Eşit yurttaşlık taleplerinde kararlılar: Alevilik torbaya sığmaz!

  • 09:02 8 Aralık 2022
  • Güncel
 
İSTANBUL - “Torba yasa”ya karşı ne mücadeleden ne de taleplerini haykırmaktan vazgeçmeyeceklerini vurgulayan DAD Kadın Meclisi üyesi ve Alevi aktivist Nergis Güzel, “Her zaman söylediğimiz gibi Alevilik torbaya sığmaz. Biz bunu asla kabul etmeyeceğiz ve bunun için mücadelemiz de devam edecek” dedi.
 
Yüz yıllardır katliam, işkence ve ırkçı saldırılara maruz bırakılan Alevi toplumu, yakın tarihte Koçgiri, Çorum, Malatya, Sivas ve Dersim katliamları ile yüz yüze kalarak soykırımdan geçirilmeye çalışıldı. Türkiye’de anadilde eğitim alamayan Alevi toplumu, devlet okullarında zorunlu din derslerine de maruz bırakılıyor. Öte yandan hala evleri, ibadethaneleri, iş yerleri ve yaşam alanları ırkçı saldırılara uğrayarak hedef gösterilmeye devam ediyor.
 
Son örneklerinden biri de 18 Kasım günü Mersin’de 5 Alevi yurttaşın evine çarpı işareti konulmasıydı. Olayın hemen ardından ise Mersin Valiliği jet hızıyla olayın, "komşular arasındaki husumetten" kaynaklandığını iddia etti. Yaşam içerisinde daima ötekileştirilen, dışlanan ve ırkçı saldırıların hedefinde olan Alevi toplumu, uzun yıllardır anadili ve kültürlerinin asimile edilmemesi için örgütlü mücadele yürüterek taleplerini yinelemekten vazgeçmiyor.
 
Aleviler ‘torba yasa’ istemiyor
 
9 Kasım’da ise Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kuruluşu Resmi Gazete'de yayımlandı. 17 Kasım tarihinde Meclis’ten geçen “torba yasa” ile cemevlerinin yönetimi ve tüm faaliyetleri bu kuruma bağlanacak, cemevlerinin yapımı için vali ve kaymakam izni gerekecek, belediye ve il özel idarelerine de cemevleri’nde onarım yapma, onarım için gerekli malzemeyi sağlama ve cemevleri inşa etme yetkisi verilecek. Yine cemevlerinin elektrik ve su faturalarının devlet tarafından ödenmesi kararı da “torba yasada” yer aldı. Ancak bu yasayı kabul etmeyen Alevi örgütleri, 8 Kasım günü polisin tüm saldırısına rağmen Meclis’e kitlesel yürüyüş gerçekleştirerek, “Torba yasa değil, eşit yurttaşlık talep ediyoruz” diye seslendi.
 
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Kadın Meclisi üyesi ve Alevi aktivist Nergis Güzel ile “torba yasa” ve Alevi toplumunun talepleri üzerine konuştuk.
 
Milliyetçilik ve asimilasyon politikaları
 
“Bir halkın inancını bir torba yasaya sığdırmak bizim cephemizden baktığınızda hiç kimsenin haddi değil” sözlerini kullanan Nergis, “Hele Alevi olmayan bir insanın, Aleviler hakkında karar vermesini kabul etmiyoruz” dedi. Bu yüzden de “Alevilik torbaya sığmaz” dediklerini vurgulayan Nergis, “Çünkü yaşamın ilk anından beridir var olduğumuza inanıyoruz. Evrenin ilk sesi, o ilk boşluğun içinden bu zamana gelen kadim bir inançtan bahsediyoruz. Bunu dogmatik bir din gibi belirleyemezsiniz ve kendi mensubu olmadığı bir inancı yorumlayamazsınız. Aslında cumhuriyet tarihinden itibaren başlayan bir süreç bu ama gel görelim ki bu sistem, devlet ve iktidar ‘tek din, tek dil, tek devlet’ adı altında ülkenin tüm ‘diğerlerini’, diğer inanç sahiplerini ötekileştiren ve milliyetçilikle asimilasyon politikası uygulayan bir sistem” şeklinde konuştu.
 
