Yusuf K. tarafından cinsel saldırıya uğradı. Ardından Yusuf K. çocuğun ailesine giderek, “Şeytana uydum, dün gece tövbe ettim secdeye kapandım” sözleriyle suçunu örtbas etmeye çalıştı. Gözaltına alınan ve tutuklanan Yusuf K. mahkemede  suçunu reddederek, çocuğu suçladı.