‘Aleviler oy unsuru olarak görülüyor’
 
Bu sürecin öncesinde de çok sayıda katliamlar yaşadıklarını vurgulayan Nergis, “Devlet ya da iktidarlar, 80’lere kadar şöyle bir politika izlemişti, Alevi halkının genel olarak inancını sapkınlığa vurmaya çalışmıştı. Ama bir süre sonra bu politikanın artık işe yaramadığını görünce bu sefer zemin ve strateji değiştirmeye başladı. Alevilerle ilişkilenmeye başladı, bu son iki-üç yıldır yapılan bir şey. Çünkü Aleviler inançlarıyla ilgili hiçbir şekilde geri adım atmadı. Aleviler Diyanet’in kapatılmasını istedi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gitti. İki yıldır İçişleri Bakanı Yardımcısı kalkıp Alevi kurumlarına, cemevlerine, köylere gitti. Aleviliğin sanki ‘mala’ ihtiyacı varmış gibi cemevinin ihtiyacını karşılamaya dönük bir ‘çalışma’ yürüttüler” sözleriyle iktidarın Alevi toplumunu seçim süreçlerinde bir “oy unsuru” olarak gördüğüne işaret etti.
 
Aleviler yasaya karşı seslerini haykırdı!
 
Yine Cumhurbaşkanının 8 Ağustos’ta Ankara’da Hüseyin Gazi Cemevi’ne yaptığı “ziyareti” anımsatan Nergis, “Kendine göre bir alan dizayn ederek, arkada yine kendi anadilimizde olmayan yazılar, bir Arap dünyası gibi alan yaratarak gitti. Aslında Sünni kesime hitap eden ve bu kesime, ‘Merak etmeyin bunu da halledeceğiz’ diyen bir mesajdı bu. Sonrasında da Şahkulu Dergahı’na gitti ve orada bir açıklama yaptı. Aleviliği Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlayacaklarını, Dedelere maaş vereceklerini, yanında birkaç tane kadro vereceğini, kadronun içerisinde de Alevilikle ilgili planlama yapacak devlet yetkililerinin olmasını dair açıklama yaptı. Dedelere maaş ve elektrik, su meselesi ‘torba yasa’dan geçti. Ama bunun karşılığında belki uzun süredir sessizliğini sürdüren Aleviler, uzun zamandan sonra sokağa çıktılar ve seslerini haykırdılar. Direnişle karşılaşan polis, bu sefer kadınlara ve eylem yapan herkese yaptığı gibi saldırıda bulundu” diyerek Alevi toplumunun artık ne AKP-MHP iktidarına ne de seçim sürecindeki “göz boyama politikaları”na inanmadıklarını vurguladı.
 
Aleviler ne istiyor?
 
Nergis, Alevi toplumunun taleplerini şu sözlerle sıraladı: “Aleviler ne istiyor? Aleviler eşit yurttaşlık istiyor. Aleviler anayasal kurucu yurttaş olmak istiyor. Çünkü bu ülkenin parçasıyız ve bu ülkenin yaklaşık 20 milyona kadar Alevi’si var. Aleviler zorunlu din dersinin kaldırılmasını istiyor, Aleviler anadilde eğitim hakkı istiyor. Aleviler her şeyden öte barış istiyor, Aleviler bütün inançların eşit bir şekilde yaşamasını istiyor bu ülkede. Aleviler savaş istemiyor. Kendi inancı dışında hiçbir şey istemiyorlar aslında, inancından dolayı bütün halklarla eşit olmak istiyor. Bütün halkların inancının kabul görmesini istiyor, bütün halklar rızalık ve razılıkla bir arada yaşasın istiyor Aleviler.”
 
Alevilerin talepleri için mücadelesi sürecek
 
8 Alevi örgütünün bir araya gelerek talepleri için Ankara’ya gittiğini belirten Nergis, bu örgütlerin Alevi köylerine gitmeye başladığını ve önlerine planlama koyduklarını aktardı. Nergis, Alevi örgütlerinin ilerleyen süreçte hakları ve talepleri için mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini sözlerine ekledi. Alevi toplumunun kabul etmediği “torba yasa”ya karşı tepkilerin süreceğini vurgulayan Nergis, “Aleviler artık içeride bir basın metniyle bu süreci geçiştirmeyecek. Çünkü benim varlığımın reddedilmesinden bahsediyoruz. Benim dilimin, inancımın, var olma halimin değişmesini isteyen bir sistemden bahsediyoruz. Biz bunu asla kabul etmeyeceğiz ve bunun için mücadelemiz de devam edecek” mesajını verdi.